Dolar 34,4807
Euro 36,4050
Altın 2.957,53
BİST 9.362,03
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 19 °C
Hafif Yağmurlu

Haftanın Yazarları ve Başucu Kitapları

12.01.2017
1.644
A+
A-
Haftanın Yazarları ve Başucu Kitapları
kitap-montaj-151-copy

Dünyanın Sonundaki Dünya – 110 sayfa – Luis Sepulveda

“Aşk Romanları Okuyan İhtiyar” adlı romanıyla tanıdığımız Luis Sepulveda, Türkçeye çevrilen ikinci romanı olan “Dünyanın Sonundaki Dünya” da günümüzdeki balina katliamını konu ediyor. İnsanoğlunun her türlü teknolojik ve parasal desteğini arkasına almış acımasız ve açgözlü bir balina avcısı Japon kaptana karşı hayatını denize ve oradaki yaşama adamış yaşlı bir kaptanın hikayesi. Aynı zamanda çağımızın en güçlü çevreci kalemlerinden birinden gelen bir umut mesajı. Bir solukta okuyup bitireceksiniz.

Dünyanın Sonundaki Dünya
“Aşk Romanları Okuyan İhtiyar” adlı romanıyla tanıdığımız Luis Sepulveda, 1949 yılında Şilide doğdu. Öğrenci ve sendika eylemlerine katıldıktan sonra siyasi sığınmacı olarak Ekvadorda yaşadı. Peru, Ekvador ve Kolombiyada tiyatro toplulukları kurdu, gazetecilik yaptı.1980 yılından bu yana Almanyada yaşıyor. ” Gabriela

Satranç – 71 sayfa – Stefan Zweig

Almanca’nın en güçlü isimlerinden Zweig’ı tanımak için biçilmiş kaftan. Soluk kesen bir maceraya Nazi döneminin karanlığı fon oluyor. Stefan Zweig’ın Brezilya’da sürgündeyken yazdığı ve Şubat 1942’deki intiharından birkaç ay önce tamamladığı Satranç, rastlantı sonucu eline geçirdiği bir kitapla satrancın inceliklerini öğrenerek bu oyunu bir tutkuya dönüştüren ve giderek bu tutku yüzünden beyin hummasına yakalanan Dr. B.’nin öyküsü. Dediğimiz gibi Zweig’ı herkes bilmeli okumalı. Satranç bu yolun en kısa ve en sürükleyici fırsatı.

Satranç
Satranç, bir anlamda Avrupa düşüne, hümanizmaya yakılmış ağıttır. Ağıdı yakan da, yenilginin bayrağı gibi duran bir çekip gitmeyle dünyadan ayrılmıştır. Hümanizmin güzelim evladı bir yeryüzü cennetini kuramamış, Avrupa denen düşünce Amerikanlaştırılmayla çözülmüştür. Şimdi Avrupa; üzerine kapanmış, kendinden gayrı o…

Bilinmeyen Adanın Öyküsü – 64 sayfa – Jose Saramago

“Bir adam kralın kapısını çalmış ve ona demiş ki, Bana bir tekne ver.”
Nasıl? Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Portekizli bir yazarı tanımak, sadece 64 sayfada onun derin hayal gücünü, başka dünyalara açılan pencerelerini keşfetmek için harika bir cümle değil mi?

“(…) ben bilinmeyen adayı bulmak istiyorum, o adaya ayak bastığımda kim olduğumu öğrenmek istiyorum, Bilmiyor musun ki, Kendinden dışarı çıkıp kendine bakmadıkça kim olduğunu asla bilemezsin, (…)”

Bu heyecan verici dizelerin sahibi Saramago’yu keşfetmek için, Nobel konuşmasındaki şu cümleyi de es geçmeyelim:

“Eskiden bana ‘İyi adam ama komünist’ derlerdi; şimdi ‘Komünist ama iyi adam’ diyorlar.”

Bilinmeyen Adanın Öyküsü
“Bir adam kralın kapısını çalmış ve ona demiş ki, Bana bir tekne ver.” Bilinmeyen adaların kalmadığına inanılan bir dönemde bilinmeyen ada arama cesaretine sahip bir adamla böyle bir cesareti görüp hayatını değiştirebileceğine inanan bir kadının büyük usta Saramagonun eşsiz anlatısında edebiyat tarihine geçen yolcul…

Tembellik Hakkı – 96 sayfa – Paul Lafargue

Evet, adı üzerinde. Tembellik yapmak için dışarıya çıkalım, ya da öylece evde kendimizi yatağa bırakalım. Elimize Tembellik Hakkı’nı alalım ve buna neden gerçekten hakkımız olduğunu en ince ayrıntısına kadar kavrayalım. Böylece tembellik hakkı zamanlarımızda listenin geri kalan kitaplarını da okuyalım. Lafargue’nin bu eseri, bize zamanı kullanma özgürlüğünün temel bir özgürlük olduğunu hatırlatır. Okuyup bitirdikten sonra, elinizden alınan her dakikanın değerini daha çok bileceksiniz.

