Dünya / Türk Klasikleri | Kitap Önerileri

1. Küçük Prens-Antoine De Saint Exupery
2. Kürk Mantolu Madonna-Sabahattin Ali
3. 1984-George Orwell
4. Sineklerin Tanrısı-William Golding
5. İçimizdeki Şeytan-Sabahattin Ali
6. Hayvan Çiftliği-George Orwell
7. Yabancı-Albert Camus
8. Tutunamayanlar-Oğuz Atay
9. Galat-ı Meşhur Doğru Bildiğiniz Yanlışlar-Soner Yalçın
10. Çavdar Tarlasında Çocuklar-J. D. Salinger
11. Cesur Yeni Dünya-Aldous Huxley
12. Müptezeller-Emrah Serbes
13. Kuyucaklı Yusuf-Sabahattin Ali
14. Elveda Güzel Vatanım-Ahmet Ümit
15. Olağanüstü Bir Gece-Stefan Zweig
16. Fareler ve İnsanlar-John Steinbeck
17. Şeker Portakalı-Jose Mauro De Vasconcelos
18. Aylak Adam-Yusuf Atılgan
19. Kör Baykuş-Sadık Hidayet
20. Göğe Bakma Durağı-Turgut Uyar
21. Yüzyıllık Yalnızlık-Gabriel Garcia Marquez
22. Kadınsız Erkekler-Haruki Murakami
23. Oz-Adam Fawer
24. Kırmızı Pazartesi-Gabriel Garcia Marquez
25. Otomatik Portakal-Anthony Burgess
26. Küçük Kara Balık-Samed Behrengi
27. Tehlikeli Oyunlar-Oğuz Atay
28. Dönüşüm-Franz Kafka
29. Satranç-Stefan Zweig
30. Beyin Senin Hikayen-David Eagleman
31. Sırça Köşk-Sabahattin Ali
32. Incognito Beynin Gizli Hayatı-David Eagleman
33. Harry Potter ve Lanetli Çocuk-J. K. Rowling-John Tiffany-Jack Thorne
34. Saatleri Ayarlama Enstitüsü-Ahmet Hamdi Tanpınar
35. Sputnik Sevgilim-Haruki Murakami
36. Oyuncu Anne Çocuğuyla Nitelikli Zaman Geçirmek İsteyen Annelere Rehber Kitap-Şermin Çarkacı
37. Boğulmamak İçin-George Orwell
38. Oyun Takvimi 2016 Her Güne Bir Oyun-Şermin Çarkacı
39. Lugat 365 Bazı Kelimeler Çok Güzel-Kolektif
40. Lontano-Jean Christophe Grange
41. Zamanın Kısa Tarihi-Stephen Hawking
42. Adam-Yılmaz Özdil
43. Puslu Kıtalar Atlası-İhsan Oktay Anar
44. Simyacı-Paulo Coelho
45. Casus-Paulo Coelho
46. Kurtlarla Koşan Kadınlar-Clarissa P. Estes
47. Seyrek Yağmur-Barış Bıçakçı
48. Anne Kafamda Bit Var-Tarık Akan
49. Kafamda Bir Tuhaflık-Orhan Pamuk
50. Tespih Ağacının Gölgesinde-Harper Lee
51. Satranç-Stefan Zweig
52. Gerçek Hesap Bu!-Nejat İşler
53. Gurur ve Önyargı-Jane Austen
54. Gülün Adı-Umberto Eco
55. Anayurt Oteli-Yusuf Atılgan
56. Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu-Stefan Zweig
57. Eşekarısı Fabrikası-Iain Banks
58. Momo-Michael Ende
59. Bilinmeyen Adanın Öyküsü-Jose Saramago
60. Yalancılar ve Sahtekarlar Ansiklopedisi-Roelf Bolt
61. İlköğretim Okulları İçin Türkçe Sözlük (Türk Dil Kurumu Yayınları)
62. Beni Ödülle Cezalandırma-Özgür Bolat
63. Ev Yapımı Sihirli Değnek-Şermin Çarkacı
64. Siddhartha-Hermann Hesse
65. Korku-Stefan Zweig
66. Türklerin Tarihi-İlber Ortaylı
67. Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım-Elena Ferrante
68. Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku-İlhami Algör
69. Mucizevi Mandarin-Aslı Erdoğan
70. Değirmen-Sabahattin Ali
71. Harita Metod Defteri-Murathan Mungan
72. Çok Hayal Kuran Çocuk-Şermin Çarkacı
73. Semerkant-Amin Maalouf
74. Resimli Türkçe Edebiyat Takvimi 2016-Levent Cantek
75. Üç Kedi Bir Dilek-Sara Şahinkanat
76. Ted Gibi Konuş-Carmine Gallo
77. İnce Memed 1-Yaşar Kemal
78. Kağıt Ev-Carlos Maria Dominguez
79. Türklerin Tarihi 2 Anadolu’nun Bozkırlarından Avrupa’nın İçlerine-İlber Ortaylı
80. Suç ve Ceza-Fyodor Mihailoviç Dostoyevski
81. Martı Jonathan Livingston-Richard Bach
82. Bayan Peregrine’nin Tuhaf Çocukları-Ransom Riggs
83. Savaş Sanatı-Sun Tzu
84. Kanadı Kırık Kuşlar-Ayşe Kulin
85. Uçurtma Avcısı-Khaled Hosseini
86. Bulantı-Jean Paul Sartre
87. Mutluluk Dediğimiz Şey-Sigmund Freud
88. Yaşamın Ucuna Yolculuk-Tezer Özlü
89. Kelebeğin Hayat Sırları-Nil Karaibrahimgil
90. İyi Hissetmek-David Burns
91. Yavru Ahtapot Olmak Çok Zor-Sara Şahinkanat
92. Doğu Avrupa’da Yolculuk-Gabriel Garcia Marquez
93. Fahrenheit 451-Ray Bradbury
94. Albertine Kayıp-Marcel Proust
95. Varolmanın Dayanılmaz Ağırlığı-Nikola Tesla
96. Sofie’nin Dünyası-Jostein Gaarder
97. Merhume-Murat Uyurkulak
98. Sevda Sözleri-Cemal Süreya
99. Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet-Halil İnalcık
100. Felsefenin Kısa Tarihi-Nigel Warburton
101. Başarıya Götüren Aile-Doğan Cüceloğlu
102. Fakir Kene-Birhan Keskin
103. Kadınlar-Eduardo Galeano
104. Kuşlar Yasına Gider-Hasan Ali Toptaş
105. Olasılıksız-Adam Fawer
106. Korkuyu Beklerken-Oğuz Atay
107. Çocukluğun Soğuk Geceleri-Tezer Özlü
108. Mülksüzler-Ursula K. Le Guin
109. Başlarım Şimdi Anneliğe-Şermin Çarkacı
110. Ev Yapımı Sihirli Değnek-Şermin Çarkacı
111. Sıfır Sayı-Umberto Eco
112. Harry Potter ve Felsefe Taşı-J. K. Rowling
113. Don Quijote-Miguel de Cervantes Saavedra
114. Katalonya’ya Selam-George Orwell
115. Bozkırkurdu-Hermann Hesse
116. Vanilya Kokulu Mektuplar-Sevim Ak
117. Kavgam-Karl Ove Knausgaard
118. Yazım Kılavuzu (Türk Dil Kurumu Yayınları)
119. Bizim Büyük Çaresizliğimiz-Barış Bıçakçı
120. Oltadaki Balık Türkiye-M. Emin Değer
121. Ela Gözlü Pars Celile-Osman Balcıgil
122. Ayasofya’nın Gizli Tarihi-Pelin Çift-Erhan Altunay
123. Hayvanlardan Tanrılara Sapiens İnsan Türünün Kısa Bir Tarihi-Yuval Noah Harari
124. Kırmızı Saçlı Kadın-Orhan Pamuk
125. Bülbülü Öldürmek-Harper Lee

