Edebiyat ve Sanat Dünyasından Kısa Duyurular
KERİM ÖZBEKLER | GAZETECİ-YAZAR-ŞAİR
Mantığı kullanmayı reddeden biriyle tartışmaya girmek, bir cesede ilaç tedavisi uygulamaya benzer.(Thomas Paine)
22 Temmuz 2021 Perşembe günü, Kurban Bayramı’nın 3.günü saat.11.00-16.00 arasında fiziksel ve mesafe kurallarına uygun olarak bayramlaşma yapılacaktır, ilgilenenlere önemle duyurulur.
Erdoğan Aslıyüce
Ahmet Yesevi Vakfı Başkanı ve Yesevi Dergisi Sahibi
Küçük Ayasofya Mahallesi, Küçük Ayasofya Caddesi, Küçük Ayasofya Cami Yanı, Hüseyin Ağa Medresesi
Sultanahmet-İstanbul
Tel.0-212-6385012 veya 0-532-2654708
Fax.0-212-6383547
E Postalar;
e_asliyuce@yahoo.com
hayesevivakfi@gmail.com
yesevidergisi@gmail.com
https://lnkd.in/dEnDAXu
****
ULVİYE SAVTUR’UN ORGANİZE ETTİĞİ MÜREKKEP ŞİİR ŞÖLENİ 15 AĞUSTOS 2021 PAZAR GÜNÜ ANKARA’DA YAPILACAK.
Sevgili Şair-Yazar-Bestekar-Ses ve Saz Sanatçısı, sanatsever dostlarım. Özlenen şölenlerimize devam ediyoruz.
Şölene katılmak isteyen dostlarımız, arayabilir.
Sahne kontenjanı, 15 kişi ile sınırlıdır.
Misafirler için, 150 kişilik salonumuz mevcuttur.
KATILAN SANATÇILAR;
Ulviye Savtur (Şair) Ankara
Muhsin Aksakal (Şair) Sivas
Nermin Akkan (Şair) Ankara
Oya Savtur (Şair) Ankara
Rabia Genelioğlu (TSM Sanatçısı) Ankara
Hamit Sert (TSM Sanatçısı) Ankara.
İ. T. Ü. EVİ;
Gümüşsuyu Restoran
Tunalı Hilmi Caddesi, Büklüm Sokak, No.71
Çankaya-Ankara
Otopark mevcuttur.
MENÜ;
Ordövr tabağı
Köfte-tavuk-domates-biber ve ekmek
1 adet meşrubat
100 TL.
15 Ağustos 2021 Pazar
14.00 – 17.00 arası
Klavye’de Fırat Kömürcü ve Sanatçılarımız bizlerle…
Ulviye Savtur
0-530-0659794
******
Dergimizin, yeni sayısı çıktı… Bir sonraki sayı için, son eser gönderim tarihi 10 Eylül 2021’dir.
Arzu Kök
İlgilenenlere, önemle duyurulur.
******
****
İLGİ İLE OKUDUĞUM YAZILAR YAZILAR;
ABDULLAH GÜL GERÇEĞİ NEDİR ? ÖĞRENELİM | Alev Rana Mka
Türkiye’de ki laik düzen, elbet bir gün bozulacaktır. (Abdullah Gül’ün 17 Ocak 1995’te The Guardian Gazetesi’nde yer alan beyanatı)
İŞİN ASLI…
MOSSAD-CIA-MI6
Bazı isimlere inanamıyacaksınız
İZAHI ÇOK NET BIR MANZARA
Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama
Geçtiğimiz hafta sonu
Kayseri’de
Şovalye Abdullah Gül ismiyle
Bir müze açıldı !..
●Müzenin açılışı için
Kayseri’ye gelen Abdullah Gül’ün
Misafirleri de oldukça ilginçti
Aydın Doğan
Hüsamettin Özkan
Ertuğrul Özkök
Murat Yetkin
Bülent Arınç
Ahmet Davutoğlu
Cemil Çiçek
Abdülkadir Aksu
Hüseyin Çelik
Ali Babacan
Haşim Kılıç
Richard Moore (İngiltere Büyükelçisi)
Rıfat Hisarcıklıoğlu
Bülent Eczacıbaşı !..
●Özellikle İngiltere büyükelçisi
Richard Moore
15 Temmuz darbesinden sonra
Kayseri’yi üçüncü kere ziyaret etmesi de
Çok manidar !..