Tembellik Hakkı
Marksist düşünür Paul Lafargueın 1880 yılında yazdığı bu deneme, aşırı çalışma karşısında işçi sınıfının sefaletini gözler önüne seriyor. Aynı zamanda işçinin emeğini sömürmekten vazgeçmeyen, din adamları ve burjuvalarla işbirliği yapan kapitalizmin de güçlü bir eleştirisini yapıyor. Proletaryanın insanca yaşamak iç…

Palto – 96 sayfa – Gogol

Koca Dostoyevski “Hepimiz Gogol’ün Palto’sundan çıktık!” diyor ve siz hâlâ dünyanın en etkili öyküsünü okumadınız! 96 sayfada dünya edebiyat tarihinin en önemli eserlerinden birini bitirmiş olacaksınız. Bu bile yeterli bir gaz değil mi? Memur Akaki Akakiyeviç’in kara kışın soğuğundan korunmak için bir paltoya ihtiyaç duymasıyla başlayan trajikomik hikayesiyle, Gogol ve Rus gerçekçiliğine giriş. Hem de sadece bir saatte…

Palto
Kendisinden sonra gelen tüm Rus yazarları etkilemiş olan ve Dostoyevskinin deyişiyle “tüm Rus gerçeklerinin onun paltosundan çıktığı” bilinen Nikolay Gogol (1809-1852), oyunları ve öyküleriyle modern Rus edebiyatının kurucularından ve öncülerinden biri olmuştur. Baskı Yılı: 2008 Dili: Türkçe Yayınevi: İlke Kitap…

Küçük Prens – 112 sayfa – Antoine de Saint-Exupery

Dünya çapında 140 milyondan fazla satan “Küçük Prens” hayal gücünün kadife perdelerinin arkasında nasıl iyi bir insan olunur sorusuna renkli yanıtlar veriyor. Onca postere, dövmeye, şarkıya konu olması boşuna mı sandınız?

Bidzig Pirens – Küçük Prens Hemş…
Çocuk ve gençlik edebiyatının en çok bilinen, sevilen ve okunan eserlerinden Küçük Prens, Ermenice ve Hemşince çevirileriyle Aras tarafından yayımlandı. Sahra çölüne düşen bir pilotun Küçük Prensle karşılaşması, Küçük Prensin gezdiği gezegenler, onlar hakkındaki düşünceleri ve elbette tilki ve Küçük Prensin bin bir …

Dinle Küçük Adam – 128 sayfa – Wilhelm Reich

Listenin sınırını sadece 8 sayfa geçtiğimiz bir örnek. Konu daha iyi bir insan olmak noktasına gelince, küçük adamla tanışmazsak olmazdı. Hem o 8 sayfa da ön sözüyle, son sayfasıyla erir gider.

Avusturyalı psikiyatrist ve psikanalist Wilhelm Reich bizlere tatlı bir dede gibi neden iyi bir insan olamadığımızı, sıkıntılarımızı, başarısızlıklarımızı, mutsuzluklarımızı gösteriyor. Bunu öylesine sıcak bir bilgelikle yapıyor ki ona hiç kızamıyoruz. Gösterdiği yolları takip ettiğimizde erdemli bir yaşamın ne kadar kolay olduğunu adeta bir çizgi roman okur gibi hızlıca yalayıp yutuyoruz. Şu dünyaya gelen her insanın baş ucunda durması gereken olmazsa olmaz yapıtlardan.

Dinle Küçük Adam
Hitlercilerin milyonlarca insanı öldürmelerinden sonra, kalkmış onları asıyorsun. Milyonları öldürmelerinden önce nerdeydin peki, o zaman ne düşünüyordun? Düzinelerle ceset oturup düşünmen için yeterli neden değil miydi? İnsanlığının kıpırdanması için milyonlarca ceset mi gerekliydi? — Ne kurşun sıkma ne de darağa…
 

Corto Maltase – 30, 40, 50, 100 hangisini isterseniz o kadar sayfa – Hugo Pratt

Biri çizgi roman mı dedi? Maceracı denizci Corto’yu tanımayan çizgi roman okudum demesin. İstediğiniz macerayla başlayın. Kafalar ve Mantarlar 40 sayfa, Bahia’da Randevu 38… Daha derinlere dalmak isteyenler için Corto’nun çok daha uzun maceraları da var.

