Dolar 34,2573
Euro 37,3769
Altın 2.919,05
BİST 8.807,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 30 °C
Parçalı Bulutlu

Edebiyat ve Sanat Dünyasından Kısa Duyurular

16.07.2021
803
A+
A-
Edebiyat ve Sanat Dünyasından Kısa Duyurular

KERİM ÖZBEKLER | GAZETECİ-YAZAR-ŞAİR

*****

26 Temmuz-5 Eylül 2021 tarihleri arasında gerçekleştireceğimiz  4.Çınardibi Yazokulu’nda, 5-14 yaş arası çocuklara yönelik ücretsiz olarak düzenlediğimiz yaratıcı drama-tiyatro-felsefe-sinema-pandomim-fotoğraf-satranç-resim-İngilizce-bağlama-gitar-koro ve halkoyunları kurslarımız için gönüllüler arıyoruz!…
Çınardibi Kültür Merkezi
Elmalıkent Mahallesi, Mandıra Caddesi, No.16/A Ümraniye-İstanbul 
0-554-1364490
cinardibikm@gmail.com
www.cinardibi.com 

****

Sevgili Kerim Bey

Biyografini, çok büyük bir ilgi ve merak ile biraz önce okudum. Gerçekten muhteşem ve büyüleyen bir yeteneğe ve yaratıcılığa sahip olduğunu görmekten dolayı büyük bir zevk ve gurur duydum, olağanüstü hatta fenomenal bir yaşamın ve yapıtların var. SENİ, en yürekten 

Tebrikler. Özel selamlar, en iyi dilekler ve derin saygılar sunarak kutluyorum. (07 Temmuz 2021 Çarşamba-08.47)

Gönül Pınar Atacı

****

Yayınevimize, editör arıyoruz.

Edebiyat-sağlık-kişisel gelişim-tarih vd. konularda çalışacak, gelişime açık. Gözlem yeteneği olan, bir arkadaşımızla çalışmak istiyoruz.

Erol Şahnacı (Bir Yayınevi) Beylikdüzü-İstanbul

erol.sahnaci@gmail.com

****

https://edebiyatyarismalari.com/muzaffer-izgu-roman-yarismasi

****

****

7-14 yaş arasındaki çocuklara profesyonel antrenörler eşliğinde Nazilli Belediyesi Futbol Okulu’nda modern çim sahalarda futbol dersi verilecektir, ilgilenenlere önemle duyurulur.

Müracaat;

Nazilli Belediyespor Tesisleri

Yeni Sanayi Sitesi

Nazilli-Aydın

Tel.0-551-1108421 veya 0-554-4050601

******

****

https://mcusercontent.com/037225969073e3f8ab921c373/files/9abe4f75-d65d-187b-c4f8-f2f9db2099d9/BOYUNEGME_Say%C4%B1331_13Temmuz.pdf

****

https://www.patronlardunyasi.com/haber/Ultra-zenginler-arasinda-bu-adamin-ne-isi-var/252862

******

https://t24.com.tr/haber/silah-iddialari-hatirlatildi-hkp-erdogan-soylu-ve-albayrak-hakkinda-suc-duyurusunda-bulundu,965386

***

****

 “SEVEREK OKUDUĞUM KÖŞE YAZILARI”

***

ŞERİAT DEVLETİ‘NİN SON AŞAMASI ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİDİR  | ALİ ERALP

alieralp37@gmail.com

Demokrasi, laiklik, parlamenter rejim bitirildi. Atatürk Cumhuriyeti bitirildi.

Tank Palet Fabrikası bile el değiştirdi.

Yargı, yandaş kurum haline getirildi.

Milli eğitim, imam hatiplere dönüştürüldü.

Bütün bu oluşumlar, bu değişimler 19 senede gerçekleştirildi. Ama henüz AKP gerçek hedefine varamadı.

ABD ve İngiltere yıllar önce bir hedef belirlemişti: “Türkiye’de bir şeriat devletinin kurulması…” Şimdi AKP iktidarı bu amaca hizmet ediyor. Epey yol da aldı.

Tabelalardan TC’yi kaldırdı. Şu anda resmi kurum adlarının bazılarında TC var, bazılarında yok.

Bu iktidar döneminde mitinglerde Türk bayrağı satan emekçilerin yerlerde sürüklendiğine, elinde Türk bayrağı olduğu için, meclise alınmayan analarımızın isyanına tanık olduk.

