Bir Fısıltı Kadar Derin | Gökhan Barış Pekşen
Çocuk düşlerimiz yok artık Gizimera
büyüdük
ve –
kirlendi her şey..
Yıllarımı dağların arkasında geçirdim,
şehirden uzakta geçirdim..
Seçilmiş bir yalnızlığın o kör ışığı,
sahipsiz bir susuş
o ilkel ama çok eski bir ağrı..
Asla yeterince kelime olmayacak Gizimera..
Bu hayat ağrısı ve insanlar asla yeterli olamayacak,
bizi –
bizden başka bir Tanrı kabullenmeyecek..
Sürekli kazmaya devam ediyorum Gizimera..
Kazdıkça bulacağım şeyler var..
Kazdıkça en derinlerime sıkışan yüzleri parçalıyor ellerim,
o yüzler ki çığlıklarını duydukların..
Karanlık bir gece düşle Gizimera..
Süzülen o incecik ışığın altında kendi esaretine yenik
düşen kadınların seslerini düşle..
Senin kolların,
bedenimi topraktan söküp çıkarttığı o geceyi düşle,
ve sabahında –
inancını yaşadığım o evde bırakıp gidişini..
O sabahı hatırla Gizimera..
Bacaklarının aralığından beni doğurduğun o sabahı..
Hatırla ki;
dirilttiğin ruhum –
bir mezar bekçisi gibi ölümü tatsın o son nefese dek yanı başında..
Ama bu güzel,
bu yaralayan..
Bütün gerçekler güzeldir Gizimera,
üzgündür..
Bunun altında yıllardır yaşadık seninle..
Ben ruhumdaki
ve,
bedenimdeki senlerin masalını bir gün yazacağım Gizimera..
İhmal edilen ibadetler gibi bekliyorum seni,
erteleme beni..
– @marinacoric.photographer Untitled,2014