Dünya Klasikleri | En Çok Satanlar Listesi

Ana – Maksim Gorki

Rus yazarların dünya klasiklerine olan katkıları yadsınamaz bir gerçektir. Maksim Gorki tarafından kaleme alınan Ana romanı yazarın en ünlü eseridir. İlk olarak 1907 yılında basılmış olan Ana romanından sonra Gorki yaşadığı kente adını verdirecek kadar dünyaca tanınan en büyük romancılardan biri olmuştur. Sosyolojik, kültürel, psikolojik ve felsefik alanda incelenebilen Ana kitabı işçi, devlet, sermaye gibi kavramları içermesinden dolayı çok yönü eserlerden biri olmuştur.

Ana romanında Pavel isimli bir işçinin Pelage adlı annesinin hayatı ve kişiliği etrafında gerçekleşen olaylar konu alınır. Roman Devrim öncesi Rusya’nın sosyali ekonomik ve toplumsal durumunu ortaya koymaktadır.

Realist bir düzende yazılan bu roman detay ve zenginlik içermediği, merak uyandıracak olaylara yer verilmediği için yazarın çokça eleştirildiği eserlerinden birisidir.

Ana romanın konusu ise; Kocasının ve toplumun uyguladığı baskıya ses çıkarmayan ve hakkını arayamayan sindirilmiş bir kadının hayatı konu alınmıştır. Zamanla oğlunun ve çevrenin etkisi ile acılarını anlayan ve onları uyandırmaya çalışan bir savaşçı kadın haline dönüşmesi konusu işlenmiştir.

“İnsanların ruhunu öldürüyorlar anne. İşte asıl cinayet bu. Utanılacak bir cinayet. Bir takım silahlar çıkartıyorlar, insanları öldürüyorlar ve bunu yapanlara devlet diyorlar. “

Karamazov Kardeşler – Fyodor Dostoyevski

Fyodor Dostoyevski’nin birikiminin ve edebi gücünün tümünü içeren romanı Karamazov Kardeşler yazarın en büyük eserlerinden biridir. Hatta Dostoyevski’nin baş yapıtı olarak kabul edilir. Bunun nedeni bu eseri dışında başka hiç bir kitabında insan ruhunun derinliklerine inmemiştir.

Bir aileyi konu alan eser felaket zinciri olarak gelişen olaylar örgüsünde 19. yüzyılda Rus toplumunun yaşadığı büyük sarsıntılar yansıtılmıştır. Dünya edebiyatında bir benzeri dahi olmayan dünya klasiklerinden biridir.