Zaman zaman çeşitli bahanelerle, sudan sebeplerle ulusal bayramlarımız ertelendi ya da yasaklandı…

Zaman zaman Anayasadaki “Atatürk milliyetçiliği” kavramı bile onları rahatsız etti…

İstiklal marşı okunurken bazıları ayağa kalkmadı. Bazıları da değiştirerek okumaya çalıştı. İzmir Marşı söylenirken salonu terk ettiler.

Her çeşit milliyetçilik kavramını “ayaklarının altına” aldılar.

O dönemde ve daha sonraki dönemlerde bir kez olsun ağızlarından “Ben TÜRK’üm” lafı çıkmadı. Okullarda ANT’ı yasakladılar…

Ben hâlâ bu yasaklamanın gerekçesini anlamış değilim ve ne yazık ki Milliyetçi MHP de onlara destek çıktı…

Bir kez olsun “Ulus devlet”, “tam bağımsızlık”, “Türk milleti”, “Ulusal Kurtuluş Savaşı”, “vatandaş”, “vatandaşlık”, “milliyetçilik…” kavramlarını ağızlarına almadılar.

Çünkü onların kitabında bu sözcükler yoktur.  Yazmaz…

Arasanız da bulamazsınız… Peki, ne vardır onların kitabında?

“Ümmet” vardır. “Kul” vardır. “Kulluk” vardır. “Kula kulluk, biat” vardır.

Türkiye’miz hâlâ tarikatlarla yatıyor, tekkelerle kalkıyor. Şeyhlerle yatıyor, Şıhlarla kalkıyor. Hem de 19 yıldan bu yana…

Ortaçağa dönmek istiyorlar. Ortaçağda yaşamak istiyorlar. “İlla da Ortaçağda yaşayacağım” diyorlar. Varsa yoksa din…

Ekonomi, eğitim, bilim, çağdaşlık, uygarlık, kadın ve insan hakları unutuldu.

Yok edildi…

Demokrasi, cumhuriyet, laiklik bitirildi.

Şeriata, İslam Cumhuriyetine giden yolda şimdi yeni bir uygulamaya geçtiler:

“Türkiye’yi, ülkemizi Araplaştırmak…”

“Mültecilere yardım, destek, arka çıkma” görüntüsü altında vatanımızı Suriyeli, Afgan, Iraklı vb. ülkelerden gelen Müslümanlarla doldurdular. Doldurmaya da devam ediyorlar…

Ülkemize yerleşen mülteci kadınlarının tümü de çarşaflı. Başörtülü. Öcü gibi kapkara giysiler içinde. Sadece gözleri görünüyor…

Bunlar eğitimsiz, cahil. Dünyaya sadece din penceresinden bakan insanlar…

Bir taraftan da kediler, köpekler gibi çoğalıyorlar… Bazı bölgelerimizde Türklerden daha fazla oldular. Bu olguyu yetkililer keyifle izliyorlar. Yardımlarını artırıyorlar…

Şu anda ülkemizde bazı kaynaklara göre 5 milyon, bazılarına göre çoğunluğu Suriyeli olmak üzere, 8 milyon mülteci yaşamaktadır… Bu kadar mülteci en gelişmiş bir ülkede bile yoktur.

Rejim değiştirildi. Tek adam rejimine dönüştü. TBMM işlevini kaybetti. Milletvekilleri yukarıdan gönderilen kararları, yasaları oylayan, onaylayan robotlar haline getirildi…

Tartışma, konuşma, eleştiri sıfırlandı.

Şeriatçı düzenin oluşturulmasında hayli yol alındı.  Ama tamamlanmadı. Sona ulaşılmadı. Bunun için Anayasanın da değiştirilmesi gerekiyor.

Bir Şeriat devletinin kurulmasının son aşaması, en son aşaması, “Anayasa değişikliğidir.”

Anayasanın siyasal İslam düzenine göre yeniden yapılanmasıdır…

Bunun için ne yapmak gerekir?

Türk, Türklük, Atatürk, milliyetçilik, laiklik, demokrasi, eşitlik, vatandaşlık, özgürlük vb. kavramları anayasadan çıkarmak gerekir…

Çünkü şeriat devletinde bu kavramların yeri yoktur. Orada “millet, milliyet, milliyetçilik, vatan, bayrak, halk” sözcükleri kullanılmaz.

Peki, ne kullanılır? Yukarıda da yazdığımız gibi “Ümmet, taba, kul, tarikat, cemaat, şeyh, molla, Kula kulluk, biat…”

Şeriat düzenini tamamlamak için şimdi bu sözcükleri ve kavramları anayasaya yerleştirmeye çalışıyorlar.

