Gonca Gül / Mustafa Söylemez
GONCA GÜL
Şu senin olan,
Bu da benim olan yıkıcı bir depremse
Bölücü olan yalnızca gözlerin olsa bile
Ekmek kuruyup kalsa ellerinde
Bir özne sevdadan kalan bilir misin?
Alınıp satılamayan
Belki de unuttuğun
Adına zaman dediğin o saçma nesne de.
Düşünüp kaldığın ve şaşırdığın
Sonra duyduğunda ayak sesini
Doğmamış ve ölmemiş aşkın
Neden dönüp gidemedin sırtını bana?
Alçak doğmalar içine yığıldığında
Silkelemedin o enkazı
Gözlerindeki senin közün ve ışık
Eritiyordu ayın soğuk yüzünü
Sen neyini saklayabildin benden,
Alınıp satılamayan gamzenden
Gülüşünün değerini
Söyle hangi kantar, tartar?
Ne namlu, ne darağacı
Okuyabildi yasaları
Delinirken yasalar ve yasaklar
Çürümüştü, yazan kalem ve kirliydi o el.
İskelete eklemsilerini yitirmiş.
Sen yine doğdun çölden,
Ölüm yine başını döndürdü pencerenden
Gidecek yeri var mı bülbülün
Bir ışık yansıyorken gonca gülden?
MUSTAFA SÖYLEMEZ