ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

Ben bir Anayım Anadolu’da, Mezarım Sahipsiz / Nuri Can

08.05.2019
1.176
A+
A-

Anayım ben anlıyor musun? Üşüyorum mezarda, İkliminize ihtiyacım var, gönlünüzün sıcak yerlerine alın beni. Yüreğinizin ince tüllerine sarın, üşüyorum… Soluğum dumanlı soğuk bir kış mevsimi. Duyuyor musunuz?… Bu kuş uçmaz kervan geçmez diyarlarda kimsesiz bıraktınız beni… Dilsiz ve sükut… Sancı dolu, acı dolu, keder dolu bir kısık feryat’ım şimdi…

Anayım ben ey oğulcuklarım, kızlarım, kızanlarım, çocuklarım, ben Perihan Ana bu yerlerin öz Anası, bu yerlerin öz gelini, bahtsız, kimsesiz, tesellisiz kalmışım şimdi… Nerdesiniz?

Hasta yatağımda kıvranırken de yoktunuz, mezarım kazılırken de, mezarımın üzerini otlar kaplarken de yoksunuz….

“Yaşlı bir çınarım ben ulu mu ulu 
duyun beni ey, tanıyın beni 
ben Zaza güzeli, ben kürt kızıyım 
ben yörük esmeri. ben laz gelini 
ne kadar bağırsam da duyulmuyor sesim 
kıbeleyim ben, helenim, belkısım 
kezbanım, nergizim 
mezopotanyayım, likyalı prensesim 
fatmayım, emineyim, cankızım 
namert ellerimle doğurdum sizi 
duyun beni tanıyın beni
ben Anadoluyum”

Ben Kezban nine, Perihan Ana Cafer ağanın yeni gelini, Anadolunun özbeöz Anası. Bahar kadar güzelim, toprak kadar kavruk, dünya kadar yaşlı… Munzur kadar acılı… Nerdesiniz?… Terkedip gittiniz buraları…

Ben kocası savaşta dönmeyen Peri gelin, ben gencecik oğlunu yitirmiş Gülsüm Ana, ben Sırma teyze, ben Periza Ana, Elif Ana, ekmeğinizi pişiren, çamaşırınızı yıkayan, sizi doğuran, üzerinize titreyen Zilif Ana…

Ben bir Anayım anadoluda 
yas içinde yaşadım, karalar içinde 
her gün küçük çocuğumu kilitleyip evime 
yanıma alıp kızamıklısını her sabah 
belime bağladığım ekmek çıkınıyla 
çapaya, çifte, oduna gittim…

Şimdi kanadı kırık kuş olmuşum üşüyorum mezarımda, üzerimde bir dua okuyan, hani yılda bir kez de olsa bir anan, arayan, soran yok. Üşüyorum mezarımda…

Sesinize hasret kalmışım. Öyle kimsesiz, yetim, kadersiz… Ah ne kadar da uzağımdasınız…. Bilemezsiniz? Ana yüreği nasıl yanar, anne kokusu nedir? Unuttunuz hepsini.

Bilemezsiniz sizi dokuz ay karnımda nasıl taşıdığımı, hastalandığınızda dizlerime yatırıp uyuttuğumu, şefkatli ellerimle saçlarınızı nasıl okşadığımı, beşiğinizi sallayıp ninniler söylediğimi sabahlara kadar, sizin için gülüp, sizin için ağladığımı…

Ben bir anayım Anadoluda 
yoksuluk içinde yaşadım, yamalı giysiler içinde 
kazma saplarında, buğday başaklarında 
haziranın kırk derece sıcağında yoldaş olup erime 
orak biçtim tarlalarda 
ellerim nasır, tabanlarım yarık 
çatlak çatlaktı dudaklarım 
demedim kimseye niye çatladığını…

Bilemezsiniz ana yüreği nasıl ağlar, nasıl yanar cayır cayır, nasıl ızdırap damlar gözlerinde yavrusu ayrıldığında, bilemezsiniz?… Bilemezsiniz hastalandığınızda, okula başladığınızda, askere gittiğinizde, kızını gelin verdiğinde, asker mektubu aldığında nasıl ağlar bir Anne?…

İşte güz geldi yine, yine yoksunuz. Dökülen her yaprak yaralıyor yüreğimi, nasıl da üşürüm kimsiz, kimsesiz, sahipsiz… 
Mezarımın üstünde solan gül, boyun büken sümbül nasıl da burkuyor içimi. Gözümden her damlada fırtınalar eser, haykırır başı karlı dumanlı dağlara.. Üzerimde geçip gittiğinde Turnalar, kanat çırpışını duyduğumda nasıl da özlerim sizi, nasıl da haber bekler gözlerim…

Gelmeseniz de yanı başıma yılda bir kez de olsa, yine canınız yandığında Ah! Anne diye haykırdığınızda içim parçalanır….
Taş olsam dayanırım, toprak olsam dayanır 
ama ben bir anayım

Bir an olsun aklımdan, yüreğimden çıkaramam sizi. Ben Anne’yim. Anadolu’yum yani hep sizi düşünen…. Sizin için üzülen… Bilmelisiniz ki, en sıkıntılı anlarınızda, etrafınızda kimsenin bulunmadığı anda hep yanınızdayım, sizinleyim, ben anayım çünkü…. Anneyim ben, annelerin en acılısı en fedakarı… Anneyim ben, sevgiyim, şefkatim, baştan sona hasret….Ah bir bilseniz aklımdan neler geçer? Yüreğimde neler var? Bilemez siniz?…

Koyunlarım, kuzularım dağılmış, kurt dalmış sürüme yoktur sahip çıkanım, ocaklar sönmüş artık duman çıkmıyor bacalardan… Dağlar ıssız, hasretler susuz… Kapılar kilitli, Köyler viran, kuşlar eskisi gibi ötmüyor artık…

Ben bir ölüyüm artık, sahipsiz yıkık bir mezar… Bir rüzgar kokunuzu getirir bazan yüreğim sızlar… Hayalinizi görürüm bazen, dokunmak isterim dokunamam, ellerim bağlı, kollarım kırık… Konuşmak isterim konuşamam, dillerim bağlı… Ağlarım öylesine sahipsiz, öksüz, kimsiz, kimsesiz…
Her sabah rüzgarında titrer yüreğim mezarımın üstündeki otlar gibi… Üşürüm öylesine, üşürüm… Üşürüm… Nerdesiniz…

“Anne girdin düşüme.
Yorganın olsun duam;
Mezarında üşüme”.

diyen kimsem yok artık…

Nuri CAN

Administrator
Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.