Derleyen: Mustafa Fadıl Yoloğlu
“FAKİR BAYKURT VE ANNESİ
O günlerde şimdi herkesin bildiği çayın yeni yeni içilmeye başladığı yıllarmış. Evlerinin önüne açılan kahveden gelen, hoş kokulara dayanamayan Fakir Baykurt bir gün: ”Çay isterim, ille de çay!” diye tutturmuş, anası oğluna kıyamamış, elinden tutup kahvenin önüne götürmüş, Kahveci Topal Hüseyin’i çağırmış: ”Hüseyin bir bardak çay getir!
Çay gelmiş, çayın nasıl içileceğini bilmeyen Fakir Baykurt, sıcak çaydan hızla bir yudum içmiş ama ağzı yanınca bardağı yere atmış. Çay döküldü ama toprak kaba olduğundan bardak kırılmadı, diyor. ”Anam şimdi vuracak? Şurama mı vuracak? Burama mı vuracak?” diye korkarken anası kahveciyi yeniden çağırmış: ”Hüseyin bir çay daha ver!”
Fakir Baykurt’a ikinci çay gelmiş. Çayı üfleyerek içmiş. Yıllarca anasına sormuş durmuş: ”Anacığım o gün çayı döktüm, bir tokat vurmadın; neden vurmadın?” Bu sorunun yanıtını anası yıllar sonra oğlunun öğretmenlik yaptığı köy okulunda vermiş. Oğlunun sınıfını görmek isteyen Elif Baykurt o gün sınıfa girer, oğlunun ders verişini izler. Beş sınıfı birden okutan Fakir Baykurt anasının ders izlemeye geldiği günü şöyle anlatıyor: “Sınıfta estim, gürledim!”
Ders bitince dışarıya çıkıyorlar, yazar anasına soruyor: “Anacığım, beğendin mi öğretmenliğimi?” Anası: “Eh, işte fena değil!” diyor… “Nasıl fena değil, müfettişler geliyor; iyi veriyor, pekiyi veriyor. Sen de fena değil diyorsun, nasıl olur böyle?”
Anası: “Yıllarca sordun, durdun. Şimdi söylüyorum, aç kulağını dinle! Ben sana çay döktüğün gün kızsaydım, içindeki aslan küserdi. Dövseydim, o aslan ölürdü! Böyle öğretmen falan olamazdın. İşte, sen de benim yaptığımı yap ve sakin ol. Dayak atıp bu çocukların içlerindeki aslanı sakın öldürme!…”
alıntıdır”
FAKİR BAYKURT KİMDİR?
1929’da Burdur’un Yeşiloca ilçesi Akçaköy’de doğdu. Az topraklı köylü bir ailenin çocuğu. 1948’de Gönen Köy Enstitüsü’nü bitirdi, 5 yıl köy öğretmenliği yaptı. 1955’te Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü’nden mezun oldu. Sivas, Hafik ve Şavşat’ta öğretmenlik, ilköğretim müfettişliği yaptı. İlk romanı “Yılanların Öcü”nün yayınlanmasından sonra Bakanlık emrine alındı. 1962’de ABD Indiana Üniversitesi’nde ders araçları konusunda eğitim gördü. Yurda dönüşünden sonra Türkiye Öğretmenler Sendikası’nın (TÖS) kuruluşunda görev aldı ve Türkiye Öğretmen Dernekleri Milli Federasyonu (TÖMFED) Genel Başkanı oldu. İlk öğretmenler boykotu nedeniyle 1969’da açığa alındı. 1971’de istifa etti. 12 mart döneminde 1971’de sıkıyönetimce tutuklandı. Askeri mahkeme önünde uzun süre yargılanıp beraat etti. Salıverildikten sonra Almanya’ya gitti. Uzun süre Duisburg kentinde yaşadı. 10 Ekim 1999’da burada yaşamını yitirdi. Yazmaya şiirle başladı. Orhan Veli çizgisinde ama köy hayatı içerikli şiirler yazdı. 1950’den sonra öykü ve romana yöneldi. Ona göre öykü, “yazıldığı dönemin tarihsel, toplumsal renklerini, özelliklerini içermeli az da olsa belge işlevi yüklenmelidir.” İlk öykü kitabı “Çilli”den başlayarak öykülerinde kesitleri değil geniş açılımları, bir anın olayını değil geniş dönemlerin olaylarını işledi. Romanlarında Türkiye’deki köylü yaşamını halkçı ve devrimci bir bakış açısıyla ele aldı. Köylünün bilinci ve bilinçaltındaki istekleri, tepkileri, çelişkileri yansıttı. 1950-1970 döneminde etkili olan “köy edebiyatı hareketi”nin önde gelen temsilcisi oldu.