Çizgi romana dudak mı büküyorsunuz? Öyleyse sizi geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz yüzyılın en önemli yazar ve düşünürlerinden Umberto Eco’nun, Corto’nun yazarı hakkındaki görüşlerine alalım. Eco’ya göre Hugo Pratt engin bilgisi ve zekasıyla tam bir entelektüeldir ve biz insanlığa Corto’yu miras bırakmıştır. Dağılabiliriz.

Corto Maltase – Kafalar ve Manta…
Böyle bir tecrübe, yaşanacak ne varsa, hepsine değer… Tehlikeli şeyler yaşanacak olsa bile… Venezuelada Maracaibo kenti. Antikacı Levi Colombia, Amazon ormanlarında efsanevî bir İnka kentini ararken kaybolan İngiliz bir kâşifin günlüklerini bulur. Corto Maltese ile arkadaşı Steinera onun izini sürmeyi teklif ede…

Savaş Sanatı – 80 sayfa – Sun Tzu

Esrarengiz bir Çinli savaşçı – filozof tarafından günümüzden iki bin yıl önce yazılan Savaş Sanatı belki de dünyanın en etkili ve saygın strateji kitabıdır. Nitekim yazıldığı tarihden bugüne askeri önderler ve stratejistlerce olduğu kadar, Asya kıtasında, çağdaş politikacılar ve yöneticiler tarafından da hala aynı şevkle okunup incelenmektedir. Sun Tzu’nun sürekli olarak vurguladığı şu ilkenin sade anlamına kim itiraz edebilir: Savaşmadan kazanmak en iyisidir…

Savaş Sanatı
“En iyi zafer savaşmadan kazanılan zaferdir.” “Silahlar kötü kehanetin araçlarıdır, bu nedenle kullanılması kaçınılmaz olmadıkça kullanılmamalıdır.”Yaklaşık 2500 yıl önce ünlü filozof Sun Tzu tarafından kaleme alınmış olan Savaş Sanatı adlı bu eser, savaş stratejileri tarihinin en etkileyici ve dünyanın en eski aske…

Tante Rosa – 105 sayfa – Sevgi Soysal

Kadınlar şöyledir, kadınlar böyledir geyiklerinden daraldıysanız eserimiz Tante Rosa. Okuyunuz, ne nedir belleyip pırıl pırıl olunuz.

Sevgi Soysal’ın, sinemaya da uyarlanan en özgün eseri olan Tante Rosa birbirine ustalıkla bağlanmış on dört hikayeden oluşuyor. Ana konu kadınlık ikilemleri. Sevgi Soysal’ın kendine özgü ironisiyle anlattığı Tante Rosa, yaşamın kurallarına ve sınırlandırmalarına başkaldıran, ancak kadınlığına hapsolduğu için hep yenilen biridir. O, “bütün kadınca bilmeyişlerin tek adıdır.”

Tante Rosa
İlk yayımlandığında “yerli” olmamakla eleştirilen Tante Rosa, Sevgi Soysalın, sinemaya da uyarlanan en özgün eseridir. Bir roman bütünlüğüne sahip olacak şekilde birbirine ustalıkla bağlanmış on dört hikayenin ana konusu kadınlık ikilemleridir. Sevgi Soysalın, o kendine özgü ironisiyle anlattığı Tante Rosa, yaşamın …

Bir Yaz Gecesi Rüyası – 120 sayfa – William Shakespeare

Kısa kitapları konu ediyorsak işin içine mutlaka tiyatro metinlerini de sokmalıyız. Çünkü hepsi bir arada konuların gerçek ustaca örnekleri tiyatro metinlerinde. Aşk, fantazya, macera, nefret, kahkaha…

Adını bildiğinizi biliyoruz. Shakespeare denince ardına hemen bir OUUVV efekti takılır gibi oluyor. Okunamaz ağırlık, karmaşık anlamlar, çözümlenmeye muhtaç karakterler vs… Hiç öyle değil. Takılın Bir Yaz Gecesi Rüyası’na hayatınızın en renkli anlarını yaşayın. Hiç şaşmaz, bizim favori karakterimiz Puck’tır.

