Dolar 34,9543
Euro 36,5735
Altın 3.019,62
BİST 10.058,63
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 17 °C
Parçalı Bulutlu

Günün Hikayesi | Aşk Mevsimi | Nuri Can

31.05.2021
589
A+
A-
Günün Hikayesi | Aşk Mevsimi | Nuri Can

Bir rivayete göre derlerki “Deniz köpüğünden yaratılan Afrodit, bir gün sevgilisine vermek için beyaz gül toplarken parmağına diken batmış ve akan kan beyaz gülü kırmızıya dönüştürmüş”} Bu yüzden kırmızı gülün aşk anlamına geldiği söyleniyor.

Bir zamanlar herkes beyaz sevdalar yaşarken kan gülü renginde. Mühürlü sevdaların rengârenk gül desenleri çizilirdi yüreklere… Tutar her bahar bir kan gülü ve bir nergis çiçeği gönlünü sunardı kırlara dağlı çocuk gülücüğünde. Bir tutam serinlik vururdu bahçelere, yüreklere buğulanan sıcaklık vururdu! …. Esen seher yeli saçlarını okşardı usul usul nazlı bir kızın, şevkatli bir elin parmakları gibi…

Bir öpücük çiçeğiyle beraber kuşların sevinci bahar konarken saçlara, ışıl ışıl olurdu gözler.. Tutam tutam sevgi ışığı dolardı dörtbir tarafa, tutam tutam sevinç çığlığı olurdu kuş ötüşleri… Kan gülü olurdu bütün sevdalar, kanı yüreklere akardı sımsıcak… Ve hayaller renklenirdi nergis renginde hayata savrulan… Yürekler özlemin en deli kısrağı olurdu. Zaman dururdu, sadece gözler ve gönüller konuşurdu.

Ne zaman kırlara bahar gelse sevinci yaşardı kelebekler, çiçekten çiçeğe sevişirdi arılar. Dağlı çocuklar umudu kucaklardı bir yanda; bir yanda gelin gelin gelincikler öpüşürdü rüzgarda. Aydınlık dolardı her tarafa, gürül gürül sevdalara akardı dereler. Bir dağ pınarı gibi hayat kaynardı kanında yeni yetme sevdalıların. Tomurcuk tomurcuk fışkırırdı aşk Yüreklerinde. Alıp götürürdü duyguları serin serin esen seher yelleri uzak dağlar ötesine…

Ne zaman bahar gelse bir demet aşk çiçeği, bir demet süsen (sosın) kokusu yayılırdı sabahın yamaçlarına kıpkızıl. Gönüller bir tutam sümbül, bir kızıl gül olur yanardı incecik bir sevdanın doruğunda.Yağmurdan sonra ki, mis gibi kokan toprağın kokusu olurdu aşk, havanın tertemiz buğusu olurdu Munzur’un yeşil yaylalarında…

Aşk mevsimi geldiğinde sevgi rüzgârlarıyla dolardı yüreklerin yelkenleri, ırmaklara her baktığımızda bilinmedik huzur dolu denizlere açılırdı sandallar sevgi rüzgarlarıyla. Kalplerin ve ruhun en derinlerine ulaşılırdı aşkın varlığıyla… Tertemiz saf sevgilerden alarak gücünü ve kaynağını…

Herkesin herkese verecek bir şeyi bulunurdu mutlak her mevsim, ama aşk mevsimi geldiğinde herkes en değerlisi kalbini verirdi sevdiğine…

Her sabah uyandığımızda bir nergis öpücüklerini sunardı aşkın doruklarına, gökyüzüne sarı saçları savrulurdu dalga dalga. Umudun bahar gözlerinde çözülürdü yaşamın gizi, büyürdü damla damla pınarlarla. Ardında binlerce bahar çiçeği gözlerini açardı aydınlığa, sonsuza sevinirdi kırlar. En çok da aşk çiçeği Nergiz sevinirdi. (Narcissus) Aşk mevsimi geldiğinde…

Aşkçiçeği Nergis

Derlerki, (Nergis) “Narcissus, öyle heybetli ve güzelmiş ki, bakmaya dayanazmış kendine. Gün boyu ayna arşısına geçip kara gözlerini, incecik burnunu, dar kalçalarını, kıvırcık saçlarını seyreder dururmuş hayran hayran.

Bir gün ırmak kenarında gezinirken, sudaki yansımasına ilişmiş gözü. Uzanıp, iyice bakmak istemiş. Tam gördüğünde kendisini, dengesini kaybedip düşüvermiş ırmağa, kapılıp gitmiş suya.

Yeryüzünün en güzel insanının öldüğünü duyan Tanrı, unutulmaması için O’nu her bahar açan güzel kokulu bir çiçeğe dönüştürmüş, Narcissus, Aşkçiçeği nergis olmuş.”

Nuri Can (Şair, Ressam, Yazar).

Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.   http://yaziatolyesi.com/   Editör: Hatice Elveren Peköz   Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com   GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.