●Bildiğiniz gibi 2008’de
İngiltere Kraliçesi tarafından
Büyük Şövalye nişanı ile ödüllendirilmişti
Yine Abdullah Gül 2010 yılında
Kraliyet Uluslararası İlişikler Enstitüsü’ne
Yani Chatham House’a
“Chatham House” Ödülünü almak üzere İngiltere’nin yolunu tutmuştu !..
●Abdullah Gül’e bu ödül
Anadolu’nun
İngiliz işgalinin yıldönümünde verildi !..
●2008 yılında Abdulalh Güle’e
Büyük Şövalye Nişanı takmak için gelen
Kraliçe Elizabeth’in
Gemisi MMS Illustrious
Türk karasularına girmesine rağmen
Türk bayrağı takmadı !.
●1918’de İstanbul’u işgal etmek üzere Türkiye’ye gelen
İngiliz gemisi ile tam aynı yere demirledi
Ve bu gemide bir de askeri tören düzenlendi !..
●Bu törene Abdullah Gül ve Eşi
Egemen Bağış
Cüney Zapsu ve
Ali Babacan katıldı !..
●İsrail devletinin kurulmasına öncülük eden Sykes Picot haritalarını çizerek
Osmanlı’yı yıkan ve Sevr’i yapan
“yuvarlak masacılar”dı !..
●Bu yuvarlak masanın adı daha sonra
“Kraliyet Uluslararası Enstitüsü” olarak değişti Daha sonra da bu masa
Resmi bir kuruluşa dönüştürülerek
2004’de Chatham House adını aldı !..
●Bu kuruluşun en önemli özelliği
Kapalı kapılar ardında
Tüm dünyanın haritalarının çizilmesi
Savaşların tartışılıp yönlendirilmesidir !..
●Chatham House’da yapılan
Tüm konuşmalar gizlidir
Halka açıklanmaz !..
●Chatham House aynı zamanda
Exeter Üniversitesi ile de
Yakın bağlantı halindedir
Exeter mezunları
Abdullah Gül
Durmuş Yılmaz
Fehmi Koru’dur !..
●Exeter Üniversitesi’nin
Yabancı ülkelerden birçok kişiye
Burs vermesi de çok ilginçtir !..
●Exeter üniversitesi’nden mezun olan
Veya doktorasını burada yapan kişileri
Daha sonra özellikle İslâm ülkelerinde
Önemli ekonomik ve siyasi kuruluşların
Başında veya devlet görevlerinde
Görmek mümkündür !..
●Mesela İslâm Kalkınma Bankası’nın
Bütün önemli yöneticileri
Exeter Üniversitesi’nde yüksek lisans
Veya doktora yapmıştır !..
●Dediğimiz gibi
Chatham House’ta konuşulanlar
Chatham House’da kalıyor
Ortadoğu bu yuvarlak masanın etrafında Oturanlar tarafından şekillendiriliyor !..
●Türkiye’den Chatham House’a
Abdullah Gül gidiyor
15 Temmuz darbe sırasında
İngiliz derin devletinin donanması
Gizlice kıyılarımıza yanaşıyor !..
●Darbenin arkasındaki üst aklın
İngiliz derin devleti olduğu da
Türk halkı tarafından artık biliniyor !..
●Her planın arkasında
İngiliz derin devleti olduğunu ve
Her şeyin farkında olduğumuzu
Söylediğimizde ise
Richard Moore twitter hesabından
“daha yeni mi anladınız”
Diye cevap veriyor !.. (10 Mart 2020)
****
BOYNUZ KULAK MESELESİ | Mehmet Demirkol
Yıl 1994 Alpaslan Türkeş mal beyanın da bulunuyor TBMM mal varlıklarını araştırma komisyonuna.
Sadece 2.5 milyar TL sinin olduğunu söylüyor ve bir de milletvekili maaşı.
4 Nisan 1997 de ölüyor.
Öldükten sonra çocukları miras yüzünden birbirlerine giriyorlar ve İngiltere bankalarında yüz binlerce mark, sterlin ve dolar çıkıyor.
Bu şahıs, Türk milliyetçisi olduğunu söylüyor. Milliyetçisi olduğu milletini soyuyor, paraları da başka ülkelerin bankalarına gizli hesaba yatırıyor.
Gelelim ikincisine, bu da hem millici hem de Müslüman Necmettin Erbakan.
Bu şahıs da, yine TBMM komisyonuna 1969’da mal beyanın da bulunuyor.
