Erken Ölüm! | Mir Murat Demir
Okuması da, yazması da zor olan, tek ortak gerçeğimiz, ölüm. İnsan sağlığı konusunda tavsiyeleri olan, bilgiler veren web sitesinde gözüme ilişti.
– Her gün 15-20 dk. tempolu yürüyüş; diyabet, kalp krizi, felç ve erken ölüm riskini düşürür.
Tavsiye, bilgi mutlak doğruluk içerse de, ölüm insan da anlaşılması da, kabullenilmesi de çok zor bir gerçeğimiz. Yukarı da alıntı yaptığım tıp bilimci arkadaşların lafı ise iki kelimesiyle ilgimi çekti, ’’ERKEN ÖLÜM’’. İnsan yaşama dair deneyimleriyle, gözlemleriyle rakamsal, tarihsel belirginleşmelere inansa dahi, akıl dışında yürek ve vicdan sahibidir. Ülkemiz yaşam yılı ortalaması optimum olarak 73-76 olarak açıklanmış olsa da yüreğimiz nasıl kabul edecek. İnsan kendisi ölürse, öldüğünü de bilmeyeceği için sorun yok gibi. Sevdiklerimiz, uzak ya da benimsediklerimiz, canımızdan bir parça olanlar, sıkı dayanışma, paylaşma içinde olduklarımız var. Bire bir diyalog içinde olduklarımızın dışında hep uzakta olsak takip edip, takdir ettiklerimiz, hayran olduklarımız, idollerimiz var. Biz yaşama devam ederken, bizi bir başımıza bırakıp gidenlerin hepsi yüreğimizde ‘’ERKEN ÖLÜM’’ diye tanım bulur. Yüzlü yaşlarda olsa dahi kalan bizlerin bu düşüncesi, algısı değişmez. Seviyor isek onsuz bir yaşama ayak uydurmamız zordur.
Yaşam serüvenimiz devam eder, ölenle ölünmez, yaşama tutunmayı da başarırız. Olmadık bir an ya da yerde çok kez aklımıza, yüreğimize düşer. Anarız, yâd ederiz, yaşadığımız dünya dışındaki varlığı için dua ve temennilerimizi göndeririz. İnsan için her ölümde erkendir diye hüzünlere kapılırız. Yaşasaydı; başlığında düşünceler oluştururuz. Zordur, uzun yıllar yaşamın içinde kalmanın zorluğu gibi, gidişlerin ardından oluşan boşluğa alışmakta çok zordur. Hümanist bir eğilim içinde isek her ölüm bizlere acı verir. Yakından tanıdığımız, yaşamı yıllarca paylaştıklarımızın aramızdan ayrılması, tavırları, konuşmaları, tercihleri, geride bıraktığı hatıraları, birlikte yaşamış olduğumuz anılarımız, hep hatırlarız.
Ölüm her canlının ortak sonu, gerçeğimiz. Yaşamlarımızın sona ermesi durumunda ‘’ERKEN ÖLÜM’’ diye tanımlama yapanlarımız çok ise, yaşadığımız süreyi biraz daha iyiliklerle doldurmuşuz gibi. Yazıyı okuyan sizler ölmüş olamayacağınıza göre, hayatlarımıza çok, çok daha güzellikler, iyilikler katmak adına gayret edelim, çaba gösterelim. Bilim ve teknoloji ne seviye de gelişirse gelişsin, yaşadığımız bu hayatın tekrarı yok. Müdahili olduğumuz hayata güzel ve iyi şeyler katmak, güzel ve iyi şeylerin olması için ise tetiklemeler yapmamız, mücadele vermemiz için sebep çok.
Mir Murat Demir
———-