Ama boşuna çaba… Çünkü o kavramlar kolay kolay Anayasadan çıkarılamaz…

Gaziantep’te bi deyiş vardır: Çabalama ile çarık yırtılır…

*****

TALİBAN ASKERLERİ TÜRK KIZLARINI NİKAHA ZORLUYOR…

Taliban Hareketi tarafından dağıtılan Genelge ile Genç kızlar ve dul kadınlar Taliban askerleri ile evlenmeye davet ediliyor.

Taliban Hareketi tarafından dağıtılan Genelge ile genç kızlar ve dul kadınlar Taliban askerleri ile evlenmeye davet ediliyor. “İmareti İslami Afganistan Kültüri Komisyonu” unvan ve imzalı genelgenin sonunda ayet tercümesine yer verilerek, halk cihada davet ediliyor.

Bölgedeki cami hocaları ve muhtarlara gönderilen genelgede; yaşı 15’den yukarı olan genç kızlar ve 45 yaş altı dul kadınların tespit edilerek kendilerine bildirilmesi isteniyor.

Yaşı uygun olan kızların ve dul kadınların Taliban askerleri ile evlendirilerek Veziristan bölgesindeki medreselere eğitim için gönderileceği yazılı genelgede özetle şunlar belirtiliyor:

İmareti İslami, son günlerde Allah’ın yardımı ile Afganistan’ın kuzey bölgesinin birçok vilayetinde cümleden Badahşan ve Tahar’ın birçok ilçe ve köylerini fetih etmiştir.

Bölgede İslamı yaymak ve gençleri doğru ve Hak yola yönlendirmek amacıyla. “İslam Emirliği Hükümeti”; cami hocaları, muhtarlar ve aksakallara emir buyuruyor ki; yaşı 15’ten yukarı olan kızlar ile 45 yaş altındaki dul kadınların listesini Kültür Komisyonu’na bildirilmesi gerekmektedir.

Bu bayanlar Mücahitlerle evlendirilerek, onlarla birlikte dini eğitim almaları için Pakistan’ın Veziristan bölgesindeki medreselere gönderileceklerdir. Orada dini birikimlerini geliştirerek tekrar bölgeye dönmeleri sağlanacaktır. Bölgeye döndüklerinde halka İslam’ın akidelerini güzel bir şekilde tebliğ edeceklerdir.

Ayette denildiği gibi; Allah yolunda cihat edenlerle, evde oturan müminler Allah katında aynı değere sahip değildir. Sizler de Allah için can ve mallarınızla beraber cihat edin.

İMARETİ İSLAMİ AFGANİSTAN KÜLTÜREL KOMİSYONU

Mühür ve İmza

Henüz Taliban mensuplarınca resmen teyit edilmeyen bu bildirinin gayri resmi olarak, Taliban Siyasi Komisyonu’nun bilgisi dahilinde Tahar ve Badahşan eyaleti ilçe ve köylerinde dağıtıldığı öğrenilmiştir. Bildiride hedeflenen kız ve kadınların Özbek, Türkmen, Hazara, Aymak ve Taciklere mensup oldukları ifade edilmektedir. Bu şekilde Peştun nüfusunun bölgede egemen olması amaçlanmaktadır ki, bu bir soykırımdır. Birleşmiş Milletler ve Uluslararası İnsan Hakları kuruluşlarını Pakistan ve Taliban yönetimi ile görüşerek konuyla ilgili önlemleri almaya davet ediyoruz.

İsmail CENGİZ

Genel Başkan

Afganistan’a Destek Platfornu

ismailcengiz999@gmail.com

K.K.T.C. SUÇ ÖRGÜTLERİNİN SIĞINMA YERİ Mİ ?

KKTC, Türkiye’de ki tüm yasal olmayan örgütlenmelerin “No Man’s Land’imi “ ( Sahipsizler Ülkesi)yada Sicilyasımıdır?Sevgili Kıbrıslı Türkler,Vatanınıza sahip çıkın.KKTC’de bir çok yere,DİKKAT!  Yazıları eposta olarak alyasadışı olarak müsilaj misalı babalarının çiftliği gibi çöken, Türkiye’de ve dünyada suçişleyen,

aranan.bu yasal görünümlü artıklara vatanınızı yedirmeyin.Kaçak Saray’da ki Batista’nın,Onun suç örgütünün,orada at oynatmasına izin vermeyin.Çocuklarınızın geleceği,arınızve namusunuz için,orada Türklüğünüzün doğru bir şekilde ve içerikte devamı için,Anavatan ile doğru,devamlılığı olan ilişkive gerçek kardeşlik için,sözde yasal görünümlü olan bütün yasa dışılıklara izin vermeyin.Birleşin.Direnin.Bu sansarları,9 Eylül’de aynen İzmir’de olduğu gibi,Girne’den,Kıbrıslı Türk Milli güçler olarak denize dökün.KKTC’yi ve ruhunuzu kirlettirmeyin. (Sefa Yürükel)