Mal beyanında:
İstanbul Fatih de, bir apartman ve bir arabasının olduğunu beyan ediyor ve bir de bir motor şirketinde küçük bir hissesinin olduğunu söylüyor. Bu muhterem şahıs da, 27 Şubat 2011 de ölüyor.
Bu şahsın çocukları da, miras için mahkemelik oldular.
Bu Müslümanın da, bakın neleri varmış?
Balıkesir-Ankara-İstanbul da toplam 17.673 M2 arsa,
Bu illerde 6 adet daire.
Altınoluk da, 40.000 M2 üzerinde oturmuş 216 metrekarelik villa.
Üç yazlık ev, 421 bin dolar. 532.000 İsviçre frangı, 611.000 Alman markı ve 148 kilo da altın.
Bu Müslüman, bu mal varlığını 1994’de bildirir ve kimse sormaz 25 yılda bu serveti nasıl kazandın ve hangi vergileri verdin diye ?
Yine bu mal beyanının içerisinde bakın neler yok;
İstanbul da 12 milyon dolarlık yalı, Ankara da 11 katlı bina. Konya da çeşitli sanayii kuruluşları ve kayıp trilyon davası.
Bunlar sadece çocuklarının mahkemelik olmaları nedeni ile ortaya saçılan hırsızlık malları, daha neler çalmıştı bu hırsızlar bilinmez.
Bu gün de Türkiye’nin başında bu hırsızların devamı var.
AKP ve MHP.
Ne demişti Bilal oğlan:
Babacığım sıfırlayamadım, 30 milyon Euro var ama akşama onu da kaldırırım.
Sabahtan akşama kadar para taşıyor üç kişi, hala 30 milyon Euro kalmış.
Bunun yaptığı hırsızlık, TC kurulduğundan beri ne kadar hırsızlık yapılmış ise onların toplamı kadardır. Varın, hesabını siz yapın.
İşte, Türkiye insanı bunların peşine takılıyor bunlara soyuluyor.
Bu toplum soyuldukça, milliyetçilikleri artıyor imanları güçleniyor.
Geldiğimiz nokta da kasa tam takır oldu, hazineyi de boşalttılar. Hala yalanlarına ve kandırmalarına devam ediyorlar, hala milliyetçiler hala dindarlar. Hala kendileri gibi çalmayanlar, vatan haini. Devlet, millet düşmanı.
Peki, bu millet hak ediyor mu?
Daha fazlasını bile, hak ediyor.
Kuran yırttılar, Muhammedin karikatürünü yaptılar diye sokaklara dökülür ama sofrasında ki ekmeği çalanlara. Emeğini, alın terini sömürenlere ülkesini satanlara koşulsuz iman ederler.
Yakışıyor size bu din, bu milliyetçilik. (Alıntı)
*****
Ali Özdemir (
Yahu Allah aşkına şuna Türktü demeyin, Atatürk’tü hiç demeyin.
Bir kere o Türk değil, yahudidir.
atatürk’tü hiç demeyin, çünkü
Atatürk olması için, Türk tarihi onunla başlamış olmalı.
insanlık tarihi Adem (a s) ile başladığı için Hz Adem ( a s )e Adem ata denir yani insanlığın atası
peki türklük selanik yahudisiyle mi başladı ki onu türklerin atası olarak lanse ediyorsunuz ?
bırakın artık şu yalanları da, özünüze dönün.
*****
MEHDİ HAZRETLERİ | Yılmaz Dikbaş
0-532-2333152
19-20 Aralık 2019 tarihlerinde yapılan 3. Uluslararası ASSAM İslam Birliği Kongresi’nde konuşan ASSAM Derneği Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı E. Tuğgeneral Adnan TANRIVERDİ şunları söyledi:
“İslam Birliği olacak mı? Olacak. Nasıl olacak? Mehdi Hazretleri geldiği zaman olacak. Peki, Mehdi Hazretleri ne zaman gelecek? Allah bilir.
Peki, bizim bir işimiz yok mu, ortamı hazırlamamız gerekmez mi?
İşte, ASSAM onu yapıyor.”
ASSAM’ın açılımı şöyle: Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi.
Değerli Dostlar,
Günümüzde “Mehdi Gelecek” söyleminde bulunanlara; gerici, yobaz, din tüccarı, örümcek kafalı, meczup, yani akıl hastası zavallı, denildiğini biliyorsunuz.
