Geceye Dolan Kum Saatleri | Yaşar Üstün
Damlayan ağlayan kopan
kızılca kıyamet
bas bas
bağıran çağıran
camına yağmur düşen pencereler
kapılar kapalı diye
ayrılığı istemeyen
aşklar
ne kadar çok yarım kalırsa kalsın
dize peşinde koşan sözcükler
daha ötesi eylüle
“gel beri yar gel beri” diye hüzün
yüklü
türkü söyleyen
mayıslarda
zakkum
çicek yerine zehir olsun
serçeler düşmeden kondu dallarıma
kuş üzümü kuş lokumu
armağan bize cennet
yangın ateşimiz cehennemden nasıl olsa
araf avcumuza sıkışsın
ıslıklarımiz macun satıcısı horoz şekeri
ömrümüz gibi
defterlerimiz çizik ve sayfasız
yıldırımdan önce
şimşekler
deli dolu bağrımız
sağanaklarda
martılar fırtına kuşu
yağmur mu
yere bile düşmüyor
artık
…
damağı kurumuş suskunluğumuzla
ben doğduğum anda gördüğüm
parmak yolunu
izlemediğim
çercevedeki
hemşireye inat
su/samadıklarımın
içindeyim
fotoğraflar nü olsa da
senin elbisen
samanpazarı çıkrıkçılar yokuşlu
basma entari
inciyi sakladığım
deniz
kalbim
…
derdim
yolunu bulamayan
ırmaklar
ahlara ah
eklediğim
geceye dolan
kum saatleri…
Mayıs/2019
Yaşar Üstün