ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

Bir pirinç tanesinin anlamlı hikayesi

07.02.2016
1.386
A+
A-
Bir pirinç tanesinin anlamlı hikayesi
BİR PİRİNÇ TANESİNİN HİKAYESİ / Hayat çok ince akıl almaz incelikte ipliklerle örülmüştür.

Ben beş yaşında idim. Babaannem rahmetli pirinç ayıklıyordu. Bir tane yere düştü. Babaannem eğildi aramaya başladı. Sağa bakıyor sola bakıyor bulmaya çalışıyor….

Çocukluk işte.

‘Aman babaanne’ dedim. ‘Bir pirinç tanesi için bu kadar caba harcamaya yorulmaya değer mi?’

Rahmetli ilk defa sertleşti bana karşı öfkeyle doğruldu.

‘Sen oturduğun yerden ahkâm kesiyorsun ‘ dedi. ‘Hiç pirinç üretilirken gördün mü? İnsanlar ne kadar zorluk çekiyorlar. Bir pirinç tanesinde kaç insanin göz nuru alın teri emeği çilesi var biliyor musun?’

Utancımdan kıpkırmızı olmuştum.

Aradan yıllar geçti. Hukuk Fakültesinde öğrenciyim.

Alain’in proposlarini okuyorum. Birden irkildim.

Babaannemi hatırladım. Alain bir insan yerde bir iğne görüp de eğilip almazsa bütün uygarlığa karşı ihanet etmiş olur diyordu.

İlave ediyordu. Bir iğnenin üretiminde binlerce insanın alın teri göz nuru el emeği vardır diyordu.

On dokuz yıl evveldi. Stockholm’e gitmiştim. Bir otele indim. Geceydi. Sabahleyin traş olmak için lavaboya gittiğimde aynanın yanında ilginç bir not gördüm.

Lütfen diyordu traştan sonra jiletinizi çöpe atmayın. Yanda bir kutu var oraya bırakın.Bir tek jiletle dahi olsa İsveç çelik sanayisine yardımcı olun.

Doğrusu hayretler içinde kaldım. Çocukluğumdan beri çelik eşya denince akla İsveç çeliği gelir. Bir çok eşya üzerinde ‘İsveç çeliğinden yapılmıştır’ diye yazardı.

İşte o ülke kullanılmış bir tek ufacık jiletin bile çöpe gitmesini istemiyor ona sahip çıkıyor gelen turistlere rica yollu uyarıda bulunuyordu.

İsviçre’de zaman zaman belli periyotlarda radyolar televizyonlar bir haberi duyurur.

Şu tarihte su saatte adamlarımız gelecek. Siz lütfen hazırlığınızı yapın. Okumadığınız ilgilenmediğiniz kullanmadığınız ne kadar kitap dergi gazete varsa kâğıt ambalaj kutu varsa velev kibir ilaç prospektüsü dahi olsa kapının önüne koyun. İsviçre’nin kalkınmasına yardımcı olun.

Fazla ağaç ziyanına engel olun.

Japonlar son derece sade basit yalın mütevazı yaşayan insanlardır. Evlerini mobilya ile eşya ile dolduranlar Japonlara göre ruhen tekamül edememiş hayatın manasını anlayamamış zavallı kimselerdir. Böyleleri ile zavallı evini mezat salonuna çevirmiş diye eğlenirler. Bir insanın gösteriş için eşyanın esiri olması ne kadar acıdır.

Vaktiyle Japon ekonomisi bir darboğazdan geçiyor. İç borçlar dış borçlar gırtlağı aşıyor. Zamanın başbakanı meclisi toplar.

Kürsüye çıkar. Durumu olanca açıklığı ve tehlikeleri ile anlatır ve şu andan itibaren der Tanrı şahidim olsun ki Japonların iç ve dış borçları son kuruşuna kadar ödenmeden pirinçten başka bir şey yemeyeceğim. Şu üstümdeki elbiseden başka elbise giymeyeceğim.

Dediklerini yapar en üstten en alta bir israftan kaçınma kampanyası açılır. Japonya bütün borçlarını öder. Bu durumun toplumun bütün kesimlerini tek istisna olmadan kapsadığını söylemeye gerek yok.

Geçenlerde Japon imparatorunun sarayını gördüm. Yarabbim ne kadar sade ne kadar mütevazı ne kadar gösterişten uzak.

Gerekmediği halde elektriği yakmakla Suyu kapamadan boş yere akıtmakta Gece çamurlu ayakkabılarımızı temizlemeden yatmakla Yemek yediğimiz kapları yıkamadan bırakmakla biz de zalimler sınıfına geçmiyor muyuz?

Hayat çok ince akıl almaz incelikte ipliklerle örülmüştür.

Her şey o kadar birbirine bağlıdır ki İlkokul okuma kitabımızdaki bir sözü hiç unutmadım.

Bir mıh bir nalı kurtarır.

Bir nal bir atı,bir at bir komutanı,

bir komutan bir orduyu,

bir ordu bir ülkeyi kurtarır diyordu . . .

Maddi durumumuz ne olursa olsun ister zengin olalım ister fakir hepimiz çok dikkatli olmak zorundayız.

Bunda parayı da, maddiyatı da aşan büyük bir edep ve incelik vardır..

 

NOT. Bu Yazının YAZARI Bilinmiyor? Netten bir alıntıdır.

 

 

Administrator
Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.