Bir Yaz Gecesi Rüyası
Dört bahtsız âşık, bir yaz gecesi Atina yakınlarındaki bir ormanda yollarını şaşırıp oradan oraya seğirtirler. Periler kralı Oberon ve mağrur kraliçesi Titanianın peri ve cin kaynayan sihirli diyarında olduklarının farkında değildirler. Oberonun gözde perisi Puck, kıpkırmızı sihirli çiçeğiyle her şeyi karman çorman …

Yabancı – 119 sayfa – Albert Camus

Albert Camus’nün en tanınmış, en çok yabancı dile çevrilmiş, en çok incelenmiş ve hala en çok satan kitaplar arasında yer alan eseri “Yabancı”, aslında 120 değil 1020 sayfa olsa da okunmalı.

Cezayir’de, bir rastlantı sonucu, bir Arap’ı (Cure’ün, Killing an Arab şarkısı buradan gelir) öldüren orta sınıftan bir Fransız olan Meursault, kendisini adım adım ölüme götüren süreci kayıtsız biçimde izler. Diğer kişilerin adı anılsa da, roman kahramanının adını bile öğrenemeyiz.

Dünya boş, her şey yalan mı geliyor? Sen boşluk görmemişsin, öyle bir karanlığa gireceksin ki, buraya kendi özgür adımlarınla nasıl bu kadar çabuk vardığına şaşıracaksın.

Bir Yaz Gecesi Rüyası fantezisiyle hayata tutunduktan sonra sıkı ve gerçek bir düşüşe mi ihtiyacın var? Kitabın, Yabancı.

Yabancı
“Albert Camus”nün ( 1913-1960) en tanınmış, en çok yabancı dile çevrilmiş, en çok incelenmiş ve hala en çok satan kitaplar arasında yer alan “Yabancı”, aynı zamanda yazarın en gizemli yapıtı. Ölümün egemen olduğu bir “varlık”ın en anlamsız olgularını saçma bir düzensizlik içinde yaşayan bu romanın başkişisi…

Kırmızı Pazartesi (İşleneceğini Herkesin Bildiği Bir Cinayetin Öyküsü) – 111 sayfa – Gabriel Garcia Marquez

Kolombiyalı büyük yazar Gabriel García Márquez‘in 1981’de yayımlanan yedinci romanı Kırmızı Pazartesi, işleneceğini herkesin bildiği, engel olmak için kimsenin bir şey yapmadığı bir namus cinayetinin öyküsü. Hem Kolombiya’da, hem de yayımlandığı dünyanın dört bir yanındaki pek çok ülkede sarsıcı etkileri olmuş bir roman. Usta yazar, çocukluğunu geçirdiği kasabada yıllar önce yaşanmış bir cinayet olayını aktarıyor. Romanın kahramanı Santiago Nasar’ın öldürüleceği daha ilk satırlardan belli. Kırmızı Pazartesi, yalnızca bir cinayetin arka planını değil, bir halkın ortak davranış biçimlerinin potresini de çiziyor.

Kırmızı Pazartesi
Kolombiyalı büyük yazar Gabriel García Márquezin 1981de yayımlanan yedinci romanı Kırmızı Pazartesi, işleneceğini herkesin bildiği, engel olmak için kimsenin bir şey yapmadığı bir namus cinayetinin öyküsü. Hem Kolombiyada, hem de yayımlandığı dünyanın dört bir yanındaki pek çok ülkede sarsıcı etkileri olmuş bir roma…

Abelard ve Heloise – 72 sayfa – Ronald Duncan

Beyoğlu Aksanat’ta yıllar yılı sahnelendi Abelard ve Heloise. Neredeyse hepimiz için Tilbe Saran ve 2012’de aramızdan ayrılan Cüneyt Türel olmuştu Abelard ve Heloise.

Filozof ve şair Pierre Abélard ile öğrencisi Héloise arasındaki dramatik aşk, Fransa tarihinin en iç burkucu sayfalarından biridir. Gizlice evlenen çiftin bir çocukları olunca, gayri meşru sayılan bu olay nedeniyle, Héloise’in dayısı, Abélard’ı zor kullanarak hadım ettirir; bu olaydan sonra Abélard ve Héloise birer küçük manastıra sığınırlar. İki sevgilinin manastırdayken birbirlerine yazdıkları mektuplar, 12. Yüzyıldan bu yana, birçok sanatçıya esin kaynağı olur.