- KAPLUMBAĞALAR ÖZETİ VE ÖNEMİ:
Olaylar Anadolu’daki bir Alevi köyünde geçer. Sünni köyleri arasında kalan bu yerde köylüler, şarap üretebilmek için öğretmen Rıza’nın önderliğinde bir bağ oluştururlar. Köylünün “Purluk” dediği bu bağa sıcaktan bunalan kaplumbağalar da gelir. Kır Abbas, hiçbir ücret almadan buranın bakımını üstlenir. Köy artık yeşil bir görünüme kavuşmuştur.
Bir gün devlet görevlileri, mal sayımı için köye gelir ve bu bağın devlete ait olduğu kararına varır. Bu arazi yüzünden köylüden ev başına ağır kiralar istenir. Hiç kimseden yardım alamayan köylü, hayvanları bağa sürerek gözyaşları içinde bağın bozulmasını seyreder. Güneşten kaçacak gölgeleri kalmayan kaplumbağalar da köyü terk eder.
- Yapıtın Özellikleri ve Önemi
Eser, Fakir Baykurt’un diğer romanları gibi Türk köylüsünün çektiği sıkıntıları ve imkânsızlıkları anlatır. Köylünün, parmaklarıyla kazıyarak ürettiklerini, bürokrasi karşısındaki çaresizliği yüzünden nasıl kaybettiği çarpıcı şekilde anlatılmıştır.
fakir baykurt kimdir hayatı eserleri şiirleri yazıları romanları edebiyatımızdaki yeri kişiliği edebi kişiliği.
ESERLERİ:
- Yılanların Öcü (1954),
- Irazcanın Dirliği (1961),
- Onuncu Köy (1961),
- Amerikan Sargısı (1967),
- Tırpan (1970),
- Köygöçüren (1973),
- Keklik (1975),
- Kara Ahmet Destanı (1977),
- Yayla (1977),
- Yüksek Fırınlar (1983),
- Koca Ren (1986),
- Yarım Ekmek (1997)
- Kaplumbağalar
ÖYKÜ:
- Çilli (1955),
- Efendilik Savaşı (1959),
- Karın Ağrısı (1961),
- Cüce Muhammet (1964),
- Anadolu Garajı (1970),
- On Binlerce Kağnı (1971),
- Can Parası (1973),
- İçerdeki Oğul (1974),
- Sınırdaki Ölü (1975),
- Gece Vardiyası (1982),
- Barış Çöreği (1982),
- Duirsbug Treni (1986),
- Bizim İnce Kızlar (1992),
- Dikenli Tel (1998).
TOPLUM-EĞİTİM YAZILARI:
- Efkar Tepesi (1960),
- Şamaroğlanları (1976),
- Kerem ile Aslı(1974),
- Kale Kale (1978).
ÇOCUK KİTAPLARI:
- Topal Arkadaş,
- Yandım Ali, Sakarca, Sarı Köpek, Dünya Güzeli (1985),
- Saka Kuşları (1985).
ŞİİR:
- Bir Uzun Yol.
ÖDÜLLERİ:
- 1958 Cumhuriyet Gazetesi’nin Yunus Nadi Roman Armağanı Irazca’nın Dirliği ve Yılanların Öcü ile
- 1970 TRT Öykü Ödülü Sınırdaki Ölü ile
- 1970 TRT ve 1971 Türk Dil Kurumu Roman armağanları Tırpan ile
- 1974 Sait FaikÖykü Armağanı Can Parası ile
- 1978 Orhan KemalRomanArmağanı Kara Ahmet Destanı ile de
- 1980 Avni Dilligil Tiyatro Ödülü 1984 Berlin Senatosu Çocuk Yazını Ödülü Almanca’ya çevrilen Barış Çöreği ile
- 1985 Alman Endüstri Birliği (BDİ) Yazın Ödülü Gece Vardiyası ile
Kaynak-1 ve http://listelist.com/fakir-baykurt-anisi/