Aynayla Yüzleşme | Muhittin Alaca
(49.Yaş)
Kırk dokuz yaşına girince sezdim,
Aşk için cezamın dâr olduğunu.
Çile dergâhında nefsimi ezdim,
Anladım özümün nâr olduğunu.
Dışardan görünmez gönül yarası,
Gecesi, gündüzü, yoktur süresi,
Kim anlar baş ile ayak arası;
En ince sızımın yâr olduğunu?
Vefalı olanlar, eskide kalmış,
Vaatler, yeminler, askıda kalmış,
Has lirik şiirler, baskıda kalmış;
Bilse tek dizemin kâr olduğunu.
Sol yanıma bastı hasret mührünü,
Terk etti Kırıkhan, vuslat şehrini,
İçmeyen bilemez hayat zehrini;
En büyük ezamın zâr olduğunu.
Yaşadıkça insan, farkına varır,
Seviyor sandığın, sinsice vurur,
Kanaat getirdim, kalkınca gurur;
Şu gönül gözümün kör olduğunu.
Ateşin korunu soğutmak için,
Yüreğimi biraz avutmak için,
Duydum efkârımı dağıtmak için;
Mızrapla sazımın bir olduğunu.
Acımasız yıllar, tene ziyandı,
Gözlerimin altı, mora boyandı,
Aynada çizgiler, ayan beyandı;
Haykırdı yüzümün sır olduğunu.
İlkbahar, Sonbahar, şok kışlar geçti,
Kervanlar, katarlar, çok kuşlar geçti,
Dereler, tepeler, yokuşlar geçti;
Gördüm son düzümün zor olduğunu.
Adalet kalmamış, her yanı hile,
Yaklaşıyor gitme anı menzile,
İnandım dünyada olmasa bile;
Mahşerde nizamın var olduğunu.
01.03.2019
Muhittin Alaca