Karamazov Kardeşler romanında Fyodor Pavloviç Karamazov isimli bir toprak zengini adamın eşleri ve onlardan çocuklarının yaşamı konu alınmıştır. Bu kitabın kahramanları olan Dimitri, İvan, Aleksi ve bu 3 gencin yaşamlarını konu alan eserdir. Ayrıca kitaptaki baba karakterinin gerçek yaşamda Dostoyevski babası olduğu düşünülmektedir.

“Bu gece pek çok şey öğrendim! Yalnız yaşamak değil, alçakça ölmek de mümkün değil… Hayır baylar, ölüm bile şerefli olmalı! “

Gazap Üzümleri – John Steinbeck

İngiliz yazar John Steinbeck tarafından 1939 yılında kaleme alının Gazap Üzümleri Amerika’nın ekonomik krizini ve bu durumdan yaşanılan buhranı konu almaktadır. Açlıkla mücadele ederken evlerini terk etmek zorunda kalan savaşa rağmen ayakta kalan bir ailenin dramını konu alır. Gazap Üzümleri okuyan herkesin yüreğine dokunan dünya klasiklerindendir. Sinemaya aktarılmış olan bu eser sürükleyici ve akıcı bir anlatım diline sahiptir.

Pulitzer ödülüne layık görülen gazap Üzümleri kitabının kısaca konusu; Amerika başlayan ve tüm dünyaya yayılan bir ekonomik kriz nedeni ile zor zamanlar yaşayan bir ailenin hayatını konu alıyor. Açlık, hayatta kalma savaşı, zorbalık gibi bir çok kötü durumun konu alındığı eseri okurken gözyaşlarınıza hakim olamayacaksınız.

Joad ailesinin etrafında geçen olay örgüsü bir çok aile gibi ekip biçtikleri tarlalarına zorla el konulması ve çalışmak için çıktıkları yolda başından geçenler anlatılır. Kapitalizmin insanlar üzerindeki etkisini tüm çıplaklığı ile konu alan eser bazı ülkelerde bir dönem yasaklanmıştır.

“Açlığı, yalnız kendi büzülmüş midesinde değil, çocuklarının da büzülmüş karınlarında duyan bir adamı nasıl korkutabilirsiniz? “

Vadideki Zambak – Honore de Balzac

Ünlü Fransız yazarlarından olan Balzac Vadideki Zambak isimli eseri ile hem dünya klasiği eserler arasında yer almış hem de MEB tarafından orta öğretim öğrencileri için tavsiye edilen 100 Temel Eser listesine girmiştir.. Vadideki Zambak Balzac’ın İnsanlık Komedyası’nın Taşra Yaşamından Sahneler bölümünün bir romanıdır. Bu roman 19. yüzyılda Fransız Edebiyatının iki büyük yönelimi olan Gerçekçilik ve Romantizm akımlarının tam dönüm noktasında ortaya çıkar. Dünyanın en ünlü aşk romanları listesinde yerini alır.

Balzac’ın üzerinde en çok çalıştığı, büyük önem verdiği, en büyük romanlarından biri olarak nitelendirmesine rağmen ilk yayınlandığı dönemlerde en az satılan eserlerden biri olmuştu. Zaman Balzac’ı haklı çıkardı ve bu eseri dünya klasikleri listelerinde yerini aldı.

Vadideki Zambak eserinin kısa konusu; Kitabın ana kahramanı Felix’in zorlu yaşamı, ailesi tarafından reddedilişi konu alınmıştır. Felix’in daha sonra hayatının en büyük aşkı olan Henriette’ye duyduğu hayatını feda edecek kadar büyük aşkı anlatılır. Aşkın en acı yönü ile kaleme alındığı Vadideki Zambak romantizm akımının en başarılı örneği olarak kabul görmüştür.

“Tanrı’ya seni benimle bırakması için yalvarmak üzere boşlukta koşarken ölmediysem hiçbir insan ne sevinçten ne de üzüntüden ölebilir. “

Ölü Canlar – Nikolay Vasilyeviç Gogol

Ölü Canlar Gogol’un başyapıt özelliği taşıyan eserlerinden biridir. Bu kitap 3 cilt olacak şekilde tasarlanmıştır. Gogol ilk cildi 1842 yılında bitirmiş ikinci ve üçüncü cildi aldığı ağır eleştiriler sonrası yaşadığı psikolojik rahatsızlıklardan dolayı tamamlayamamıştır. İkinci cilt için yazdığı el yazmalarını ateşte yakmıştır. Daha sonra kalan ciltleri tamamlamış fakat ilk cilt kadar etkili olmamıştır.

Nokolay Vasilyeviç Gogol’un Ölü Canlar isimli eseri 19. yüzyıl Rus insanlarını bir eleştiri niteliğinde kaleme aldığı kitaplarından biridir. Kitapta geçen sahtekarlıklar, Rus sosyal yaşamı sıklıkla vurgulanmıştır. Gogol bu kitabı yazarken Dante’nin İlahi Komedyası’ndan esinlenerek yazmıştır.