*****

ŞERİATÇI OSMANLI, YENİLİKÇİLERİ ÖLDÜRDÜ | YILMAZ DIKBAŞ
1700’lü yılların ikinci yarısından sonra Osmanlı devlet adamlarından bazıları gözlerini Batı’ya çevirmek gereğini duymuşlardır.
Prusya’ya elçi olarak gönderilmiş olan Giritli Ahmet Rasim Efendi, devlet işlerinin görülmesinde akıl ve tecrübeye önem verilmesi gereğine inanmış ve savaşçı bir siyasetin izlenmesinde direnenlere şu sözlerle çatmıştır:
“Diğer dinlerde bulunanların tümünü dünyadan kaldırmanın veya her zaman düşmanın burnunu yere sürüp haddini bildirmenin İslamların üzerine vacip olduğuna inananlar vardır. Bu kişiler, hareket olmadan bereket olmaz, derler. Bu memleketler kılıç ile alınmıştır: İslam padişahlarının bahtı açık, devlet adamları pişkin, kılıcı da keskindir. Aristo akıllı bir vezir ve beş vakit namaz kılan 12 bin asker ile Kızıl Elma’ya kadar gitmeye ne engel vardır, diye yuvarlak laflarla cahilliklerini ortaya atıp Hz. Hamza destanları anlatan yalancı pehlivan gibi atıp tutarlar. Bunlar, Kızıl Elma semtini Buğdan’dan gelen al yanak elma gibi yenir şey sanırlar.”
OSMANLI’DA GERÇEKLERLE YÜZLEŞENLER
1750’li yıllarda Osmanlı girdiği savaşlarda sürekli ve kesin yenilgiler almaya başlayınca, yalnız beş vakit namaz kılmakla, başka dinden olanları yeryüzünden silip atmayı istemekle bir yere varılamayacağını görenlerin, bu yolda gidilirse eldeki toprakları da korumanın mümkün olamayacağını anlayanların sayısı giderek artar.
İşte, bunlardan Sultan 3. Selim, gün geçtikçe çözülüp yozlaşmaya gömülen kurumları Batı yöntemleriyle yenilemeye karar verir.
Ancak, Sultan 3. Selim Batı’yı doğru dürüst tanımıyordu!
Devlet adamları içinde de Batı’yı bilen yoktu!
İşte, bu nedenle Sultan 3. Selim, yakınlarından biri olan Ebu Bekir Ratip Efendi’yi, gizli görevle Avusturya’nın başkenti Viyana’ya gönderdi, Batı kurumlarını görüp incelemesini istedi.
Ebu Bekir Ratip Efendi, 1793 yılında, 500 sayfalık bir raporla Viyana’dan döndü.
OSMANLI ELÇİSİNİN AVRUPA RAPORU
Ebu Bekir Ratip Efendi raporunda Avusturya, Prusya, Rusya ve Fransa’nın askeri kurumlarını ve ayrıca, Avusturya’nın adalet, kültür, sağlık ve ekonomi kurumları hakkında gözleme ve incelemeye dayalı bilgi toplamıştı. Bu raporunda, Avrupa’daki Osmanlı topraklarında görülen fakirliği ve perişanlığı kendisi ile konuşan bir Avusturyalının ağzından şu biçimde anlatmaktadır:
“Tarımda ve çiftçilikte olan bolluk ve bereket memleketinizden başka bir devlet ve memlekette yoktur. Durum böyle iken, gerek maden konusunda  ve gerekse tarım ürünleri işlerinde zorluk ve darlık görülmektedir. İstanbul’dan Edirne’ye kadar olan yolun sağı ve solu ekilmemiş olup bomboştur. Nüfus kalabalıktır. Fakat işsiz güçsüz ve başı boş olanlar vardır. Bunların tarıma ve ticarete yönlendirilmesi ve özendirilmesi konusunda hiçbir çaba gösterilmemesi hayret ve merak vericidir. Siz Avrupa’ya elçilikle gelirken bu kadar arazi ve memleketten geçtiniz, arazimizde tarımdan yoksun bir yer gördünüz mü? Ve bizim memleketimizde işi gücü olmayan bir insan gözünüze ilişti mi?”
Osmanlı Elçisi Ebu Bekir Ratip Efendi,, Avusturya’nın tarıma vermekte olduğu önem hakkında da şunları yazmaktadır:
