Elmalı Oluk Güzellemesi
|Gülsüm Cengiz|
Babama
Çürümüş yosun kokuyor deniz
ölü balıkları taşıyor dalgalar
mavi değil gökyüzü
beyaz değil bulutlar
ilkyazda İstanbul’da.
Oysa bilirim şimdi hala
çok uzakta, Toroslarda
bir su kaynar
bir bağın kıyısında.
Toplayıp binbir otun kokusunu
dağların yamacından
fışkırır berrak ve soğuk.
Adı Elmalı oluk.
Güneşin yedi rengi,
parlar dibindeki kumlarda,
oynaşır çakıl taşlarıyla.
Bir elma düşer ansızın
başındaki ağaçtan
dalgalanır sular,
bozlaklar havalanır telaşla
kızılcıkların arasından.
Bırakır kaynağını su
yürür usul usul,
küçücük bir dere olur
çimenlerin arasında.
Papatyaları okşar geçerken
su nanelerini, yarpuzları.
Ağlatır mine çiçeklerini
yükseklerden dökülürken,
kaçışır kelebekle
r
gizemli kuytulara.
Bir çocuk fırıldak yapar
ısırdığı elmayı,
döner elma suyun akışında
çocuk güler yaşama.
Yorulur coşup taşmaktan
kaya diplerinde
durup dinlenir.
Gölgesi düşer üstüne
yemyeşil ağaçların,
bir kız saçını tarar
bakıp sudaki suretine.
Burada yüzyıllardır
sanki hiçbir şey değişmemiştir.
Kim bilir / belki
bir zamanlar eğilip yüzüne,
bu suda seyretmiştir
Narkissos güzelliğini;
belki burada dönüştü
defne dalına Daphne
Apollon’dan kaçarken…
Yapma çiçekler açıyor vazolarda
ağaçlar yeşil değil
kömür tozlarını taşıyor rüzgar
kuş ölüleri çatılarda,
zehir yüklü bulutlar.
Oysa bilirim şimdi hala
Toroslarda
gök ekinlerin üstü
masmavi bir gökyüzü,
güneş altın tozlarını serper
doruktaki karlara.
Dingin bir dağ rüzgarı,
dolaşır çamların arasında,
katıp önüne
defne, mersin kokularını
yayılır ovalara.
Açılır da koyaklarda
sere serpe
binbir renkli dağ çiçeği
-nergisler, müşkülümler
sümbüller, menekşelernakış olur genç kızların
hünerli ellerinde.
İniyor beton kentin üstüne
kuşku dolu bir gece.
İnsanların umutları
çalınıyor bir yerlerde.
İstanbul ki bir ülke,
sesini ve türküsünü yitirmiş.
Oysa bilirim şimdi hala
Toroslarda
kıvrak ezgiler dolanır
kıl çadırların arasında.
Yayık döver bir yörük gelini.
Yeni sağılmış süte katık edilir;
bakır sahanda yumurta,
bakraçta ayran,
çanakta dut pekmezi
ve yaşama sevinci.
Bilirim şimdi hala
çok uzakta Toroslarda
Akdeniz’in kucağında,
Elmalı oluk kadar güzel
çocukluk düşlerim gibi temiz
sevdalar vardır kirlenmemiş.
Ah, el değmemiş o ülkede
yaşam buldu yüreğim.
İşte bundan dolayı hala
umut doludur içim,
ve sevgiyle bakarım yaşama.
1990-1996
Şiir Gülsüm Cengiz; “Akdeniz’in Rengi Mavi kitabından.”