Ülkesine aşırı düşkün olan yazar, vatanındaki çarpıklıkları bu eserinde ortaya koyarak giderilmesini arzulamıştır. Yazar realist bir dil kullanarak ülkenin ruhi boşluğunu ayrıntılarına kadar yansıtmıştır. Romanın baş kahramanı olan Çiçikov, Rusya’daki tüm şehirleri gezerek köylü köle satın alan bir köle tüccarıdır. İlginç olan ise çalışarak sağlıklı ve işe yarayan köle yerine ölü olanları istemektedir.

Topladığı ölü belgeleri ile halk onu soylu ve saygıdeğer biri olarak görür. Fakat Çiçikov kendi çıkarları için yaptığı bu oyun bir süre sonra ortaya çıkacaktır.

“Olan biten şeylere önem verip vermemek insanın kendi elindedir. Sen üzüntü verecek şeyler arıyorsun ve böylece üzüntüyü bizzat yaratıyorsun.”

Savaş ve Barış – Lev Nikoloyeviç Tolstoy

Sanırım dünya klasikleri denildiğinde akla ilk gelen yazarın Tolstoy olması şaşırtıcı değildir. Özellikle Rus yazarların dünya klasikleri listelerinde birden fazla eserleri ile yer alması yazarlık konusunda ne kadar başarılı olduklarının ispatıdır. Lev Tolstoy tarafından 1869 yılında basılan Savaş ve Barış orijinal hali ile 2200 sayfadır. Bu nedenle yayın evleri 2 veya 3 cilt şeklinde basmaktadırlar. Tolstoy üslubu nedeni ile bir solukta okuyabileceğiniz bir dünya klasiği yaratmıştır.

Savaş ve barış 19. yy’da Rusya’da geçen olayları anlatmaktadır. Dünyanın en uzun kitapları listesinde 17. sırada yer alan Savaş ve Barış Tolstoy’a olan hayranlığı artırmaktadır. Kitabın konusu; savaş, barış, intikam, sevgi, düşmanlık, dostluk, yokluk, varlık, öfke, sevinç gibi tüm insanı duyguları olaylar örgüsüne göre işlemiştir. Soylu ailelerin savaşa bakış açılarını en iyi şekilde anlatan eserlerden biridir. En başarılı tarihi romanlar listelerinde yer almaktadır.

“Bu dünyada ödül beklemenin imkânsız olduğunu, bu dünyada onurun da adaletinde olmadığını hiç unutmayacağım. Bu dünyada düzenbaz ve zalim olmak gerek.”

Sefiller – Victor Hugo

Sefiller dünya klasikleri listesinde yer alan, çok uzun olmasına rağmen okuyucuyu asla sıkmayan bir eserdir. Büyük Fransız yazar romantik akımın temsilcisi Victor Hugo tarafından kalem alınmıştır. Sefiller ilk olarak 1862 yılında basılmıştır. Bu eser o kadar başarılı şekilde kaleme alınmıştır ki kitap kahramanları ile sizlerde serüvenden serüvene koşarsınız. Kitabın asıl dili Fransızca’dır. Kitabın baş kahramanı olan Jean Valjean ekmek çaldığı için 5 yıl kürek cezasına mahkum edilmiştir. Buradan defalarca kaçmaya çalışması ile bu cezası 19 yıla çıkarılır. Cezasından sonra özgürlüğüne kavuşur fakat daha zor bir hayat onu bekler.

Toplum tarafından dışlanır ve adapte olmakta zorlanır. Bir suçlunun tüm çıplaklığı ile yaşam öyküsünü anlatır Sefiller kitabı. Okunması zor olan eserlerden biri olsa da her okuyucuda aynı heyecanı yaratmayı başarması klasikler arasına girmesine neden olur. Sefiller MEB tarafından orta öğretim öğrencilerine okuması için tavsiye ettiği 100 Temel Eser listesinde yer almaktadır.

“Tanrı, hiç bir çocuğu kötü olsun diye yaratmaz! Onu kötü yapan, kötü eğitimdir!..Kötü anne-baba, kötü çevre, kötü yönetim balçık gibidir, zavallı yavruları da çekip yutar. “

Yeraltından Notlar – Fyodor Dostoyevski

İlk olarak 1864 yılında basılmış bu eser Çernişevski Nasıl Yapılmalı isimli ütopik eserine cevap niteliğinde yazıldığı düşünülmektedir. Bu eser 2012 senesinde aynı olmasa da uyarlama olarak Zeki Demirkubuz tarafından Yeraltı ismi ile beyaz perdeye aktarılmıştır.

Yeraltından Notlar eserinde bir insanın iç tanışmalarına tanık olacağınız bir eserdir. Kitap Yeraltı ve Notlar olarak iki kısımdan oluşmaktadır. Bu eseri okurken başarılı bir çevirmenden Türkçe’ye çevrilmiş olmasına özen gösterin aksi halde kitaptan beklediğiniz tadı alamayabilirsiniz.

Yeraltından notlar kitabının konusu; Kitabın ilk bölümü yazarın karışık olarak iç dünyasını konu alıyor. İkinci bölümünde ise sürükleyici olayların içinde kendinizi buluyorsunuz. Son derece zeki olduğunu düşünen yazarın arkadaşlarından nefret etmesi, insanlardan kaçarak kendi yeraltına kapanmasını okuyacaksınız.