“Bunların tarım konusunda düzen ve özenleri öyledir ki: hiçbir köyde bir kişiyi işsiz bırakmazlar; eğer tarlası yoksa ona tarla verirler ve tohumu yoksa tohum verirler ve toprağı at ile sürmek adetleri olduğundan, eğer atları ölmüş ise ona at ve takım ve araçlar verirler veya çiftçi tayin edip başkasının tarla ve bağında, bostanında çiftinde çalıştırırlar.”
Elçi Ebu Bekir Ratip Efendi, tarım  konusundaki gözlem ve incelemelerinin etkisiyle, memlekete dönerken , harap ve viran bıraktığımız toprakları tekrar görünce ağladığını ifade eder.
Osmanlı Elçisi Ebu Bekir Ratip Efendi, Viyana’da bulunduğu sırada, halk ile hükümet arasındaki ilişkileri de incelemişti. O zaman Osmanlı İmparatorluğu’nda henüz “hürriyet” deyimi ne konuşma dilinde ne de siyasal bir terim olarak bulunmadığı için bu sözcüğü kullanmadan halkın davranışlarındaki serbestliği şu şekilde anlatmaktadır:
“Avrupa devletlerinde, krallar tarafından verilen düzen, kural ve kanunlara, küçük ve büyük bir kişi gereği gibi saygı gösterdikçe ve vergilerini zamanında ödedikçe kral, general, subay ve memur tarafından hiçbir kimse ona baskı yapamaz, saldıramaz ve büyüklük taslayamaz ve gözünün üstünde kaşın var diyemez. Hangi kumaşı isterse giyer ve ne isterse söyler, yer ve içer ve gezer ve ata biner ve iner, hiç kimse ona karışamaz ve evlerine, dükkânlarına, bineklerine ve mal ile mülküne müdahale edemez ve saldıramaz.”
Osmanlı Elçisinin sözünü ettiği bu düzen, kural, kanun ve hürriyetin hiçbiri Osmanlı İmparatorluğu’nda kalmamıştı. Bunlar şöyle dursun, can güvenliği bile askıda idi.
Osmanlı Elçisi, raporunda Osmanlı’daki bu durumu şöyle yazıyor:
“Hayat, iktidar sahiplerinin dudaklarının arasında idi. Bir emirle insan öldürülüyordu…. Sadrazamlar bile sorgusuz savunmasız katloluyorlardı.”
ADALET OLMADAN DEVLET DÜZENİ SAĞLANAMAZ
Osmanlı Elçisi Ebu Bakir Ratip Efendi, Batı’daki düzenin güçlü bir adalet örgütü olmadan ayakta duramayacağını anlamış olduğu için, Viyana’da bulunduğu sırada, mahkemeleri de görmüş, incelemiş ve bu konuda şunları yazmıştı:
“Bunlarda şeriat yoktur. Yani Hazreti İsa’nın koyduğu şeriattan geriye bir tek nikâh maddesi kalmıştır… Onun da daima uygulandığı yoktur. Kaldı ki, miras konusunda bile dine itibar etmezler. Bugün Avrupa ülkeleri öyle durumdadır ki, onlara ehl-i kitap denilemez. Her ne kadar şeriat deyimini kullanırlarsa da, kendi çıkarlarına uygun, her kralın zamanında bazı maddeleri değiştirerek ve ilaveler yaparak çıkardıkları kanunlara ve kurallara, hâşâ, şeriat adını verirler.”
Değerli Dostlar,
Osmanlı Elçisi, yukarıdaki görüş ve gözlemleriyle Batı’da din ile dünya işlerinin ayrılmış olduğunu görmüş ve anlamıştır.
Ancak, bir çiçekle bahar gelmediği gibi, bir tek adamın Batı’yı görmesi ve az çok anlamasıyla da Osmanlı Devleti’nin uygarlık pusulası Doğu’dan Batı’ya çevrilemezdi.
Nitekim Osmanlı Elçisi Ebu Bekir Ratip Efendi’nin kapsamlı raporunda Batı hakkında verilen bilgilerin etkisi altında kalan dönemin padişahı Sultan 3. Selim’in orduda ve donanmada yapmak istediği Batılılaşma girişimi bile dine aykırı görüldü ve önce Ebu Bekir Ratip Efendi boğduruldu, daha sonra Sultan 3. Selim yenilikçi ekibi ile, 1807 yılında, şeriat adına öldürüldü.

