Devlet Kapısı | Kamil Aydemir
Devlet emanet
edilmiş ona
bakışları bıçak
kendi kravatlı
insanları korkutmaya meraklı
dairelerde gülmek yasak
suratlar cam hangisine baksak
umutlarımız kalır tutsak
ana gibi olsa devlet kapıları
düşerken ona tutunsak
Varınca devlet kapısına
önünü ilikleyeceksin
dilini kilitleyeceksin
sırada bekleyeceksin
konuşurken devlet memuruyla
o sözleriyle ezse de seni
sen sesini yükseltmeyeceksin
Bir yudum gülüştür
insana şerbet
kapılarında bunu çoktan unuttu devlet
Torunlarından öğrendi
okuma yazmayı
Havva ninem adını bile zor okur
Şehmuz dayım günlerden umut dokur
onlar mı gitmedi köylerinde vardı da okul
ceketinin ilikleyecek düğmeleri yoktur
bugün git yarın gele
tahammül edecek gücü yoktur
konuşsa başına bela
sussa git gel ona sela
insan olmak mesele
Yıkıldı da Berlin
duvarları
yıkılmadı devlet kuralları
bakışlarla döverler insanları
devletin kapıları halkına kapalı
Çocuğunu okula
gönderecek
sevinsin mi üzülsün mü fukara
yok ki defter kalem alacak para
üstüne neyi giyecek
arkadaşları arasında neyi yiyecek
birde okul kayıt parası isteyecek
Devlet
devletliğini ne zaman hatırlayacak
devlet düşünen insandan korkmayacak
bakışları olmayacak bıçak
devlet halkına olacak saçak
dönüp kendine bakacak devlet
dağlarında varsa kaçak
Hiç mi yanlış
yapmıyor çocukları
anası yinede kucaklıyor onları
devlet halkının anası olacak
halkı korkmadan açacak kapıları
Kapılarında çoktan
unuttu bunu devlet
bir yudum gülüştür insana şerbet
kalbin kilidini açar insana hürmet