BEŞ MEVSİM – II | Aziz Kemal Hızıroğlu
Sınırsız cümbüştü bakışındaki sevinç
lâciverdi kollayan kıyılardı sarılışı
dalga huyunda öperdi çakıl dilimi
yüzünde martıdan martıya yoldaş kandiller
saçlarında hercai balıkçı tekneleri
(‘uzun’ yaz)
gidişe hazır ıssızlıkmış çıkınındaki keder
balıklara küfürmüş yosunlara küf – bilemedim
sevgi kıyamet oldu yengeç yengece muhbir
ahtapot sürüsüyle dalaştıkça göç kuşları
infilâk düzenine girdi deniz minareleri
o gidince mağarasına çekildi sular
sarıya büründü gözümdeki insan yüzleri
gelmiş geçmiş bütün kalelerini dağıttı kum
onurlu martı çığ bulmaya kanatlandı
ölü balıklarca ateşe verildi balıkçı köyleri
(‘kara’ kış)
ufukta dingin ve yerleşik bir huzursuzluk
rüzgâr yaşlı, kar yakıcı, anlam buz gibi
devinimi askıya aldı tanrılar ve büyücüler
gözyaşım tuz serpiştirirken kanamalara
beyaz renk çiçekten çiçeğe kapattı mevsimini
(‘anka’ har)
şimdi mağlûp küllerden dönüşü deniyorum
çağdaş kanatlar takıyorum antik yürüyüşüme
dağdan dağa, denizden denize, insandan insana
diz çökmemiş dudaklar arıyorum dibi çağlayan
kuyulara çıkıyorum el içlerim us güllerimle yeniden
(‘İlk Bahar)
(*) Kana Yüzüm, Ulak Yayıncılık, Aralık 2016
(Şair dostum Muzaffer Sarıgül’ün karagüllü aşkları hatırına)