YILMAZ DIKBAŞ / 0-532-2333152

Kaynak: Halil İnalcık, Mehmet Seyitdanlıoğlu, “TANZİMAT, DEĞİŞİM SÜRECİNDE OSMANLI İMPARATORLUĞU”, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara, Mayıs 2006, 826 sayfa. (20 Eylül 2020 Pazar)

*******

Kerim Özbekler
1 Kasım 1951 tarihinde Aydın'ın Nazilli İlçesi'nde dünyaya gelmiştir, 1957 yılında Turan İlkokulu'nda ilkokula başlamış. Cumhuriyet Mahallesi'ne taşındıkları için ilkokulu 3.sınıftan sonra Cumhuriyet İlkokulunda devam etmiş ve ilkokulu burada bitirmiştir. 1967 yılında Atatürk Ortaokulu'na kaydolmuştur, ortaokula kaydolduktan sonra İHA-HHA-AA-THA gibi zamanın önemli haber ajanslarında muhabirliğe başlamıştır. Bu nedenle ortaokul'dan ayrılarak çalışma hayatına atılmıştır, 1967 yılında Nazilli'ye bağlı İsabeyli Kasabası'nın lisanslı futbolcusu olmasına rağmen gazetecilik nedeni ile bu işi yürütememiştir. Bu arada ilk şiiri Düzce'de yayınlanan Ferman Gazetesi'nde Halit Çelikoğlu tarafından 14 yaşında iken yayınlanmıştır, 1 Mart 1972 yılında askerlik görevini yapmak için Sivas'a gitmiştir. Sivas'ta Temeltepe'de acemilik eğitimini bitirdikten sonra Bursa'da ki Işıklar Askeri Lisesi'nde 2 ay daktilo kursu görmüş, tekrar Sivas'a dönerek Askerlik Şubesi'nde askerliğini tamamlıyarak terhis olmuştur. Terhis edidikten sonra Nazilli Sümerbank Fabrikası'na yapılan bir imtihanla 1.olarak 15 Nisan 1974 yılında işçi olarak girmiştir, burada 8 ay çalıştıktan sonra çıkmış ve 5 Kasım 1974 yılında Ticaret Ajansı ismi ile bir ticarethane açmıştır. Ticarethane 1 yıl sonra veresiye mal satmaktan batmıştır, 5 Kasım 1974 yılında Yalnızlıklar Benimdir ismini verdiği ilk şiir kitabını yayınlamıştır. Bu kitabın 100-150 tanesi satılmış, gerisi elinde kalmıştır. 1 Kasım 1975 yılında Anadolu Basın isimli bir dergi yayınlamaya başladıysa da bu dergi de ilgi görmeyerek batmıştır, 1975 yılında Muhabirlik ismini verdiği mesleki bir kitap yazmıştır. Bu kitaptan sonra zamanın önemli gazetelerinden olan Son Havadis Gazetesi-İstanbul Gazetesi-Milliyet Gazetesi muhabirliklerine başlamıştır. 2 Ekim 1975 yılında Aydın'ın Yenipazar İlçesi'nde Efe Gazetesi'ni yayınlamaya başlamıştır, 9 Ağustos 1976 yılında merkezi Karabük'te bulunan Anadolu Gazeteciler Derneği Ege Bölgesi Başkanlığı'na getirilmiştir. 1976 yılında Şairler ve Şiirleri Antolojisi-Nazilli-Sanat Albümü-Varan Bir isimli 4 kitap yayınlamıştır. 1977 yılında Muhteşem Bir Eser isimli almanağı yayınlamıştır. 11 Aralık 1977 yılında Aydın'ın Nazilli İlçesi'nde Bağımsız Belediye Başkanı adayı oldu, seçimi kaybetti, 8 Mart 1978 yılında Nazilli Turizm Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği'ne seçilmiştir, 18 Mayıs 1978 yılında Aydın'ın Bozdoğan İlçesi'nde Fısıltı Gazetesi'ni yayınlamaya başlamıştır. 22 Haziran 1978 yılında Aydın'ın Kuyucak İlçesi'nde Hizmet Gazetesi'ni yayınlamaya başlamıştır, 7 Ağustos 1978'de Aydın ve İlçeleri isimli kitabını yayınlamıştır, 24 Aralık 1978'de Aydın'ın Nazilli İlçesi'nde Bağımsız Belediye Başkanı Adayı oldu, 2.kez bu seçimi de kaybetti, 1998 yılında Aydın Valiliği tarafından Cumhuriyetin 75.yılı münasebeti ile yayınlanan ''Yazarlar ve Şairler Antolojisi''nde hayat hikayesi ile vesikalık bir fotoğrafı yer almıştır. 