Bayrama Sayılı Günler Kala | Gülüm Çamlısoy

Mevsimlerden, aşkla iştigal bir hüzün özlem ve redif yüklü bir şiirde saklı ikbali evrenin…

Nidalar savurduğum bazen sönüp küle döndüğüm ve kul olmanın bilinci ile sudan sebeplerden kendimden soğuduğum.

Bir mealse yaşamak bir mertebe ise sevginin eşleştiği elbet İlahi Aşkın Makamında sözcüklerin duygulara serildiği ve o izafi yolculuk bazen sessizlik maruzatımız bazen telaşla yâd ettiğimiz mazi ve dokunmak adına sonsuzluğun çağrısına.

Müptelası olduğumuz hayat bazen ondalık bir sayı gibi yuvarlanan yokuş aşağı bazen sıfırı tüketip asılı kaldığımız kubbeden firar eden yıldıza bakıp da dilek tuttuğumuz.

Sözcükler yorgun.

Yürek nüktedan.

Ve asil bir vurgun yüreğin aşkla eşleştiği.

Nameler uçuşan ve soyut bir alfabede soluklanan iç ses elbet şifa bulduğumuz kadar huzura eşlik eden bir arayış bir varış.

Meltemin hızı ve gizi.

Şah damarından yakın Rabbin bahşettiği.

Manen bitkin olsa da insan manen zenginliğe doyamıyor elbet bentler aşılası bir yolculuk bazen dere yatağının kuruduğu ama yağan rahmete el açıp sahip olduklarımızla yetinmenin de tesellisi her tecelli ettiğinde gün ve yeni mucizeler elbet seferi yolculuğu yüreğin kürediğimiz kadar duyguları bazense kulp taktığımız bir ateş aşkın emsalsiz sıcaklığında yanan ve pişen yüreklerimiz.

Mutlak bir zaferdir bizi bekleyen.

Mutlak bir sayı da değil ya da muğlak varsa yoksa inancın eşliğinde ulaşmak en tepe noktaya:

Sözcüklerden örülü bir yelek gibi müptelası isek yazmanın.

Aşkla ruhu yeşerten baştan yaratan bir mucize elbet evrenin altın tepside sunduğu.

Bayrama sayılı günler kala yâd edilesi sevdiklerimiz elbet kabir ziyaretimiz ve dualarımızla huzur bulan ruhları ebediye intikal eden sevdiklerimizin ve paylaşmanın verdiği mutluluk ve huzura binaen böylesi mübarek bir bayramda aşımızı paylaştığımız paylaşacağımız nice insan.

Günler sıradan.

Hayat sıra dışı.

Günü de hayatı da yaşanır kılan elbet umudun rüzgârında haiz olduğumuz her duygu ve de her şey adına hamt ettiğimiz.

Günlerden bayram.

Hayattan kopan bir yaprak daha.

Ötesinde kayıt altına alındığımız ve huzura binaen sevdiklerimizle dostlarımız ve ailemizle kutladığımız bir bayramın daha gelip kapıya dayandığı.

Ömrün devasa sarkacı.

Hayatın yaşanılır yanları ve üzüntüyü de derdi tasayı da yok saydığımız ve mucizelerin gerçekleştiği el ele tutuşmanın da güzelliğinin tadı başka hiçbir şeyde yok iken.

Diğer yanda yorgun yürekler ve umudu şiar edinmiş bekleyişler asılı kaldığımız kâinat kanaat ettiğimiz kadar da huzurlu ve mutluyuz işte.

Bazen yorgun bazen bitkin.

Gözümüz yollarda beklediklerimiz.

Ruhlarımız huzur adına ettiğimiz dualar ve yeniden doğan güne serptiğimiz konfetiler misali duyguların sökün ettiği bir o kadar da hayatı yaşanır kılan dini vecibelerin de yerine getirilip İslam Âleminde güzelliklere vesile olan Kurban Bayramı ile nasıl da şeniz nasıl da yüreklerde açan çiçekleri elden ele verdiğimiz.

Dargınların barıştığı.

Çocukların neşesi.

Ailelerin sevgi rüzgârında bir araya gelen yürek esintisi.

Kıblemizde saklı güzellikler ve kâinatın feri sönmezken yüreklerin de bir arada olmanın verdiği huzur ile daha da kenetlendiği ve büyüyen huzurumuz ve dünyamız.

Kurban Bayramınız kutlu olsun, efendim.

Tüm İslam Âleminin ve sevgili dostlarımın Kurban Bayramını tüm yüreğimle kutluyorum…