“Duvarı yıkmaya gücüm yetmiyorsa, kendimi parçalayacak değilim elbette. Ama önümde duvar var diye boyun eğmeyi de kabul edemem.”

Uğultulu Tepeler – Emily Bronte

Bronte kardeşlerin ortancası olan Emily Bronte’nin ilk ve tek kitabı olan Uğultulu Tepeler 1847 yılında farklı bir mahlas ile yayınlamıştır. Döneminde kadın yazarların tepki gördüğünü bildiği için 3 kardeş kitaplarını erkek mahlasları ile yayınlamışlardır.

Uğultulu Tepeler ancak ikinci baskısında yazarın gerçek ismi duyurulmuştur. İngiliz edebiyatının en önemli eserleri arasında yer alan kitap bir kısım tarafından büyük övgülere mazhar olurken bazı kesimler tarafından çok ağır eleştiriler almıştır.

Fakat kitabın bu kadar ağır eleştirilmesi eserin daha popüler olmasına neden olmuştur. Kitap aynı zamanda dünyada en iyi aşk romanları arasında da gösterilmektedir.

Kitapta yer alan bir çok karaktere rağmen Uğultulu Tepeler malikanesine getirilen 6 yaşındaki Heatcliff isimli çocuk ve zamanla aşık olduğu Catherina’nın aşkı konunun merkezindedir. Catherina’nın başka biri ile evlenmesi Heatcliff malikaneden ayrılarak bir kaç yıl ortalardan kaybolduktan sonra intikam almak için tekrar geri dönmesini konu almaktadır.

“İnsanı insan yapan, yüzüne güzellik katan ve onu sevdiren tek şey kalbinin temizliğidir. Yoksa hepimiz aynıyız, etten ve kemikten oluşmuş bedenleriz.

“Bizi birbirimizden ayıran tek şey kalplerimizin özelliğidir. Eğer temiz ve güzel bir kalbiniz varsa, bu dışınıza yansır. Fakat kararmış, herkesin kötülüğünü isteyen, kıskanç biriyseniz, kalbinizin kötülüğü yine yüzünüze yansır. Ve dünyalar güzeli olsanız bile, kalbinizin karanlığı güzelliğinize gölge düşürecektir.”

İlahi Komedya – Dante Alighieri

İlahi Komedya dünyanın en önemli eserleri arasında yer almaktadır. İtalyan edebiyatının en uzun epik şiiri olarak kabul edilmiştir. Oldukça uzun olan bu eseri farklı yayınevleri farklı şekillerde basmışlardır. Özet halinde verilenden tek bir kitap şeklinde yayınlayana kadar çeşitliliğe sahiptir.

Dante’nin en önemli eseri olan İlahi Komedya bir çok yazara ilham kaynağı olmuş başyapıt niteliğinde bir kitaptır. Kitabın dili oldukça ağırdır. İlk olarak 1472 yılında basılmıştır. Yarım asırlık büyük bir eserdir. 14.233 satırdan oluşmaktadır. Bu kitabın cümlelerini anlayarak okuduğunuzda size ayrı bir dünyanın büyüsünü sunmaktadır.

Modern İtalyanca’nın temellerini oluşturan İlahi Komedya dünya edebiyatının da en önemli eserleri arasında yer alır.

İlahi Komedya konusu; oldukça farklı bir konusu vardır. Dante bu eserinde cennet, araf, cehennemde yaptığı yolculuğu destansı bir şekilde kaleme almıştır. 1300 yılında çıktığı bu yolculuk bir hafta kadar sürer. Bu seyahatte Dante henüz 35 yaşlarındadır.

Bunu da yaşam yolumuzun yarısında olarak belirtir. Kitabında cehennemi 9 daire olarak anlatır. İşlenen günahlara göre dairelerin sayısı artmaktadır. İnsanı düşündürürken sorgulamasını sağlayan felsefe türünden kitapları merak edenlerin okuyacağı dünya klasiklerinden biridir.

“İnsan yalnızca başkalarına

zarar verecek şeylerden korkmalı;

bunun dışında korkuya yer olmamalı…”

Madame Bovary – Gustave Flaubert

Fransız yazar Gustave Flaubert tarafından 1857 yılında kaleme alınan romanı Madame Bovary dünya klasikleri içinde en beğenilen eserlerden biridir. Realist akımından yararlanılarak kaleme alınan Madam Bovary yazarın en ünlü kitabıdır.

Bu kitap Time dergisinin hazırlamış olduğu Tüm Zamanların En İyi 10 Kitabı listesinde yer almaktadır. Bu kitap hayattan ne istediğini bilmeyen ve arayış içinde olan bir kadının hikayesini konu almaktadır. Her kadının mutlaka okuması gereken kitaplardan biridir.

Madame Bovary kitabının kısaca konusuna değinecek olursak monoton bir evlilik yapan kadının hayatına renk katmak için içinde bulunduğu arayış ve maceraları konu almaktadır. Aynız amanda yasak aşkları da değinilmiş olan olaylar nedeni ile kitap döneminde büyük eleştirilere maruz kalmıştır. Yazar sıklıkla betimlemelere de yer verdiği eserinde, aldatan kadınların iç dünyasını sürükleyici bir dille kaleme almıştır. Eser aynı zamanda 2015 yılında beyaz perdeye uyarlanmıştır.

