Günün Kitabı | Şeker Portakalı | Jose Mauro De Vasconcelos
Kitap değerlendirme Yazarı: Ali İhsan Dilmen
Kitabı düşüncesine itimat ettiğim bir dostumun tavsiyesi üzerine okudum.
Benim için Şeker Portakalı çocuk edebiyatına dair bir eserdi..
Okuyunca anladım ki, kitap biz yetişkinlere de hitap ediyormuş.
Kitabın kahrananı 5-6 yaşında Zeze..
Zeze yoksul bir ailenin erkek evladı..
O yaşına rağmen ayakkabı boyacılığı yaparak yoksul ailesine ekonomik katkıda bulunuyor..
Ailesinin yoksulluğunun farkında ve bir çok şeyden mahrum kalmasının sebeplerini biliyor, bir olgun gibi davranış alışkanlıkları ediniyor…
Zeze’nin babası işsiz annesi bir fabrikada çalışıyor, kitapta fabrika hergün insanları yutan bir canavara benzetiliyor ve canavar sabah yuttuğu insanları yorgun, perişan bir halde akşamları dışarı bırakıyor..
Zeze aslında şefkat arıyor, merhamet arıyor, sevgi arıyor ama bulamıyor, bulamadığı içinde sürekli huzursuz bir hali var..
Zeze sadece yazıldığı okulda biraz rahatlıyor ve farklı davranış sergiliyor..
Zeze ailenin en küçük çocuğu ve bütün öfkeler özellikle baba tarafından Zeze’nin küçük bedeninde dayak olarak kendini gösteriyor, tıpkı geri bırakılmış toplumların gelişmişler tarafından uğradığı muamele gibi..
Zeze bir çok sorununu paylaşmak, benim diyebileceği bir şeye sahip olmak istiyor ve evlerinin oralarda bir bahçede küçük bir ağaca/mülkiyete sahip oluyor ve bütün dertlerini onunla paylaşıyor..
Birgün Portuga ile tanışıyor.
Zeze, ihtiyaç duyduğu şefkat ve dostluğu Portuga’da buluyor, onunla dostoluyor, onun sahip olduğu her şeye ortak kabul ediliyor ve dünyası değişiyor.
Ta ki, bir gün Portuga’yı bir tren kazasında kaybedene kadar, tren/teknik medeniyet Portuga’yı altına alarak eziyor ve şefkat, sevgi, dostluk yok ediliyor…
Zeze, Portuga’nın başına gelenlerden sonra bir türlü kendine gelemiyor, ona hasta yatağında ailesi sahip çıkmak istese de o Portuga’da bulduğu huzur, şefkat ve güveni bir türlü bulamıyor.
Doğrusu yazar bir çocuk Zeze üzerinden ince ve derinlikli bir medeniyet eleştirisini maharetle ortaya koymuş.
Böylece insani değerler ve maddi medeniyet arasında durmamız gereken yeri çocuklara ve göstermek istemiş.
Kitapseverlere tavsiye ederim.
KİTAP BÜLTENİNDEN | CAN YAYINLARI
Yazarlıkta karar kılıncaya kadar, boks antrenörlüğünden ressam ve heykeltıraşlara modellik yapmaya, muz plantasyonlarında hamallıktan gece kulüplerinde garsonluğa kadar çeşitli işlerde çalışan José Mauro de Vasconcelos’un başyapıtı Şeker Portakalı, “günün birinde acıyı keşfeden küçük bir çocuğun öyküsü”dür. Çok yoksul bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen, dokuz yaşında yüzme öğrenirken bir gün yüzme şampiyonu olmanın hayalini kuran Vasconcelos’un çocukluğundan derin izler taşıyan Şeker Portakalı, yaşamın beklenmedik değişimleri karşısında büyük sarsıntılar yaşayan küçük Zezé’nin başından geçenleri anlatır. Vasconcelos, tam on iki günde yazdığı bu romanı “yirmi yıldan fazla bir zaman yüreğinde taşıdığını” söyler.
Aydın Emeç’in, güzel Türkçesiyle dilimize armağan ettiği Şeker Portakalı’nın başkahramanı Zezé’nin büyüdükçe yaşadığı serüvenleri, yazarın Güneşi Uyandıralım ve Delifişek adlı romanlarında izleyebilirsiniz.
Çevirmen: Aydın Emeç
Yayın Tarihi: 05.05.2016
ISBN: 9789750726774
Dil: TÜRKÇE
Sayfa Sayısı: 360
Cilt Tipi: Karton Kapak
Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı