Gönül Terası 3. | Yasemin Yetkin
Öğretmenliğimin ilk yılları… heyecanlıyım. Türkçeyi ne kadar sevdirdim acaba? Merak ediyorum. Birer kağıt çıkartıp Türkçe dersiyle ilgili düşüncelerini yazmalarını istiyorum. Yanıtlar geliyor öğrencilerimden.
“Kitap okumayı seviyorum.”
“Yazmayı çok seviyorum.”
“ Türkçe dersi çok güzel geçiyor,” derken hiç beklemediğim bir cümle. Hem de Veli’den.
“ Türkçe öğretmenimi sevmediğim için Türkçe dersini sevmiyorum,” birkaç kez daha okuyorum. Evet, beni sevmediği için dersi sevmiyor. Üzülüyorum. Oysa ben onu çok seviyorum. Öksüz ve yetim olduğunu biliyorum. Haberi olmadan okul gereksinimlerini karşılıyorum. Ne olmuş olabilir ki? Yanıtını bulamıyorum.
“ Türkçe öğretmenimi sevmediğim için Türkçe dersini sevmiyorum.” Yazdıkları hiç aklımdan çıkmıyor. Ya arkadaşları… onları seviyor mu acaba? Kendimi nasıl sevdirebilirim?
Ben ders anlatırken göz iletişimi bile kurmuyor. Aklımda binbir soru.
En önemlisi de kendimi nasıl sevdirebilirim?
Aklım Veli’de. Derste olmadığı bir gün sınıfta arkadaş ilişkilerini sorguluyorum. Kız öğrencilerim şikayet ediyor. Eşyalarına zarar veriyormuş, sınıfa girerken çıkarken bilerek çarpıp ağlatıyormuş.
Uygun bir zaman kollayıp konuşmak için çağırıyorum.
“Neden üzüyorsun kız arkadaşlarını?”
“Ben kızları sevmiyorum. Kız hocalarımı da. Tüm kızları…hiç birini sevmiyorum.”
Donup kalıyorum. Aman Allah’ım! Derdi ben değilim. Öğretmen, arkadaş demeden fark etmeksizin kızlarla bir derdi var.
Biraz araştırıyorum. Öğreniyorum ki ağabeyinin yanında kalıyor. Yengesi, küçük kız çocuğunun sorumluluğunu ona vermiş. Çocuk ağlayınca yengeden azar işitiyor, oyun oynamaya gidemiyor, arkadaşlarıyla buluşamıyor. Veli mutsuz. Veli karşı cinse öfkeli… Sebep, yenge ve küçük kızı. Bütün oklar bu yüzden kız arkadaşlarına ve bana da.
Reşat Nuri Güntekin’in Bir Kadın Düşmanı romanındaki Ziya’yı hatırlıyorum. Veli’nin bir Homongolos olmasına izin vermemeliyim.
Aile ile iletişim kuruyorum. Ağabeyi anlattıklarımla çok ilgileniyor. Kız arkadaşlarıyla ayrı ayrı konuşuyorum. Yengesi işini bitirinceye kadar çocuğu Veli ile birlikte oynatacaklar. Çabalarımız sonuç veriyor.
Veli mutlu. Benimle göz iletişimi kuruyor. Derse katılıyor, tahtaya kalkmak istiyor, kız arkadaşlarına kapıdan girip çıkarken yol veriyor. Hatta ara sıra bana çiçek bile getiriyor. Mutluyum.
Yasemin Yetki