Dolar 34,5055
Euro 36,4583
Altın 2.955,93
BİST 9.084,29
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 18 °C
Az Bulutlu

Günün Kitabı | Bünyamin Durali

30.01.2021
3.893
A+
A-
Günün Kitabı | Bünyamin Durali

Süreyya Eryaşar: Hudut gazetesi, Edirne.

Damla Dergisi’nin kapanması ve benim Edirne’den İstanbul’a taşınmamdan sonra yüz yüze ilişkimiz kesilen, ancak özellikle son yıllarda telefonla iletişimimizin çok arttığı değerli dostum, arkadaşımdır Durali. Edirne’de Damla Dergisi’nin hazırlanması, dizgisi, abonelere ve başka dergilere gönderilmesi işemlerini, kurucusu ve sahibi olduğum Eryaşar İngilizce Bilgisayar ve Müzik Kursları Merkezi’nde yapıyorduk. Bünyamin kardeşim arada buraya uğradığında şiir ve yazın söyleşileri yapardık. Bir keresinde bir dergiden bir yazı gösterdim kendisine. Uzunca bir yazıydı. Şöyle yukardan aşağıya bir baktı, “Okudum.” Dedi. Bir iki dakika sürmüş müydü bilmiyorum. Diyeceğim, arkadaşım hızlı okuma becerisini elde etmişti. Bu özelliğinden ve doyumsuz okuma tutkusundan ötürü çok ama çok okuyan birisi o. Bir iki yıldır okuduğu yazılardan çok beğendiklerini birçok kişiyle birlikte internetten bana da iletiyor. Onları ilgiyle okuyorum. Okuma tembelliğimi de gidermiş oluyorum böylelikle. Bünyamin, okuduğu kadar durmadan yazan yazar, şair. Ürünleri çok sayıda dergide yer alıyor. Yalnızca şiir yazmıyor, eleştiri ve denemeler de yayımlıyor. Kendi bilgi ve birikimine dayanarak birçoğumuzun “aman kırıcı olmayalım” dediğimiz değerlendirmeleri gözünü kırpmadan yazıyor. Benim için pek çok kişinin değerlendirmeleri oldu ama, Bünyamin Durali, ortaklaşa şiir kitabımız Beşpınar ve ortaklaşa düzenlediğimiz şiir sergisinde yer alan şiirlerim için çok uzun bir çözümleme ve değerlendirme yazmış, zayıf bulduğu yanlarımı da iyi bulduklarını da apaçık belirtmişti. Bu dost yazarın bana gönderdiği imzalı şiir kitabının adı eksik kırlangıç. Kitap adının yazılışı kendisine ait, birçok şair gibi o da büyük harf kullanmıyor. Yalnızca büyük harf değil diğer konularda da kendine özgü yazım biçimi kullanıyor. Seçtiği sözcüklerde de özgür davranıyor. 71 şiirlik kitabı okurken vurgun yemiş gibi oldum. Yaşamın ve  düzeninin acımasızlığını büyük bir öfkeyle, direniş isteğiyle ele alıyor ki çok etkileniyorsunuz. Yazılarda şiirlerde nasıl bir düzen, disiplin ve profesyonellik arıyorsa tüm insanlardan, özellikle yönetimlerden yaşamlarında aynı duyarlığı bekliyor; bulamayınca dayanamıyor, bunları söyleme ve yazma gereksinimi duyuyor. Sevdiklerini tüm varlığıyla seviyor. Benim özetlememle Bünyamin Durali başkaldırı şiirleri, kendisine yedirememe, gördüğü haksızlıklardan, yanlışlardan bıkmışlık şiirleri ve yazıları üretiyor. Bende besteleme isteği uyandıran ve gazeli anıştıran bir şiiri:

Yakarış şiir(ler)i-6   

derin uykulardan uyandır beni

sarmaşıklı gülüşünü sevdiğim kadın

uyandır da göreyim dünyanın hâllerini

karmakarış öpüşünü sevdiğim kadın

anlat bana ne zaman bitecek bu zulümler

sağanak yağış bakışını sevdiğim kadın

şöyle şiir tadında yaşamaklar yakın mı

sevda-barış duruşunu sevdiğim kadın

bir rüzgâr ol es hadi veyâ deniz ol kudur

yangın-yanlış kalışını sevdiğim kadın 

Bünyamin Durali
İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Sistematik Felsefe ve Mantık Anabilim Dalı mezunuyum. Şiirlerim ve eleştiri-deneme yazılarım, üniversite öğrenciliği dönemimden bu yana çeşitli sanat-edebiyat dergilerinde ve antolojilerde-seçkilerde yayımlanıyor. Yaklaşık 20 dosyalık şiir ve eleştiri yazılarımın bugüne değin yalnızca bir dosyası (Eksik Kırlangıç, BirNokta Kitaplığı, 176 sayfa, İstanbul) kitaplaşabildi. Bana göre: şair ve/ veyâ yazar, özünde, bir edebiyat emekçisidir. O, ömrünü dizelerle/ tümcelerle anlamlı kılar. Özgün, yâni benzersiz eserler üretmek, en temel amacıdır onun. Duyu organlarımızla algıladığımız, somut, deneylediğimiz dünyanın ("verili dünya"nın) olanaklarıyla yetinmez; bu nedenle de aşkınlığın ve elbette AŞK'ın sınırlarını zorlar. Bir de ölümle hesaplaşır sık sık. Metafizik gerilimlerle yüklüdür. Ontolojisini çoğunca buralardan edinir. Şair ya da yazar, gelimli-gidimli dünyanın albenisine kanmaz, kanmamalıdır. Eşyânın, paranın, mülkiyetin, unvanların, koltukların çekiciliğini elinin tersiyle bir kenara itiveren kişidir. Aşk insanıdır çünkü; Yunus Emre'den, Karacaoğlan'dan, Pir Sultan'dan, Turgut Uyar'dan, Gülten Akın'dan, Cemil Meriç'ten, Adalet Ağaoğlu'dan, Yaşar Kemal'den ve daha nice görkemli sanat yıldızlarından almıştır ışıklarını. Bütün bunları, içtenlikli, dürüst, hakikatli şair ve yazarlar bağlamında söylüyorum kuşkusuz. Şairin ve yazarın sahtesinin, ikiyüzlüsününse en katlanılmaz yaratıkların başında geldiğinin bilincindeyim. bunyamindural@gmail.com
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.