Gizimera’ya Notlar-9 /Gökhan Barış Pekşen
Ve başlıyordu Işığa doğru tırmanmaya (Pink Floyd – Echoes)
Uyandım ve yatağımda uzanır halde gözlerimi ovuştururken bir an
dünyada olduğumu sandım..
Ve kimse bilmiyordu nerede ya da neden olduğumu..
Ve tüm aşklar pembe rujlu kadınlar gibi..
Ve tüm adamlar üzgün bir şairin kaleminde intihar etti bu gece..
– Haziran/Troçki Evi,Büyükada 2018
Uzun zamandır, bir erkek olarak kendimi sevemediğimi fark
ettim..
Kırk ikinci yaşımı seninle kutladığım bu sene okyanusun dibinde boğulmuş olarak
görüyordum kendimi..
Seninle kırk iki sene önce tanışıyordum..
Bu yüzyılda kırk iki yıldır beraberiz diyerek nefes aldığımı hatırlıyorum
Gizimera..
Biz Adem’den önce de sonra da birbirimizi sevmiştik,
sakallarımın arasından çirkinleşmeye yüz tutmuş bedenimle bana sert şekilde
sarılmandan,
bana uzaktan bakan çocuk olarak seni tanımama kadar..
– Temmuz/Akarsu Yokuşu,Cihangir 2018
Beni bir yazar olarak doğurman neden yalnız bir adama dönüştürdü
ruhumu,
bunu düşündüğüm geceler aşırı dozdan kendimi kaybedip, sabahında bir fahişenin
koynunda olmak gibi anlamsız geliyordu bana..
Oysa ki sarıldığım tüm insanlar beni terk etti..
Sen hiç yılan ile elmanın birlikte mutlu olduğunu gördüm mü
Gizimera?
Bu gece aynamı lifleyip,
korkutucu sözlerimle dikiş dikeceğim kendi bedenime..
– Ağustos/Serdar Ömer Cad,Tarlabaşı 2018
Hayat nedir Gizimera?
Alkışlar içinde nefes almak nasıl bir duygu bildin mi hiç?
Gözlerim dolu dolu,
yaşamak için tüm renkli hapları aldım..
O anda acı bir Rom tadını aldım..
İki parmağımı ağzıma sokarak kustum,
oysa başka zaman zevk veriyordu..
Şimdi şekeri siyahlaştırırken yavaş karıştırmam gerektiğini
öğrendim..
Oysa çirkin olan her şeye uzaktan bakmak için eğittin beni..
Islak mendil istedim,
yanından geçerken masana bıraktım..
Kendimi temizlemek için çok yaladım kendimi, bana bakıp,
daha da ağladı kediler..
O rüyadan sonra kedilerin çığlıklarının taklit olduğunu anladım..
– Eylül/Aşiyan Yokuşu,Bebek 2018
Keşke ismimin bir anlamı olsaydı Gizimera..
Uzunca gözlerime baktım aynada,
aşık olduğum kadına bakar gibi baktım..
Çünkü ona aşık olmam gerektiğini günlerdir düşünüyordum.. İsimlerimizin
anlamını yitireli ne kadar zaman oldu bilmiyorum,
ama seninle ilk gece ismini sormadan uyumuştum..
Sevişmedik,
bu öykümde kimseyle sevişmedim..
Sadece sen,
bana tecavüz ettin..
Ben de göğsüme iki kesik attım..
Bunlar sadece onu hatırlatacak iki çocuktan ibaretti..
– Ekim/Çayır Sokak,Burgazada 2018
Artık yoruldum Gizimera –
Bunu anlattığım gece romanıma da ara verdim..
Belki de bu gece işte..
57. sayfada öldü..
Romanın kahramanı öldü..
Daktilonun üzerine döktüğüm rom’dan dolayı mı,
hızlı aldatılmalardan dolayı mı yoksa,
misafir kabul etmediğim,
hiçbir çocuğun yürümeyeceği parklardan dolayı mı?
– Kasım/Hamlacı Sokak,Büyükada 2018
Romanımın kahramanı öldüğü için şu anda yastayım Gizimera..
Ben oysa üç yüz sayfa kadar yazacaktım..
Şimdi sigara içebilirdim..
Keşke ismim Barış olsaydı,
ve kızıl saçlı-
beyaz teni,
göbeğinde benleri olan bir erkek olsaydım –
belki o zaman kadın roman kahramanım bana sadık kalırdı..
Keşke ismim Barış olsaydı,
keşke yaşadığım bu hayatın bir şiir yazacak kadar anlamı olsaydı..
– Aralık/Mühürdar Mahallesi,Kadıköy 2018
Duydun mu beni;
son nefesime kadar benimle olamayan,
kimsin sen –
karşıma çık..
Sana ulaştıysa eğer mektubum –
gözyaşı,
kan –
ve sperm ile tamamlayan yazar bir kaç güne öldü..
Çünkü yaşam Tanrı’ya anlatılmayacak kadar derindi..
Bir bardak kırılınca üzerine kimse basmasın diye panik yapmak gibi..
– Gökhan Barış Pekşen
– Gizimera’ya Notlar/9
– 21012019