Abelard ve Heloise
Kuşaktan kuşağa aktarılan destanlaşmış aşk öyküleri hep dokunaklıdır. Abélard ile Héloïsein 12. yüzyılda, Fransada yaşadıkları da işte böyle öykülerden biri. Tıpkı Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin ya da Romeo ve Jülyet gibi onlar da amansız bir kaderin pençesine düşüp aşkları yüzünden acı çeken iki kişi. Engelleri…

Benim Hüzünlü Orospularım – 96 sayfa – Gabriel Garcia Marquez

Doksanıncı yaşımda, kendime bakire bir yeni yetmeyle çılgınca bir aşk gecesi armağan etmek istedim. Aklıma rosa cabarcas geldi, hani şu gizli genelevinde eline bir yenilik geçtiğinde hatırlı müşterilerine haber veren kadın…

Büyülü Gerçekçilik akımının yaratıcısı Marquez bu son romanında 90 yaşındaki bir adamla 14 yaşında bir kızın ilişkisini anlatıyor.

Benim Hüzünlü Orospularım
Benim Hüzünlü Orospularım 160 s. — 2. Hamur– Ciltsiz — 14 x 20 cm İstanbul, 2014 ISBN : 9785170849260 Kategorilere Göz Atın Foreign Languages / Other Languages / Russian+ Favori Kategorilerime Ekle “Essential Opera2” Diğer Eserleri »Tüm eserleri için tıklayınız

Marcovaldo ya da Kentte Mevsimler – 124 sayfa – Italo Calvino

Marcovaldo ya da Kentte Mevsimler, her biri bir mevsime adanmış yirmi öyküden oluşuyor. Yani dört kez yinelenen mevsimsel döngü, bir türlü özlemini duyduğu dünyaya kavuşamayan kahramanımızı gelen her yeni mevsimle tekrar tekrar umutlandırıyor. Italo Calvino’nun masalsı evrenini tanıyıp büyülenmemek elde değil. 120’yi 4 sayfa geçer gibi yapmış, aldırmayın 4 mevsim kadar hızla geçip gidecek.

Marcovaldo ya da Kentte Mevsimler
Calvinonun diğer kitaplarında olduğu gibi gözlem gücünün ağır bastığı bu kitabın başkahramanı hüzünlü bir kişi olan Marcovaldo. Marcovaldo ya da Kentte Mevsimler, her biri bir mevsime adanmış yirmi öyküden oluşuyor. Yani beş kez yinelenen mevsimsel döngü, bir türlü özlemini duyduğu dünyaya kavuşamayan kahramanımızı …

Odamda Yolculuk – 120 sayfa – Xavier De Maistre

Gezgin bünyelerin baş tacı olmaya aday bir klasik. Çevresi otuz altı adımdan ibaret ‘kocaman’ odasında kırk iki günlük zorunlu bir hapse mahkûm edilen 18. yüzyıl sonu yazarlarından Xavier de Maistre, tutsaklığını ironik bir özgürlük metnine dönüştürmeyi becererek edebiyat tarihine geçer. Kitabın, Odamda Gece Seferi isimli devamı da bulunuyor. Tercihinizi iki eserin birlikte basımından yana da kullanabilirsiniz.

Odamda Yolculuk
Dünyanın gizli saklı köşelerini, cennet mekânlarını ve zorlu güzergâhlarını dolaşan yolcuları şaşırtacak, genellikle küçümsenen ve göz ardı edilen bir coğrafyanın ilk gezi rehberini yazmıştır Xavier de Maistre: Odamda Yolculuk. Çevresi otuz altı adımdan ibaret kocaman odasında kırk iki günlük zorunlu bir hapse mahkû…

Katip Bartleby – 67 sayfa – Herman Melville

Dünya edebiyatının kült eserlerinden biri kabul edilen Katip Bartleby, bir avukatın Wall Street’teki hukuk bürosuna bir katibi işe almasıyla başlar. Bir süre sonra çalışmayı ve hatta yaşamayı reddederek hakim düzeni ve en sarsılmaz inançları ters yüz eden Bartleby, dünyaya karşı takındığı alışılmadık tavrıyla avukatın elini kolunu bağlar.