“Bir erkek, en azından özgürdür.

Tutkudan tutkuyla, ülkeden ülkeye dolaşabilir, engelleri aşabilir, en erişilmez mutluluklara ulaşabilir.

Bir kadın ise hep yasaklara sınırlıdır. “

Aşk ve Gurur – Jane Austen

Jane Austen 21 yaşında iken kaleme aldığı ikinci romanı Aşk ve Gurur en iyi ve en çok okunan dünya klasiklerinden biridir. Türkiye’de Aşk ve Gurur olarak bilinse de kitabın orijinal çevirisi Gurur ve Önyargı’dır.

Büyük yazar Jane Austen çalkantılı aşkları ile bilinmektedir. Genellikle mutsuz biten aşklar yaşayan yazarın kendi mutsuzluğuna inat tüm eserlerinin sonu hep mutlu sonla bitmektedir.

Aşk ve Gurur kitabı konusu; Taşralı bir adamın kızı olan Elizabeth ve varlıklı bir ailenin sahibi Darcy arasındaki çatışmayı konu alır. Yazarın ve tüm okurların en sevdiği kadın karakterlerinden biridir Elizabeth. Sıradan insanların günlük yaşamlarını muhteşem kalemi ile kağıda aktaran yazarın Aşk Ve Gurur eseri dünya klasikleri arasında yer almaktadır.

“Sen bana, gerçekten sevilmeye değer bir kadının sevgisini kazanabilmek için daha başka erdemlere sahip olmam gerektiğini öğrettin.”

Üç Silahşörler – Alexandre Dumas

Ünlü Fransız Yazar Alexandre Dumas’ın en önemli eserlerinden biridir Üç Silahşörler. Macera türüne dahil olan bu eser ilk olarak 1844 senesinde basılmıştır. Kitabın hafızalardan silinmeyecek şekilde günümüze kadar birliği ve beraberliği temsil ettiği sözü Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimiz İçin sloganı ile bilinmektedir. Kitap olağan üstü bir kardeşlik hikayesidir.

Üç Silahşörler tiyatro,sinema, radyo sesli tiyatrosu gibi bir alana uyarlanmıştır. Kitap akıcı ve heyecanlı bir üslup ile kaleme alınmıştır.

Üç Silahşörler kitabı mutlaka okunması gereken dünya klasikleri listesinde yer almaktadır. Kitabın konusuna gelecek olursak; kitabın ana kahramanları Athos, Porthos, Aramis isimli üç arkadaştır. Bu 3 arkadaşın sürükleyici maceraları konu alınmıştır. Dartanyan ise bir diğer karakterdir. Bu üç arkadaş ile düello yapmak isterken güzel bir dostluğun temellerini atarlar.

“İnsanlar hiç tanımadıkları, belki varlıklarından bile haberdar olmadıkları insanların çıkarları için, birbirlerini öldürmekten çekinmiyorlardı.”

Türk Klasikleri | En Çok Okunan Kitaplar

“Anayurt Oteli”, (1973) Yusuf Atılgan

Türk edebiyatında modernizmin en önemli yazarlarından olan Yusuf Atılgan’ın ikinci romanı olan ‘Anayurt Oteli’ ana karakter (hatta tek karakter dahi diyebiliriz) Zebercet’in iç dünyası üzerine kuruludur. Zebercet’in iç dünyasına yönelik çözümlemeler ve karakterin intiharı, kitabın Türk edebiyatında kendine ait özel bir yer edinmesini sağlamıştır. Yapıt, Ömer Kavur yönetiminde 1986 yılında filme de uyarlanmış ve en az kitap kadar başarılı olmuştur.

“Araba Sevdası”, (1898) Recâizâde Mahmut Ekrem

‘Araba Sevdası’ genellikle basmakalıp biçimde ‘Yanlış Batılılaşma’yı anlatıyor diyerek ve biraz da kitabın kahramını ‘Bihrûz Bey’ ile dalga geçilerek ele alınır. Oysa ki, Doğu-Batı meselesi kapsamında bir uygarlığın zihinyetindeki fevkalâde bir kırılmayı konu edinir eser. Kitap hem realizmi hem gözlem gücü açısından, bugünün Türkiye’sinde bile devam eden Doğu-Batı sorununu anlamak açısından çok önemli bir yapıt olarak yerini koruyor.

“Kuyucaklı Yusuf”,(1937) Sabahattin Ali

Sabahattin Ali’nin romanında kasaba ve köy gerçekliği; bir bireyin iç dünyası, yalnızlığı ve değerleri üzerinden anlatılmaktadır. Kasaba hayatında eşraf ve bürokrasinin kurduğu adaletsiz düzene yönelik eleştiriler getirilir. Eser, Türk edebiyatındaki başkaldırı ve eşkıya romanlarının öncüsü kabul edilmektedir. Eser bir üçlemenin parçası olarak düşünülse de yazarın erken ölümü sebebiyle maalesef gerçekleşmemiştir…

“Sevgili Arsız Ölüm”, (1983) Latife Tekin

Latife Tekin’in ilk eseri olmasına karşın, büyük beğeni toplayan, büyülü gerçekçilik akımının Türk edebiyatındaki en etkili örneklerinden olan ‘Sevgili Arsız Ölüm’, hem bir çok okuru hem de kendisinden sonra gelen yazarı etkiledi.

