Gözlerimizden Geçenler Çağ Katliamı | Ahmet Yılmaz Tuncer
Kitap Değerlendirme Yazarı; Hakkı Avan
Ahmet Yılmaz Tuncer’in şiir kitabı Gözlerimizden Geçenler ve Çağ Katliamı, Ekim 2022’de Tunç Yayıncılıktan çıktı. 71 sayfayı tutan kitapta 61 şiir bulunuyor. Tuncer’in yayımlanan şiir kitaplarından dördüncüsü.
Çocuk, kadın, savaş, işkence, ölüm, 1970’lerdeki devrimciler ve Sivas kıyını Gözlerimizden Geçenler ve Çağ Katliamı’nın ana izleğini oluşturmakta. Yoksulluk, yalnızlık, intihar, göç olgusu şiirlerde kendine yer açmakta. Bütün bunlara bakıldığında, Tuncer’in toplumsal konuları tarihsel bir kesit içinde ortaya koyma çabalarında olduğu ve gerçekçiliğe bağlı kaldığı anlaşılmakta.
Şiirler çok yalın, açık ve sade. Sözcüklerin kendi anlamları dışına çıkmadığı, başka çağrışımlar duyumsatmadığı sezinlenmekte. Soyutlamanın ve imgelemin uzağında duruyor şiirler. Bu yüzden de tek katmanlı bir yapı özelliği göstermekte. Çağırışım yoğunluğu yaratabilmek için sıkı bir biçimde şiire emek vermek gerekir.
Gözlerimizden Geçenler ve Çağ Katliamı’ndaki şiirlerde çocuk teması doğrudan işlenmese bile ” çocuk ” sözcüğü pek çok dizede yer almakta. İşte onlardan bazısı: “ Bir çocuk çalar kapını ”, “ Çocukluğumun akşam saatleri ”, “ Avunacak çocuk da olmayacaksın “, “ Çocuklar hayatın eşiğinde “, “ İçim acıdı çocuk içim ”, “ Çocuk / Zamana bakarak büyüdük “ … Şair kendi çocukluğuna götürür bizi. Yani çocukluğunun özvatanına. Kırık bir pencereden gökyüzüne bakan yoksul bir çocuk gözlerimizin önünü gelir. “ En Derinden ” şiirinde “ Bayram sabahlarını sevmeyeceksin ” der. (s.16)
Kadın ya da kadınlar pek yer tutmuyor bu şiirlerde. Hep sessiz, mahsun varlıklar… İlkin iskelede genç bir kadın görülür, denizin dibine bakar öyle, intiharın eşiğinde sanki. “ Yaşayamadan ölen çocuklarımıza ” adanan “ Tecavüz ” şiirinde çocuk annesini arar; kötülüğün kahredici dramı verilir. “ Bir Roman ” şiirinde, Konuşan / Gözleri Yanık / Bir kadın’ın yaşamının altüst oluşu vardır. Kitabın en uzun şiiri “ Oysa Devrim ” de, “ Başakların devrildiği gündü Bir ana ağlıyordu Hakkâri’de dizelerini okuruz.
Savaşın acımasızlığı, yakıcılığı vurgulanır: “ Hiroşima’da bir kız çocuğu vardı / Uçaklara köpükten bombalar savuran ” (s.23) “ Yanıyoruz “ da “ Bir savaş var / Dünyanın orta yerinde (…) Geçiyoruz binlerle / Yanıyoruz on binlerle “ (s.68)
“ İşkence “ teması önemli bir yer tutmakta Gözlerimizden Geçenler ve Çağ Katliamı’nda.
Filistin Askısı, sorgu masası, tutanaklar, susmalar… Duyumsatılır. Dizelerde insanlık suçu işkencenin izleri yansıtılmakta:
“ Hızlı ölümler yükselirdi gökyüzüne / Biz yine bir Filistin Askısı’nda düşünürken “ (s.42)
“ Bir sorgu masasında tepeden düşen / ışığın eşliğinde şimdi sonbaharı gözlüyoruz “ (s.45)
Toplumcu gerçekçi şair ve yazarların toplumsal tarihe geçen olayları verimleriyle ortaya koymaktalar. Ahmet Yılmaz Tuncer de bunlara katılmakta. Yakın tarihimizin öncü devrimcileri, Sivas kıyını iç içe geçen dizelerle verilmekte. Şaire göre bütün bunlar “ Bir çağ yangınıdır “ Mahir, Deniz, Yusuf, Ulaş, Kızıldere, Ulucanlar, Nurhak;
Nesimi Çimen, Metin Altıok, Muhlis Akarsu, Asım Bezirci, Hasret Gültekin, Behçet Aysan aydınlık yarınların sönmeyen ışığıdır.
Ahmet Yılmaz Tuncer’in şiire verdiği emeği kutluyorum. Toplumcu gerçekçilik adına yolu açık olsun.
- 12. 2022 | Hakkı Avan