Bartleby, bireyin sessiz bırakıldığı ve itaate koşulduğu modern dünyada “yapmamayı tercih ederek” yaşayan sıradan bir katibin varoluş nüshasıdır. Sorgusuz sualsiz kabullerin karşısına dikilmiş sessiz bir isyan bayrağıdır. Özgürlüğü yeniden tanımlayan, tuğla duvara bakan bir masanın ardında tarihin başka türlü yazıldığı bir başkaldırı hikayesidir. (Tanıtım Bülteninden) Mutlaka okuyun, hastası olacaksınız. (Bizden)

Katip Bartleby
“Melvillein engin imgeleminin ürünü, şöhretini borçlu olduğu kahramanı, Nantucketin kaptanı Ahab, Beyaz Balina tarafından sakat bırakılmış ve intikam almaya karar vermiştir; olayların geçtiği yer dünyanın tüm denizleridir. Wall Streette, bir avukatın yazıhanesinde kâtip olan Bartleby ise bir tür alçakgönüllü inatçıl…

Plume Adında Biri – 46 sayfa – Henri Michaux

Henri Michaux veya Plume, Gençliğinde Asya denizlerini dolaşmıştı. Paris’e yerleşince durulmadı, bu sefer içsel yolculuklara çıkmaya başladı. Okurlara sunduğu seyir defterleri olağanüstüydü, bütün evreni kendi gerçekliği kılıyordu. Gerçek bir gezgin olan Henri Michaux’dan yaşamın tüy kadar hafif tarifleri…

 


Fareler ve İnsanlar – 128 sayfa – John Steinbeck

Pulitzer ve Nobel Edebiyat Ödüllü John Steinbeck insanın resmini çiziyor. Fareler ve İnsanlar, birbirine zıt karakterdeki iki mevsimlik tarım işçisinin, zeki George Milton ve onun güçlü kuvvetli ama akli dengesi bozuk yoldaşı Lennie Small’un öyküsünü anlatır. Küçük bir toprak satın alıp insanca bir hayat yaşamanın hayalini kuran bu ikilinin öyküsünde dostluk ve dayanışma duygusu önemli bir yer tutar. Kitabın ismine ilham veren Robert Burns şiirindeki gibi; “En iyi planları farelerin ve insanların / Sıkça ters gider…”

Fareler ve İnsanlar
Pulitzer ve Nobel Edebiyat Ödülünü kazanan John Steinbeckin çağımızın toplumsal ve insani meselelerini ustalıkla resmettiği eserleri modern dünya edebiyatının başyapıtları arasında yer alır. Steinbeck romanlarında yalın ve keskin bir gerçeklik sunarken yine de her seferinde çarpıcı bir öykü ile çıkar okurunun karşıs…

Vişne Bahçesi – 96 sayfa – Anton Çehov

Çehov’un insani hal ve gidişat betimlemelerini okumadan şu dünyadan gitmek büyük kayıp. Turgenyev’in Babalar ve Oğullar tadı ama daha komik, daha pişkin, hatta yer yer daha dramatik karakterler. Çünkü aslen bir tiyatro metni. Yazarın bir diğer güçlü eseri Martı’yı da tercih edebilirsiniz. O da 101 sayfa. Ama şimdi bu güzel havalarda Nina’nın deli deli replikleri azıcık içinizi sıkabilir. Vişne Bahçesi iyidir.

Vişne Bahçesi
Rusyada 19. yüzyılın ortalarında toprak köleliği kaldırılmış, burjuvazi yükselişe geçmiştir. Vişne Bahçesi ülkede değişen toplumsal, politik ve ekonomik düzenin gerçekliğiyle yüzleşemeyen aristokrat bir ailenin dokunaklı portresidir. İçinde büyük bir vişne bahçesinin bulunduğu aile çiftliğinin borçlar nedeniyle satı…

Başıboş Bir Yolculuktan Notlar – 104 sayfa – Fernando

Tutunamayan, tutunamaz takılan, tutunamamaktan pirim yapan her martının ilk konduğu banktır demiştik önceden Fernando Pessoa için. Baştan sona ya da atlayarak okunabilecek, Pessoa’nın şiirli felsefesinin tek bir cümlesiyle günler geçirmeye imkân tanıyan bir seçki. İstemediniz mi? Öyleyse size “Hiçbir Şey İstememenin Mutluluğu”nu önerelim. O da Pessoa’dan ve sadece 72 sayfa. “Kalp düşünebilseydi, atmaktan vazgeçerdi” diyen bir yazardan söz ediyoruz. Mutlaka size göre bir cümlesi çıkacaktır.

 

Kaynak: listelist.com

 

 

Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.   http://yaziatolyesi.com/   Editör: Hatice Elveren Peköz   Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com   GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.