Günün Kitabı | Boşa Geçirecek Vakit Yok | Ursula K. Le Guin

Kitap Yorum: Meral Baltacı Nalbantoğlu

Ursula, (herkesin onun Fantazi Edebiyatın kraliçesi olduğunu bildiğini varsayıyorum) Jose Saramogo’yu yazar olarak çok seviyor beğeniyordu. (Ursula 2018 de ne yazık ki, vefat etti) Saramogo’nun keyifle okuduğu “Defterler” adlı kitabının blog yazılarından oluştuğunu öğrendiğinde kendisi de denemek istemiş.
Deneme kadar ağır olmayan, daha az politik, havadan sudan bahseden kişisel yazılar yazmak için bu platformu kullanabileceğini düşünmüş. Daha özgür yazılar yazma ve okurlarla mektup ta da söyleşi dışında bir kanalla etkileşime girme fikrinden çok hoşlanmış. Burada seçilen yazılar 2010-2013 yıllarında blogunda yazdıkları arasında seçilmiş.

Ursula’nın en ileri yaşında yazdığı denemelerden diyebiliriz bu yazılara, yani, yaşam tecrübesinin en yoğun olduğu bir zaman diliminde oluşmuş zihniyle yazılmışlar.

Neden bahsediyor dersiniz bu blog yazıları / denemelerde?
Edebiyattan, kedilerden ve diğer hayvanlardan, ödüllerden, noel ağaçlarından, çocuklardan, çocuk eğitiminden, politikadan.
Yazılarında konulardan daha önemlisi, yazarın bunları ileri yaşında yazmış olmasına rağmen, oldukça meraklı ve parlak bir zihnin ürünü olarak ortaya çıkmış olmaları, bunun her satırda hissedilmesi. Okudukça, onun dünyaya çok az gelen ruhlardan biri olduğunu anlıyorsunuz.
Yazdığı tür gereği de hep sizinle konuşuyormuş hissi veren tarzı sayesinde, kendisinin kurmaca kitaplarına göre değişik bir okuma deneyimi yaşıyorsunuz. Sayfa 55 de öğrencilerin/ çocukların yazım yanlışlarından sevgiyle bahseden bir yazının sonundaki vedasından sonra sanki ölmeden önce okuyucusuna, yani bana, son mesajı olarak bana söylüyormuş gibi ağlayası oldum :” Hoş çakallar cesur öğretmenler, cesur çocuklar! Ursula’dan sergiler.” 😢

Ursulasevenler kaçırmaz.

“Benim hammaddem, kullandığım malzemem, bütün derdim kelimeler. Kelimeler benim bir yumak ipliğim, ıslak kilden topaklarım, yontulmamış ağaç kütüğüm. Kelimeler benim sihrim, atasözlerine uymayan pastam. Hem karnımı doyuruyor hem de hala benimle duruyor.”