Günün Kitabı | Sirke | Murat Öz

O gün, akşam yalnız başıma Feyra Popülaro’ya gittim.

Medina yerinde yok, benim de kimseye takılasım yok. O yüzden Feyra’dan çıkıp sahile doğru yürüdüm, deniz kenarındaki cafelerden birine oturdum ve denizi seyretmeye başladım. Artık buralardan yorulduğumu hissediyorum.  Bu sezon sonunda Türkiye’ye dönüş yapacağım bu konuda kararım net.

Bulunduğum yere geleli sanırım ya yarım saat oldu  ya da biraz daha fazla. Yanıma hırpani kılıklı ama aynı zamanda temiz yüzlü, saç sakal birbirine karışmış 50’li yaşlarda bir Portekizli gelip konuşmaya başladı. Biraz sonra Portekizce bilmediğimi  fark edince konuşmasına İngilizce devam etti.

“Dostum bana bir bira ısmarlar mısın?”

Birileriyle dertleşmeye ihtiyacım var, bu adamda Hızır gibi yetişti. “Ismarlarım dostum gel otur,” dedim. Ardından ilave ettim “Açsan yiyecek bir şeyler de ısmarlayayım.”

Yandaki boş sandalyelerden birine otururken teşekkür etti. “Yemek teklifine hiçbir zaman olmaz demem.”

O sırada yanımızdan geçen garsonu çağırdım, iki bira ve yanında açlığımızı bastıracak bir şeyler ısmarladım. Sonra yanımdaki Portekizliye dönerek “Dostum iki senedir buralardayım ama seni daha önce hiç görmedim,” dedim.

“Birkaç yıldır buralarda değildim yeni döndüm,” diye cevap verdi.

“Kimsin sen, ne iş yaparsın?”

“Ben Maputo’nun delisiyim.”

Haydaaa, çok deli gördüm ama ben deliyim diye ortaya çıkıp ilan edeniyle hiç karşılaşmamıştım.

Adamın sözüne gülerek karşılık verdim. “Gerçekten deli misin, yoksa rol icabı mı bu şekilde davranıyorsun?”

“Ben gerçek deliyim, yani öyle diyorlar.”

“İyi ama dostum, sen gerçekten deli olsan, deli olduğunu bilmezsin ki.”

Bu deli muhabbeti hoşuma gitti. Bu tip insanları severim ben  o yüzden seve seve muhabbete devam ediyorum.

“Sen nerelisin? İngilizceyi güzel konuşuyorsun.”

“Portekizliyim ama bir süre G. Afrika’da yaşadım. İngilizceyi de o zamanlar öğrenmiştim. Uzun yıllar önce.”

“Pekala dostum anlat bakalım, sana neden deli diyorlar?”

Yaşlı adam derin bir iç çekti sonra soruma başka bir soruyla karşılık verdi.

“Hiç denizkızı gördün mü?”

….