Gizimera’ya Notlar-2 / Gökhan Barış Pekşen
Öç almayacaksın, kin beslemeyeceksin (Leviller – 19:18)
Bir ses duydum o gece Gizimera
kedi çığlıklarını bastıran bir ses,
ayakkabılarımın üzeri kana bulandı –
kızardı dudaklarım,
aynaya yansıyan o bakire kızın ruju ağlama hissiydi..
Sonra ateş kül oldu,
ayrı cümleler,
kadınlar,
cennetin lütfu dünyalar
ve
harfler kaldı bana..
Bu kendi geçmişim..
Öç almayacaksın, kin beslemeyeceksin (Leviller – 19:18)
Uzunca baktı gözlerime Gizimera;
Ayn evrende olduğumuzu söyleyip durdu uzunca,
aynı evrende uçuşacak harflerimizin külleri dedi..
Külliyen kandırdı beni,
evreni de..
Ne koca bir kandırmaca bu Barış..
Sevgili Gizimera;
Büyük büyük adamların,
büyük lafları kan kırmızısı der gibisin..
Hazin çağın başlayış sebebini bulmak,
o kahrolası yalandan kaçıyor,
böylece sorumluluklarından kurtulduğunu zannediyorsun..
Ve kendini affedemediğin için en büyük hatan budur..
Belki de yitiş anına, Hazin..
Hazin çağdan kurtuluş inancındı bu,
bunu inkar edemezsin şimdi..
Sen Tanrını yitirmişsin..
Gece 02:20
Plakları sadece elimle döndürüyor ve mırıldanıyorum..
Adım Puglie olsaydı,
güzel bir sandalyede,
neden halen kendimi öldürecek kadar yaşama bağlıydım diye sordum Gizimera’ya..
Ayağa kalkıp yan odaya geçti,
elinde büyük bir aynayla karşımda durdu,
aynayı karşıma koyup odanın tam ortasında bir yere geçti ve oturdu koltuğa,
gözlerimin içine bak Barış dedi..
Gözyaşlarımın tadı şaraba benziyordu o an,
uzunca seyrettim,
cennetin lütfu benim olacakmış gibi uzunca..
Soyumun damarlarımdan akışını hissettim ilk,
eğer sadece ağlayabilirse benim yanımda,
ona çok sıkı sarılabilirdim..
Ve biliyordum;
gölgeli manzaraların bilmecesini çözeceğimi..
Tatlı bir gülün dikeni beni nasılda kavrıyor Gizimera..
Şimdi yeryüzüde bir gezin de bakın Gizimera,
peygamberleri yalanlayanların sonu nasıl oldu? (Nash/36)
Gece 04:45
h a k e t t i ğ i mi i n k a r e d e m e m
Gece 06:15
Beyaz bir çarşafın kirlenişi gibi hissettiğim bu sonsuzluk hissi..
Bir ses duydum,
çırıl çıplak bedenimle salona doğru koştum..
Cama çarpan bir kuş dedi ki;
kanatlarım kırık
zar atıyorum Tanrı’ya..
Bu kez uçmak için,
kapalı gişe bir isyanın içinden çıkanım..
Zerafet tam olarak bu dedim içimden..
Biraz çaba,
biraz içtenlik ister..
Keza; nasılda çıkabilirdim aydınlık ışıklara hiç düşündün mü Gizimera?
Fakat o kadar yalnız uyanıyorum ki,
mamafih sonunda pes ediyorum ve sabahın ilk ışıklarında,
kalbimide aldın sen,
ve hala o acıyı hissediyorum..
– Gökhan Barış Pekşen
– Gizimera’ya notlar/2
– Photography / Jarek Kubicki
– 27102018