Frida Kahlo’nun Acılarla Dolu Yaşamı
Frida Kahlo ülkesi Meksika’yı dünyaya tanıtan sanatçılardan birisi. Başından eksik etmediği çiçekleri, renkli kıyafetleri ve sanata olan aşkı sayesinde yaşadığı onca acıya karşı dimdik duran, Frida Kahlo’nun eşi ünlü ressam Diego Rivera’yla birlikte yaşadıkları birbirinden ilginç eşyalar ile dolu evi de kendisi kadar ünlü.
Frida’nın biyografisinde kendisi için “Bir ressam olarak doğdum” dediği söylenir. Kocasının gölgesinde kalmadığı gibi, ilk resimleri ortaya çıkmaya başlar başlamaz onu geride bırakarak dünya çapında tanınan Kahlo’nun, geçirdiği hastalık ve kazalar yüzünden yaşadığı acılar tablolarına yansıdı. Müze haline getirilen evinde yeni açılan bir sergi, onun hastanelerde ve daha sonra geçirdiği ameliyatların ardından giymek zorunda kaldığı kıyafetlerini ilk kez hayranları ile paylaşıyor.
📷 Photo Gallery: Frida Kahlo’nun ‘Acılarla Dolu’ Yaşamı Müze Evinde
6 Temmuz 1907’de Meksika’da Yahudi Macar fotoğrafçı Wilhelm Kahlo ve Meksikalı Matilde Calderon Gonzales’in dört kız çocuğundan üçüncüsü olarak dünyaya gelen Frida Kahlo’nun sağ bacağı, 6 yaşında geçirdiği çocuk felci yüzünden kısa kaldı. Dışarıya çıkamadığı için babasıyla daha çok vakit geçirdi ve fotoğrafçılığı öğrendi. Babasıyla çok yakın olan Frida, kendisi gibi kronik hastalık yüzünden hayatı boyunca acı çeken babasına çok yakındı. Müze evindeki defterlerinden birinde bu yüzden doktor olmaya kadar verdiğini yazan sanatçı, tıp eğitimi sırasında bindiği otobüsün tramvayla çarpışması sonucu ağır yaralandı. Omurgası dahil vücudunun birçok yerinde kırık teşhisi konan Kahlo, bir daha hiç kıpırdamayacağını düşünerek yattığı yerde eline fırçayı alıp resim yapmaya başladı. Resim yapabilmesi için özel inşa edilen yatağı bugün de müzenin en çarpıcı parçalarından bir tanesi.
Frida Kahlo, 32 ameliyat ve iki yıl yatakta geçirdiği dönemden sonra ayağa kalkmayı başarsa da hayatının sonuna kadar doktorlar, korseler ve acılarla yaşadı. Büyük aşkla evlendiği ressam kocasının onu aldatması ve çocuk sahibi olmaması resimlerine yansıdı.
Diego’yla beraber dünyayı gezen Frida Kahlo’nun eserleri Paris’te sürrealist ressam Andre Breton tarafından keşfedildi ve o günden bu yana eserleri tüm dünyada sergilendi. Frida bugün hala Metropolitan Sanat Müzesi ve Louvre’da eserleri sergilenen tek Meksikalı sanatçı olmayı sürdürüyor.
Ölümünün ardından evi müze haline getirilse de, eşi Diego Rivera bir koleksiyoncu gibi eşyalarını saklayan Frida’nın renkli kostümlerinin, hastanede giydiği kıyafetlerin ve diğer özel eşyalarının sergilenmesini istememiş, kendi ölümünden sonra müzeyi idare eden arkadaşına da bunları saklamasını tembih etmişti. Müze müdürünün 2014’de ölmesinin ardından ilk kez gün ışığına çıkan eşyalar bugün ziyaretçilerin en çok ilgisini çeken eserler oldu.