1980 yılında çıkarmakta olduğu 3 mahalli gazeteyi kapatmıştır. 1981 yılında Ege Bölgesi Turizm Rehberi-İç Anadolu Bölgesi Turizm Rehberi-İzmir ve İlçeleri isimlerini taşıyan 3 kitap yayınladı, 1981 yılında Aydın ve ilçeleri'nde ki ilkokul-ortaokul ve liselerde kitap ve turizm üzerine 69 konferans verdi. 1982 yılında İç Anadolu Bölgesi isimli kitabı yayınladı, 1982 yılında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2112 sayılı Tebliğler Dergisi'nde yayınlamış olduğu Aydın ve İlçeleri-İzmir ve İlçeleri-Ege Bölgesi-İç Anadolu Bölgesi isimli kitapları okullara tavsiye edildi. 1983 yılında Her Yönü ile Ege Bölgesi isimli kitabı yayınladı, 11 Mart 1984 yılında Nazilli Ticaret Odası Meclis Üyeliği'ne seçildi. 25 Mart 1984 tarihinde Aydın'ın Nazilli İlçesi'nde bulunan Cumhuriyet Mahallesi Muhtar Adayı oldu, 253 oy alarak muhtarlık seçimini kaybetti, 1984 yılında Her Yönü ile Aydın ve İlçeleri isimli kitabı yayınladı, 1985 yılında 10.000 okula 10.000 kitap bağışladı. 22 Ekim 1985 yılında Ege Zeybeklerini Anma ve Yaşatma Derneği Nazilli Şubesi Yönetim Kurulu Üyeliği'ne seçildi, 1986 yılında Nazilli Ticaret Odası'nı temsilen Nazilli Vergi Dairesi Takdir Komisyonu Üyeliğine seçildi. 1986 yılında Ankara'da bulunan Folklor Araştırmaları Kurumu üyesi oldu, 1990 yılında Nazilli Halk Kütüphanesi Toplantı Salonu'nda 12 hafta süren ''Sevgi Yılı Kültür ve Sanat Toplantıları''nı organize etti ve yönetti. Burada yazı ve şiir yazanlara ücretsiz olarak çok sayıda gazete-kitap-dergi dağıttı, 5 Eylül 1991 yılında Nazilli Belediyesi adına Yayın ve Sanat Fuarı açtı. Burada bir çok gazeteci-yazar-şair-ressam-heykeltraş vb.gibi sanatçılar sergi açtı, Kerim Özbekler tarafından burada yüzlerce gazete-kitap-dergi vb.gibi döküman ücretsiz olarak dağıtıldı. 1992 yılında İstanbul'da 75 gazeteci-yazar ve şaire çalışmaları ile ilgili brifing verdi. Bu brifing haberi 50'ye yakın gazete ve dergide haber olarak yayınlandı, 1999 yılında SSK'den emekli oldu, 2005 yılında Aydın Hürsöz Gazetesi Şairler Antolojisi'nde hayat hikayesi ile birlikte şiirleri yayınlandı. 2005 yılında Aydın Yazarlar ve Şairler Derneği üyesi oldu, 2006 yılında yapılan kongrede derneğin Denetim Kurulu Üyeliğine seçildi. 2006 yılında Aydın'lı yazar ve şair Şükrü Öksüz tarafından hazırlanan ''Hürsöz Gazetesi 2006 Şairler Antolojisi.'' isimli eserin 111-112-113-114.sahifelerinde vesikalık bir fotoğrafı. Hayat hikayesi ile şiirleri yayınlandı, Kerim Özbekler'in hayat hikayesi ve fotoğrafı;Ankara'da ikamet eden aslen Diyarbakır'lı olan Elvan Yayınları'nın sahibi İhsan Işık tarafından yayınlanan 13 ciltlik ''Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi''nin 2819.sayfasında da yer almıştır. 4-5-6 Mayıs 2007 tarihinde, Aydın'ın Nazilli İlçesi'nde yapılan şiir şölenine, Aydın Yazarlar ve Şairler Derneği Başkanı Şükrü Öksüz'ün daveti üzerine iştirak ederek sahnede şiir okudu, 2007 yılında Manisa'nın Salihli İlçesi'nde yaşayan E.