Dolar 34,5055
Euro 36,4583
Altın 2.955,93
BİST 9.084,29
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 18 °C
Az Bulutlu

Delirmeden akıllanmak olası mı? | Dursaliye Şahan

25.12.2021
849
A+
A-
Delirmeden akıllanmak olası mı? | Dursaliye Şahan

Ülkeyi geçin, dünya olarak zor günlerden geçiyoruz. Kim bilir belki galaksi daha da zor durumdadır, haberimiz yok. Malum NASA’nın narsist çalışanları bizimle bildiğiniz dalga geçiyorlar. Nükleer araştırma merkezlerini esrarengiz bölgeler başlığı ile listeleyip kamuoyunu oyalamaktan başka neler yapıyorlar bilen var mı? Gerçek biliminsanı bencil olmaz diyeceğim ama aptal insan kompleksi diyecekler. Susuyorum!

Zaten konumuz NASA değil.

Konumuz Deli Dumrul.

Londra Arcola Tiyatro’da Alaturka ekibinin sahnelediği iki perdelik oyun. Nihayet seyrettim.

Merhum Metin Güngör Dilmen, Deli Dumrul’u yazarken gözüne hangi köprü battı bilemiyorum. (Hatırladığım kadarıyla o tarihlerde son yılların modası çılgın köprü dayatması, pardon kalkınması, yoktu.)

Arcola’nın küçük salonunda, o ilk sahnede gözümün önüne aynen “niye”si, “nasıl”ı anlaşılamayan, bütçesi dayatılan köprülerimiz geldi.

Güngör Dilmen’i bilmem ama sanki Dede Korkut, Deli Dumrul masalını tam da bizim bu olmazsa olmaz köprülerimiz için yazmış.

Zaten Deli Dumrul’un defalarca sahnelense de her seferinde yeni şeyler eklenebilecek türden, evrensel bir öyküsü var.

Anlayacağınız Arcola Alaturka ekibinin eser seçimi güncel ve yerinde olmuş.

Ben köprüleri anımsadım ama ilerleyen sahnelerde birileri de Osmanlı’nın deli padişahlarını da anımsamış olabilir: “Ben yaptım oldu!” mantığı mizahi bir dille günümüze göndermeler işlenmiş.

Oyunun seyircide uyandırdığı sorulardan biri de romantik bölümden çıkmış: Deli Dumrul’un sevdiklerine güvenerek çıktığı can dilenciliği,benim için canını verecek kimsem var mı?

Satılık yiğitlerle ilerleyen hikâye, mutlu sona bağlanıyor. Gerçeklikten koparmış mı? Kötü karekter iyi karektere dönüşemez mi? İnsan, olmayan köprüden haraç alarak başladığı macerasını mazlumların canını korumak için bitirebilir mi?

Masal bu neden olmasın derseniz, evet.

Görünmeyen Canguzoğulları da efsaneleştirdiğimiz üst akıl ya da dünyanın sahibi o gipgizli aileler filan olsa gerek.

Dede Korkut’un masallarını okuyanların da bildiği gibi yiğitlik sadece bizim yüzyılda değil, birçok dönemde hâlen olduğu gibi ucuz elbette.

Azrail’in “Tanrısal adalet sözü sizin uydurmanız.” cümlesindeki yorumu size bırakıyorum.

Baba-oğulun can pazarlığından çok erkekliklerini yarıştırmaları da kan bağının sanıldığından daha çabuk kopmaya müsait olduğunu mu gösteriyor? Sanki…

Anadolu’ya gönderme yapan folklorik, kilim dokuma sahneleri, Elif’in aşkını kilime aktarma düşüncesi, Dumrul’un evlenme isteğini “nar”la anlatışı, kötünün de aşka olan gereksinimi ya da belki aşkın dönüştürdüğü kötü adamın ruhsal serüveni…

Oyundaki üç azrail hem kostüm olarak hem de dekor olarak güzeldi. Azrail’in dans ettiği o sahnelerden birinde içinden hekim geçen bir cümle de cuk oturmuş.

Seslendirme de güzeldi. En azından kulakları tırmalayan, sahnelere uyumsuz müzik ve efekt yoktu örneğin.

23 Martta bitecek olan Deli Dumrul tekrar ederse gitmenizi öneririm.

Belki de delirmeden bu hayatta akıllanmak dahası zor günlerden çıkmak çok da olası değil.