Ancak sakın ola, Emekli Tuğgeneral Adnan TANRIVERDİ’ye de bu sıfatları yapıştırıp kendisini göz ardı etmeyesiniz!
Adnan TANRIVERDİ’yi Türk halkının çok iyi tanıması gerekmektedir.
İşte, ana başlıklarıyla Adnan TANRIVERDİ:
• 8 Kasım 1944’de Akşehir, Konya’da doğdu.
• 1964’de Kara Harp Okulu’na girdi
• Vakit gazetesinde (şimdiki adıyla Yani Akit Gazetesi) yazılar yazdı. İslamcı olduğunu hiçbir zaman gizlemedi ve orduda dini propaganda yapmayı sürdürdü.
• 30 Ağustos 1996’da Tuğgeneral rütbesiyle kadrosuzluktan emekli edildi.
• E. Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, 30 Mayıs 2004 tarihinde, İhlas Marmara Evleri Cami Yaptırma ve Yardım Derneği Yönetim Kurulu’nda yer aldı.
• Kasım 2006 tarihinden itibaren, Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararları ile ordudan atılan 7 askerle kurduğu Adaleti Savunanlar Derneği’ni, ASDER kurdu. Bu derneğin Genel Başkanlık görevini üstlendi.
• 28 Şubat 2012 tarihinde; Müslüman Ülke Silahlı Kuvvetlerinin organizasyonu ve stratejik kullanımına danışmanlık, son kullanıcıdan eğitim aşamasına kadar özel konularda eğitim, ve harp, silah ve araçların temini, bakım ve onarım hizmetlerinde görev yapmak üzere “SADAT Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi”ni kurdu. SADAT’ın anlamı, Osmanlıca-Türkçe sözlükte şöyle verilmektedir:
SADAT: Seyitler, ulular. Hazreti Muhammed’in soyundan gelenler.
• SADAT’ın; 53’ü emekli subay, 2’si sivil olmak üzere 55 danışmanı bulunmaktadır. İşte, asker kökenli danışmanlardan bazıları:
E. Tuğgeneral Mehdi Sungur, E. Tuğgeneral Korkmaz Tağma, Tabib Albay Prof. Dr. Nevzat Tarhan, E. Tabib Albay Prof. Dr. Yavuz Şenol Onal, Öğretmen Albay Prof. Dr. Mehmet Zelka, E. Albay Prof. Dr. Mustafa Nutku, E. Hakim Albay A. Cengiz Tangören, E. Hakim Albay Yusuf Çağlayan, E. Tankçı Kurmay Kıdemli Albay Fethi Kıran, E. Piyade Kıdemli Albay Süleyman Türkmen, E. Tankçı Kıdemli Albay Mehmet Yavuz Ay, E. Topçu Albay Nejat Özden, E. İkmal Yarbay Hulusi Gülen, E. Yük. Müh. Kıdemli Albay Nuri Onay, E. Hava Kıdemli Albay Mustafa Hacımustafaoğlu, E. Pilot Kıdemli Albay Haluk Yıldırım, E. Jandarma Kıdemli Albay Çetin Zamantıoğlu. Genel Başkanı E. Tuğgeneral Adnan TANRIVERDİ olan SADAT’ın iki sivil danışmanı da şunlar: Gazeteci Yazar, Abdurrahman DİLİPAK ve Gazeteci Yazar Ahmet VAROL. Abdurrahman Dilipak’la beraber konuk olduğum bir TV programında, örnekler vererek Dilipak’ın Siyonist İsrail yanlısı olduğunu söylemiştim. Ne tarafa bakacağını ne diyeceğini şaşıran Dilipak’ın dili dolaşmış, kem küm edip sus pus olmuştu.
• 19 Ocak 2013’de, SADAT A.Ş.’nin bünyesinde hizmet verecek askeri personelin kondisyonlarını koruma ve geliştirme işlevlerini yürütebilmek için “Yunus Uluslararası Doğa Sporları Derneği” ve “Doğa Sporları Derneği ve Deniz Sporları Kulübü’nü, YUSDER’i kurdu.
• E. Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, 24 Mayıs 2013’de, İslam Ülkelerinin bir irade etrafında birleşmesinin teknik esaslarını inceleme ve İslam birliği temelinin atılması için uygun koşulları oluşturma hizmetleri için “Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi Derneği”ni, ASSAM’ı kurdu.
