Gidelim Üşümeden Yüreğimiz | Nuri Can
Bir eskici dükkanına bırakıp hüzünleri
kapılara, evlere vurup kilidi ,
bu şehri, bu sokakları terkedip gidelim
gidelim buralardan gidelim dostum
bağlayıp atımızı bir han duvarına gidelim…
“Bu el bize yaramaz”
Öpüp yanaklarından gözyaşını sevdiğimizin
koyup yüreğimizin üstüne sevdamızı gidelim…
sıyrılıp kininden düşmanlığın ,
bencilliğin kirinden arındırıp kalbimizi.
incittiğimiz her ne varsa helallaşarak
hayat haya etmeden hayallerimize gidelim…
varsın anılar ardımızda yağmur olsun,
dolu olsun
boğulsun dipsiz deryalarda
gidelim bizim olmayan bu şehirden
baharı saçlarından öpme aşkına ,
yağmur aşkına, gül aşkına gidelim
Bu acımazlıklara, bu insafsızlıklara,
bu vefasızlıklara dayanmaz bu yürek
haydi kalk gidelim
daha fazla yıkılmadan, kırılmadan, savrulmadan
yalan kuyular yutmadan benliğimizi
kirli kanallara katmadan ömrümüzü
hırsın, bencilliğin, kahpeliğin
ve tasanın olmadığı bir yere gidelim…
Gidelim üşümeden yüreğimiz
bir dağ başına mesela
hoş geldin desin bir ala geyik
merhaba desin bir çiçek
bir dal gülümsesin
rüzgarlar bizim için essin,
bizim için doğsun güneş
pınarlar adımızı seslensin
ışıldayan sular adına ve aşkına gidelim…
Hayat ağlamak değil dostum
nefes nefes içine çekmek
şiir şiir sevişmektir hayatla
önyargısız, koşulsuz ve hesapsız
yeryüzündeki sevgi aşkına gidelim
Dağlara vursun çağrısı aşkın
duygusu özgürlüğün
ve kendi kendinin anlamı
ve nedeni olan bir güzellik içinde.
gidelim şiirin ve aşkın aşkına gidelim
Yaklaşırken bahar nefes nefes
kekikler yeşerirken, keklikler öterken
ışıldayan sular aşkına gülümserken ay
serilirken mavi göklere sabahın ak yıldızları
hayatın türküsünü söyleyelim rüzgarlarla
bize göre değil bu kirli maviler
riyakar ilişkiler
topla yüreğini gidelim burdan
gidelim kendimizle olmak aşkına
gidelim vefa aşkına, dostluk aşkına gidelim…