Sağlıcakla kalınız…

****

OYUNUN KÜNYESİ

Anne – GÜLSEREN TAŞ

Azrail – SERPİL DELİCE, ARZU KARTAL, ESER RÜZGAR

Baba – EMİN ŞAHİN

Dede Korkut – RIZA KESKİN

Dumrul – DURSUN KURAN

Elif – GÜLİSTAN SARBAS

Firdevs Hanım – ŞENAY BALTA

Kırk Yiğit– TUNCAY AKPINAR, ZÜLFÜ KAPLAN

Can Kız – FERİDE MORÇAY

Meyhaneci – SADUN ÇENGEL

Pazarcı – EVRİM BAŞ

Yengeler– EBRU ALTINORS, NAZMİYE KARAGÖZ

Yöneten – NAZ YENİ

Production Manager – ZEYNEP DALKIRAN

Kostüm Tasarım – BERRİN BUGAY LAWLER

Müzik – Yiğit Çıtak

Reji Asistanları – BERRİN ŞEKER CİVİL, GÜLİSTAN SARBAS, ESER RÜZGAR

Dramaturji ve uyarlanan sahneler – ESER RÜZGAR

İngilizce Çeviri – ECE ÖZ

Dekor – BERİL KARADENİZ

Ses – CEREN ÖZBUDUN

Aksesuvarlar – GULE ZİRAV

Fotoğraf -ÖMÜR DALKIRAN

Üstyazılar – BORA BIÇAKÇI

Bağlama – HÜSEYİN ERDOĞAN

 …

Dursaliye Şahan

dursaliye@gmail.com

Gazeteci Yazar Dursaliye Şahan
Yazı Aölyesi Edebiyat ve Sanat Platformu Dursaliye Şahan / Biyograf Özgeçmiş: Dursaliye Şahan Sivas’ın Geyikpınar Köyü’nde doğan Dursaliye Şahan; dört yaşında ailesiyle birlikte İstanbul’a göç etti. İstanbul’daki banka memurluğunu, Londra’da temizlik işçiliği, öğretmenlik ve gazetecilik takip etti. Göçmenlik yıllarında, kadın, ırkçılık ve göçmenlik temalarının ağır bastığı öyküler, tiyatro oyunu ve romanlar yazan Şahan; uzunca bir süre Birgün Gazetesi'ne ve Avrupa Gazetesine röportajlar yaptı. Ayrıca Karikatürist Semih Bulgur ile birlikte, ‘Zabit Londra’da’ isimli haftalık bant karikatürünü hazırladı. Zaman zaman, çocuklar, engelliler ve yetişkinler için yazı atölyeleri düzenleyen Şahan, Anadolu Üniversitesi Radyo Televizyon Bölümünden mezun. Birçok öyküsü İngilizceye çevrilen yazar ayrıca hazırladığı sinema projesiyle 2012 yılında Kültür Bakanlığından senaryo yazım desteği aldı. Dizi projeleri de hazırlayan yazarın, çocuk gelinleri anlatan Güvercin isimli projesi ATV’de Sıla, Samanyolu’nda Küçük Gelin olarak oynadı. 2011 yılında Dr. Yahya Kanbolat Kısa Film Öykü Yarışmasında ve Türk Onkoloji Derneği’nin düzenlediği öykü yarışmalarında seçici kurul üyesi oldu. Yayımlanmış Eserleri: Şerbet (roman – 2020,)Benekli Vakvak (çocuk masalı – 2018 Sola Yayınları) Ayarsız Kadınlar Cemiyeti (roman – 2018 Sola Yayınları) Parantez Aşklar (öykü – 2017 Sola Yayınları) Tottenham Çocukları (roman – 2016 Sola Yayınları) Ah O Kadınlar (öykü 2016 Akademisyen Yayınları), Hikâye Hırsızı (2012- İşçi Edebiyatı Öykü Ödülü) Zabit Londra’da (Karikatür), Uçan Halı (Çocuk hikâyesi – Hatay Belediyesi sosyal proje) Fakir Cennet (öykü 2007 Crea Yayınları), Döndü (Halkevleri 1988 Öykü Ödülü) Düzenlediği kitaplar: Asi’den Taşan Öyküler, Ve Tanrı Aşkı Yarattı, Yahya Kanbolat Anısına Öykü Ödülleri Ödülleri: 2019 Cumba Kültür ve Sanat Platformu Öykü Ödülleri mansiyon (Ayşegül) 2019 Platform Avrupa Öykü Ödülleri birincisi (Asiye) 2019 İstiklâle Vefa Öykü Ödülleri / OKUNMAYA DEĞER ÖYKÜ 2016 Hematolojik Onkoloji Derneği ‘Kökten Değişen Hayatlar Öykü Ödülü’ (Hatice’nin Canı) 2012 Hikâye Hırsızı öykü kitabına; Abdullah Baştürk 2012 İşçi Edebiyatı ödülü 2007 Afyon Kocatepe Öykü Ödülü ('Alev') 2006 Hollanda Türk Evi, Hikaye ödülü. (Sakine) 2006 KASİAD(Kadının Sosyal Hayatını Araştırma ve inc. Dern.) Öykü ödülü (2068'de Bir Aşk Hikayesi.) 2006 Anafilya Öykü Ödülü (Kırro.) 2006 Edebiyat Dünyası Öykü Ödülü (Çay Şekeri.) 2005 CullTurkey Okuma Kulübü Öykü Ödülü (Takıntılı Kadın.) 2005 SES (Sağlık Emekçileri Sendikası) Öykü ödülü (Parmaklar.) 2004 SBS Radyosu Avustralya Öykü Ödülü (Parmaklar.) 1998 Halk Evleri Öykü Ödülü (Döndü kitabına.) 1996 Toplum Postası Türkçe Hikaye Ödülü (Kale) 1995 İmece Kadın Derneği Kadın Öykü Ödülü (Parmaklar.) 1987 Güneş Gazetesi Türkiye Öykü ödülü (Leo.) 1972 Hayvanları Koruma Cemiyeti Türkiye Orta Öğretim Hikaye Ödülü (Aynı.) Üye olduğu kuruluşlar: The Foreign Press Association, İngiltere Göçmen Sanatçılar Derneği, Türkiye Yazarlar Sendikası, Kadın Yazarlar Derneği, İLESAM, Türkiye Yazarlar Birliği dursaliye@gmail.com
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.