Bir Yaşamlık Daha Dur | Ersin KURT
Bilinmez nerden gelir bu soysuz arzu
Nedendir anlamam içimde beliren
Sonsuz acıya meyilim
Ya ben varoluşumdan beridir alışamadım yaşamaya
Ya da asla yaşamak heveslisi değildim
Çocuktum, alnımda parlardı güneş o zamanlar
Dertliydi annem, babam mutsuzdu, kardeşim ağlar
Ve sanki bize inat sürekli gülerdi insanlar
Umutla avutulmamız o yıllardan hep
Yarınlar, yarınlar, yarınlar…
Neden diye sorma şimdi söyleyemem,
Ben kimseden gidemedim hiç anlıyor musun?
İstese de terk edemez ağaç ormanı
Sorarsan,
Aitliğim oldu çok kişiye, sahipliğimi bilmiyorum
Zaten sahip olmak hissi daima yorar insanı.
Kimse bilmez ne vakittir
Bozgunundayım yalnızlıkların
Oysa bahara denk düşen
Aşklar da benim suçum değil vedalar da…
Kahpece bir elvedaya nasıl döner ki dil?
Herkes gibi benim de tesadüf diyemeyeceğim şeyler vardır illa ki
Bir kez daha ölmek üzereyken rastlaşıyoruz
İşte bu tesadüf olmayan bir an!
Neyin arifesindeyiz bilmiyorum
Konuşmak hiç olmadığı kadar anlamsız
Gözlerin yurdunu kaybetmiş vatanseverler gibi bakıyor
Sanırım seni anlayabiliyorum
Ve şimdi tam olarak vaktiyse ayrılmanın
İstediğin gibi olsun
Hudutsuz bir özgürlük tanıyorum ayaklarına
Dilediğince gidebilirsin
Son defa boynundan öperim ayak bileklerinin
Özlem gibi bir duyguyu yok sayarım
Belki kimseler bilmesin diye hüznümü gülerim nedensiz
Belki dolar taşar içim, ağlarım
Yalnız bilesin ki peşin peşin aldanmak istiyorum bu defa.
Son kez umut etmek gibisinden kalmandan yana gönlüm
Teminatımdır, emin ol sevgin ağır gelmez bana
Hem sen de bilirsin ki denizi taşırmaz yağmur
Dünyanın son demlerindeyiz ‘Bayan Başına Buyruk’
Kal, gitme, bir yaşamlık daha dur.