öğretmen-gazeteci-yazar ve şair Gündüz Aydın'ın hazırladığı ''Sevgi Yolu Şairler Antolojisi-2007.'' isimli eserin 242-243-244-245.sahifelerinde, vesikalık bir fotoğrafı. Hayat hikayesi ile şiirleri yayınlandı, 4-5-6 Temmuz 2008 tarihleri arasında Yozgat'ta yapılan 9.Uluslararası Sürmeli Festivali Şairler Şöleni'ne, Yozgat Yazarlar ve Şairler Derneği Başkanı Ahmet Sargın'ın daveti üzerine iştirak ederek sahnede şiir okudu, 16-17-18-19 Ekim 2008 tarihlerinde, Çukurova Edebiyatçılar Derneği Başkanı Halise Tekbaş'ın davetlisi olarak Seyhan Sosyal Kültür Sanat Derneği'nin düzenlediği 3.Çukurova Halk Kültür Festivali'ne iştirak ederek Adana'da Şairler Şöleni'nde sahnede şiir okudu, 7-8-9 Kasım 2008 tarihlerinde Antalya'da yapılan 5.Şairler Buluşması'na Güllük Şiir Derneği Başkanı Mustafa Ceylan tarafından davet edildi, burada kendisine Türk Şiirine yaptığı katkılardan dolayı plaket takdim edildi, 28-29-30 Mayıs 2010 tarihlerinde, Çanakkale Yazarlar ve Şairler Derneği Sponsoru Mustafa Berçin'in davetlisi olarak 2.Çanakkale Şairler Şöleni'ne iştirak etti ve sahnede şiir okudu, 26-27 Haziran 2010 tarihlerinde, Sivas Yazarlar ve Şairler Derneği Başkanı Sabiha Serin'in davetlisi olarak ''Sivas 2.Şairler Şöleni.'' ne iştirak etti ve sahnede şiir okudu, 1-2-3 Temmuz 2010 tarihlerinde, Kapadokya Yazarlar ve Şairler Derneği Bşk.Ayşe Paslanmaz'ın daveti üzerine 5.Kapadokya Şairler Şöleni'ne iştirak etti ve sahnede şiir okudu, 24-25-26 Eylül 2010 tarihlerinde, Mümin Uluç organizesi ile Nevşehir'de yapılan 6.Kapadokya Şairler Şöleni'ne (davet üzerine) iştirak etti ve sahneye çıkarak şiir okudu, 18 Haziran 2011 Cumartesi günü, saat.17.00'de Ankara'da Çankaya Belediyesi Yılmaz Güney Sahnesi'nde, Kültür Çağlayanı Dergisi 4.müzik ve Şiir Dinletisi öncesi E.Kültür Bakanlığı Araştırma ve Koordinasyon Dairesi Başkanı-Kültür Çağlayanı Dergisi Sahibi Hayrettin İvgin tarafından kendisine Türk Edebiyatına ve Şiirine yaptığı katkılardan dolayı ''Onur Belgesi.'' takdim edildi, 21 Şubat 2014-02 Mart 2014 tarihleri arasında yapılan, Nazilli Belediyesi 6.Edebiyat Festivali'ne iştirak ederek okuyuculara ücretsiz gazete-kitap-dergi dağıttı, 2014 yılında Mayıs ayında İstanbul'da Ozan Dergisi'ni çıkaran İsmailoğlu Mustafa Yılmaz'ın yayınladığı ''Ozan Gönül Şairleri.'' isimli eserin 113-114-115.sahifelerinde vesikalık bir fotoğrafı ile hayat hikayesi ve şiirleri yayınlandı, 25 Mart 2016 Cuma günü, saat.15.00'de Nazilli Belediyesi Tiyatro Salonu Nazilli-Aydın adresinde, Nazilli Belediyesi 7.Kültür Sanat Edebiyat Festivali açılış töreni sonrası kendisine Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık tarafından 50 yıldır ''Basın Yayın Sanat Dünyası'na Yaptığı katkılar.'' nedeni ile plaket takdim edildi. Plaketi, Belediye Başkanı Haluk Alıcık adına sahnede Nazilli Kaymakamı Mehmet Okur Gazeteci-Yazar-Şair Kerim Özbekler'e takdim etti. Plaket takdimi sırasında ilçe yöneticilerinin tamamı sahnede yer aldı, 05 Kasım 2016 Cumartesi günü, Aydın'da yayınlanan 12 sahifelik Güzelhisar Gazetesi'nin 3575 sayılı nüshasının 9.sahifesinde Aydın Yazarlar ve Şairler Derneği Başkanı Şükrü Öksüz'ün ''Sorular Bizden Cevaplar Kerim Özbekler'den.'' başlığı ile tam sahife röportajı yayınlandı.
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.