Bebek Tecavüzü Ne Ki
Dursaliye Şahan
Haber ilk çıktığında görmezden geldim. Okumak, düşünmek hele hele üzerine bir şeyler söylemek, yazmak zor. Keyfiniz kaçıyor, mideniz burkuluyor.
Eminim haberi okuyan kadın erkek binlerce insan aynı duyguları hissetmiştir. “Allah kahretsin seni!” diyerek gazeteyi bir tarafa fırlatmış, televizyonun kanalını değiştirmiştir.
Ama olmuyor ki. Aklınızdan gitmiyor. Gözümün önünde o koskoca adam! Müftü. Diyanetin, Türkiyenin resmi görevli bir memuru.
Yardımcı Doçent ve Doktor ünvanına da sahip. Samsun İl Müftüsü Hayrettin Öztürk.
Aynen şöyle diyor: “18 yaşındakinin zinasına karşı çıkamıyorsanız, 7 aylık bebeğe tecavüze karşı çıkmak timsahın gözyaşlarıdır.”
Kötülüğün de bir raconu var. Hangi katil 18 yaşındakine çevirdiği silahı aynı rahatlıkla 7 aylık bebeğe çevirebilir?
Çocuk istismarı nasıl durdurulamıyor sanıyorsunuz?
Devletin resmi görevlisi 18 yaşındaki ile 7 aylık bebeği aynı kefeye koyuyor.
Bekliyorum günlerdir.
Bir vatandaş olarak, bir anne olarak, bir kadın olarak Aile Bakanlığından, Diyanet İşlerinden, Muhalefetten bir tepki, bir hareket bekliyorum.
Oturup; Cumhurbaşkanına, Başbakana, Bakanlara, Milletvekillerine mektup yazsam, yalvarsam. Böylelerini görevden alın desem. Alırlar mı? Hiç olmazsa kulağını mı bükerler? Yok canım! Ses çıkarmadıklarına göre onlar da öyle düşünüyor.
Bu sabah Neriman aradı. Televizyonda duymuş. Neyse ki Diyanet İşleri; “Ön inceleme başlattık” diye Ankara’ya çağırmış.
Neyse ki göstermelik de olsa; “bi dur!” dendi.
Gerçi Yardımcı Doçent, Dr Samsun İl Müftüsü hâlâ kendisini savunuyor: “Sözlerimi cımbızla aldılar, bu hainliktir. Söylediklerimin arkasındayım,” filan.
Farkında mısınız?
“Kadınlı erkekli eğlence haramdır”, “Çocuğunuza Aleyna, Sanem gibi isimler koymayın,” anlayışı nerelere kadar uzanıyor farkında mısınız?
Çocuk gelinlerin engellenmesi niye zor anlayabiliyor musunuz?
Şimdi siz gelin şeriat düzeninden korkmayın.