“Dokuzuncu Hariciye Koğuşu”, (1930) Peyami Safa

Yazarın gözlemlerini doğrudan roman kahramının gözünden aktarması, güçlü psikolojik yönü ve art alanındaki toplumsal çözümlemeleri ve içe işleyen üslubuyla hem Peyami Safa’nın hem de Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri…

“Devlet Ana”, (1967) Kemal Tahir

Çok tartışılan yazar Kemal Tahir’in en önemli romanı kabul edilen ‘Devlet Ana’, 1968 yılında TDK Ödülü kazanmıştır. Tarihî bir roman olan ‘Devlet Ana’, tezli bir roman olması hasebiyle eleştiriler de almıştır. Fakat her ne olursa olsun Türk edebiyatında ciddi iz bırakmış, tartışılan, önemli bir yapıttır ‘Devlet Ana’…

“Bir Düğün Gecesi”, (1979) Adalet Ağaoğlu

Türk edebiyatının en etkili giriş cümlelerinden olan ‘İntihar etmeyeceksek içelim bari’ ile başlayan roman yayımlandığında büyük ilgi topladı ve çeşitli edebiyat ödüllerine layık görüldü. Türkiye’deki siyasal ve toplumsal yapıyı bir düğüne katılan davetliler üzerinden anlatan yapıt, önemli bir değer olarak Türk edebiyatındaki yerini koruyor.

“Tutunamayanlar”, (1971-72) Oğuz Atay

1971 yılında yayımlandığında olumludan çok olumsuz eleştiri alan, anlaşılmayan ve okura ulaşmayan ‘Tutunamayanlar’, günümüzde Türk edebiyatı tarihinde ‘kült’ bir kitap olarak kabul ediliyor. Hatta öyle ki, Oğuz Atay vakt-i zamanında ‘benim okurum nerede’, diye sorarken, eserin şimdi neredeyse ‘popüler’ bir hâle gelmesi söz konusu. Ancak, ne kitabın zamanında pek satmaması ne de şimdi çok satması kitap hakkında geçerli değerlendirmeler yapmak için önem taşımıyor. Oğuz Atay’ın yapıtı Türk edebiyatında modernist romanın zirvesi ve postmodernist romanın kaynağı olarak çok önemli bir yer tutuyor. Romanın müthiş dili, gözlem ve anlatı derinliği, kara mizahı kendinden sonra gelen birçok yazar ve okur üzerinde iz bıraktı. ‘Tutunamayanlar’ hâlâ Türkiye’ye ayna tutmaya ve ilham vermeye devam ediyor…

“Saatleri Ayarlama Enstitüsü”, (1961) Ahmet Hamdi Tanpınar

Türk edebiyatının ilk modernist yazarı Tanpınar, sadece bir romancı olarak değil, aynı zamanda bir edebiyat tarihçisi ve hatta bir ‘düşünür’ olarak entelektüel dünyamıza ciddi katkı verdi. Türk kültürünün 200 yıllık meselesi olan Doğu-Batı çelişkisi üzerine müthiş bir alegorik yapıt olan ‘Saatleri Ayarlama Enstitüsü’ şüphesiz Türk edebiyatının en güçlü romanlarından biri.

“İnce Memed 1”, (1955) Yaşar Kemal

Yakın zaman önce kaybettiğimiz usta yazar Yaşar Kemal’in ‘destansı’ romanı ‘İnce Memed 1’ muazzam Türkçesi ve insanda isyan ve çoşku duyguları uyandıran hikâyesi ile her an okurun zihninde çok özel bir yere sahip.

“Puslu Kıtalar Atlası”, (1995) İhsan Oktay Anar

Türk edebiyatında kendine özgü bir dil ve biçim geliştiren, postmodernist tarih romanlarının yazarı İhsan Oktay Anar’ın romanı, anlatılması çok zor bir yapıt. Anlatmak yerine, hayal ve anlatım gücünün ustalıkla bir araya geldiği kitap, okunmalı; okutulmalı. Meraklısı için ‘çizgi romanı’ da çıktı!

“Bir Gün Tek Başına”, (1975) Vedat Türkali

Vedat Türkali’nin hayli hacimli romanı ‘Bir Gün Tek Başına’, bir aşk çerçevesinde geçmesine rağmen sadece bir aşk romanı olarak değerlendirilemez. Türkiye’nin siyasl ve toplumsal yapısını ve kimi ‘tip’leri ele alan roman son derece titiz ve güzel Türkçesiyle de son derece güçlü bir eser…

“Kiralık Konak”, (1922) Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Türk edebiyatının en önemli kalemlerinden olan Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun ‘Kiralık Konak’ dışında bu listeye girebilecek nitelikte olan ‘Yaban’ ve ‘Nur Baba’ gibi romanları da mevcuttur. ‘Kiralık Konak’, Osmanlı Devleti’nin çöküş devrindeki yozlaşmaları ve Batılılaşmayı, farklı kuşaklar ve tercih edilen kıyafetler üzerinden ele alan bir döneme ışık tutan, kesinlikle okunması gereken bir eser.