• Şimdi geldik, Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi’nin, tüm Türk halkının tüylerini diken diken edecek korkunç itirafına. 15 Temmuz 2016 sonrası Türk Silahlı Kuvvetleri’nde ve askeri okullardaki yeniden yapılanmanın KENDİSİNİN TALİMATLARI DOĞRULTUSUNDA gerçekleştirildiğini ifade eden Adnan Tanrıverdi, şu açıklamayı yapmıştır: “Biz; Harp Okulları, Askeri Okulların tamamı Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanmalı dedik, BAĞLANDI.” “Jandarma Genel Komutanlığı’nın Genelkurmay’la İçişleri Bakanlığı’na bağlansın dedik, BAĞLANDI.” “Yüksek Askeri Şura’nın yapısı değişsin dedik, DEĞİŞTİ.” “Askeri Yüksek Yargı kralksın dedik, o da GERÇEKLEŞTİRİLDİ.” “Başkanlık sistemi gelsin dedik, o da GELDİ.”
• Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, 17 Ağustos 2016 tarihinde, Recep Tayyip Erdoğan tarafından Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı görevine getirildi.
• Adnan Tanrıverdi, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilişkisinin nasıl başladığını şöyle anlatıyor: “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı, İstanbul Belediye Başkanlığı’na adaylığını koyduktan sonra, benim de İstanbul Maltepe Tugay Komutanı olduğum 1994 yılında tanıdım. İlerleyen zaman içinde dostluğumuz gelişti. 15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminden sonra, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olarak davet edildim.”
• Adnan Tanrıverdi, AKP ile bağını şöyle açıklıyor:”AK Parti ile gönül bağım ve AK Parti’ye oy veren seçmenle bağlantım vardır.”
• Eski MİT Başkanı Mehmet Eymür, Adnan Tanrıverdi hakkında şu bilgileri vermiştir: “Adnan Tanrıverdi; Türkiye’yi eyaletlere bölen, içinde Türklük kavramı ve laiklik ilkesinin bulunmadığı bir başkanlık sistemini öngören anayasanın hazırlayıcılarından biridir. Adnan Tanrıverdi; ABD’nin Büyük Ortadoğu ve Büyük Kürdistan projelerinin yanlısı, destekçisidir.”
Değerli Dostlar,
“Mehdi Hazretleri gelecek! Ama biz de o gelmeden önce ortamı ona göre hazırlamalıyız!” diyen Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, ortamı hazırlama amacıyla ASSAM Derneği’ni, SADAT A.Ş’yi, YUSDER Derneği’ni kurmuştur.
Adnan Tanrıverdi, orduda görevliyken askerler arasında dini propaganda yapmış, dinci söylem ve eylemleri nedeniyle ordudan atılanları toplayıp ASDER Derneği’ni oluşturmuştur.
Burada duraklayıp şu önemli soruları sormalıyız:
Peki, Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi tüm bu eylemlerini yapıp yayarken, ordunun diğer yüksek komutanları neden seslerini çıkarmadılar, görmezlikten geldiler?
İçinde TÜRK sözcüğünün geçmeyeceği, LAİKLİK kavramının bulunmayacağı bir anayasa çalışmasının içinde aktif rol almasına neden ordumuzun kurmay komutanlarından hiç karşı çıkan olmamıştır?
Türk toprakları üzerinde bağımsız bir Kürdistan Devleti kurulmasını açıkça isteyen Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi’nin önüne neden tek bir general dahi dikilmemiştir?
Değerli Dostlar,
Gelin, gerçeklerle yüzleşelim.
Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, günümüzün moda deyimiyle, bir “ABD-SİYONİST İSARİL Projesidir.”
Adnan Tanrıverdi, orduda henüz genç bir subayken ABD- SİYONİST İSRAİ tarafından “İĞFAL” edilmiş, devşirilmiş, eğitilmiş, yetiştirilmiştir. Kendisine, Türk Vatanını bölüp parçalama, dini söylemleri kullanarak Türk halkını bölüp bir birine düşman kamplarına ayırma görevi verilmiştir.
Adnan Tanrıverdi kendisine verilen görevde öylesine başarılı olmuştur ki, Türkiye Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı’na getirilmiştir.
Bu tabloya bakıp çok acı da verse şu gerçeği kabullenmeliyiz: Türk ordusunun komuta heyetinde artık Türkleri koruyacak bir komutan bulunmamaktadır!
Yıllardır bu tabloya bakıp kıllarını kıpırdatmayan sözde Atatürkçüleri ne kadar kutlasak azdır!
(04 Ocak 2020 Cumartesi)
*****