“Ayaşlı ve Kiracıları”, (1934) Memduh Şevket Esendal

Yazarın yayımladığı ilk romandır. İlk önce Vakit gazetesinde tefrika edilmiş; 1934’te kitap olarak yayımlanmıştır. Roman toplumsal bir kesit sunuyor ve düzene, bürokrasiye yönelik eleştiriler getiriyor. Sade, duru bir dille yazılmış önemli bir roman ‘Ayaşlı ve Kiracıları’…

“Bereketli Topraklar Üzerinde”, (1954) Orhan Kemal

Türk edebiyatının önde gelen romancılarından Orhan Kemal’in başat yapıtı olarak kabul edebileceğimiz romanı  ‘Bereketli Topraklar Üzerinde’, köylülük, işçi sınıfının durumu, anlatılan insanların sosyal ve bireysel ilişkileri, emek-sermaya çelişkisi üzerine güçlü gözlemler sunan yapıtıdır. Romanın ilginç bir özelliği ise 1954 yılında yapılan birinci baskısı 288 sayfayken 10 yıl sonraki ikinci baskısında 427 sayfaya çıkmış, roman Orhan Kemal tarafından âdeta yeniden yazılmıştır.

“Aşk-ı Memnu”, (1899 -1900) Halid Ziya Uşaklıgil

Aşk-ı Memnu yani ‘Yasak Aşk’ ismindeki roman, son yıllarda daha çok popüler TV dizisine uyarlanmasıyla gündeme gelse de edebiyat tarihçileri ve araştırmacıları tarafından Türk edebiyatının Batılı anlamda ilk ‘büyük’ romanı kabul edilir. lk olarak 1899-1900 yıllarında Servet-i Fünûn dergisinde tefrika edilmeye başlanan roman, 1900 yılında kitap olarak yayımlanmıştır. Eser adına uygun olarak dönemin Osmanlı seçkin sınıfı arasındaki aşk ilişkilerini ve toplumsal ilişkileri konu edinir. Yapıt daha önce de Halit Refiğ yönetiminde diziye uyarlandı ve 1975 yılında TRT’de altı bölüm olarak yayınlandı. Bu uyarlamada yeni versiyonun aksine, esas olarak romana sadık kalınmıştır. ‘Aşk-ı Memnu’ tüm bunların dışında Türk edebiyatı tarihinde çok önemli bir eser olarak önemini korumaktadır.

“Eylül”, (1901) Mehmet Rauf

Türk edebiyatı araştırmacılarının tarihimizdeki başarılı ilk ‘psikolojik’ roman olarak değerlendirdikleri ‘Eylül’, yazıldığı dönemde kimi küçük yergilerin dışında büyük beğeni topladı. Türk edebiyatında zamana direnebilen nadir romanlardan…

“Sinekli Bakkal”, (1935-36) Halide Edib Adıvar

İlk olarak 1935 yılında Londra’da İngilizce ‘The Clown and His Doughter’ (Soytarı ve Kızı) ismi ile yayımlanan ‘Sinekli Bakkal’, daha sonra aynı yıl Türkçe olarak tefrika edilmeye başlanmış ve 1936 yılında ise kitap olarak yayımlanmıştır. Roman Doğu-Batı sorunsalını bir mahalledeki karakterler üzerinden tartışır ve bu konuda bir çözüm önerisi getirir…

“Gölgesizler”, (1993) Hasan Ali Toptaş

Yapıtlarında romantizm, modernizm ve postmodernizmi harmanlayan; Türkçeyi şiirsel biçimde kullanan Hasan Ali Toptaş’ın, birçok yabancı dile çevrilen; sinemaya uyarlanan, ‘varoluşçuluğu’ köy atmosferinde ele almasıyla sadece Türk edebiyatında değil, dünya edebiyatında da kendine özgü bir yer edinen ‘Gölgesizler’, muhakkak okunması gereken sıra dışı bir roman.

“Üç İstanbul”, (1938) Mithat Cemal Kuntay

Mithat Cemal Kuntay’ın ilk ve tek romanı olan eser, İkinci Meşrutiyet, İttihat ve Terakki ile Mütareke Dönemi İstanbul’unu anlatan, yazarın tanıklığında Osmanlı Devleti’nin çöküşünü gördüğümüz, 20 yıllık bir emeğe dayanan tarihî vesika niteliğinde bir romandır…

 “Issızlığın Ortası”, (1976) Mehmet Eroğlu

Yayımlandığı tarihte adı ‘Issızlığın Ortasında’ olan 1979 Milliyet Roman Ödülü’nü, Orhan Pamuk’un ‘Cevdet Bey ve Oğulları’ ile paylaşan, sakıncalı bulunduğu için uzun süre baskısı yapılamayan, 68 kuşağının öyküsünü anlatan, insan psikolojisini derinlerine inebilen önemli bir roman Eroğlu’nun yapıtı…

“Çalıkuşu”, (1922) Reşat Nuri Güntekin

Tezli bir roman olması ve teknik kusurlarına rağmen, akıcı dili, özellikle Cumhuriyet Dönemi’ndeki genç kızlara nesiiler boyunca cumhuriyet idealizimini aşılaması ve bir dönemin ruhunun anlaşılması açısından Türk edebiyatında okunması gereken romanlardan, Reşat Nuri Güntekin’in eseri ‘Çalıkuşu’…