ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

Günah Kadına Yaraşır

15.01.2016
1.244
A+
A-
Günah Kadına Yaraşır

Günah Kadına Yaraşır / Avrupa Gazetesi

 

dursaliye -şahan- avrupa gazetesi- köşe yazıları -

Dursaliye Şahan

Nedendir bilmem öyküde ve romanda kötüyü anlatmak zordur. E iyisi ve kötüsü olmayan hikaye olur mu? Bir taraf zayıf kaldı mı hikaye de haliyle güdükleşiyor. Bu nedenle kötü karakteri yazmakta zorlanırsanız ve farkında olmadan fona, arka plana itersiniz.

Diyeceğim hâl böyleyken bir kötüyü roman kahramanı yapmak her babayiğidin harcı değildir.

Şimdi bunu okuyan bazı yazarlar; “Kim demiş? Niye zor olsun? O da karakter bu da karakter!” filan diyecekler. En iyisi sözümü geri almak. Benim için kötü karakteri yazmak, hele hele allayıp pullamak zordur. Olmuşken bir itirafta daha bulunayım; benim için karşı cinsi, yani erkek kahramanları yazmak da kendi cinsimi, kadınları yazmaktan daha zor olmuştur. Yazmışlığım vardır elbet (hatta beğenilmiştir ufak tefek ödüller bile almıştır) ama ben onları erkek yapana kadar neler çekmişimdir.

İlk yazdığımda adı Ahmet Mehmet olan kadınlar çıkmıştır ortaya. Sonra orasını kes burasını düzelt derken yarı kadın yarı erkek, pek bir şeye benzemezler. Uğraşırım uğraşırım. Bir bakarsınız ki artık iyice erkekleşmişler. Sonra canımı dişime takıp geceler boyu incik cincik sağını solunu dönüştürürüm. Ve tam bir erkek haline getiririm. Öyle erkekleşirler ki; ben bile tanıyamam. Sanki başkası yazmış da ben okuyorum gibi olurlar.

O heybetinden yerleri titreten adamlar öyle çıkmıştır ortaya. Kahramanlarına, karakterlerine kıyamayan bir yazar olarak bir iki tane karakterime (ki biri de Pala’dır) hep mesafeli ve biraz kızgınımdır kötülüklerinden dolayı.

Onlar da bilir tavrımı ne zaman otursam aralarına hep geride biraz saygılıdırlar.

Şimdi gelelim yazının ana konusuna. Yukarıda yazdığım nedenlerden dolayı Suna Güler’e biraz gıpta ettim. Günah Kadına Yaraşır romanının kahramanı adamakıllı kötü. Üstelik erkek. Rıza. Ne ararsan var bu piste. İyiliğin kırıntısı bulaşmamış.

Canım hayatın içindeki bunca kötünün arasında kötü karakter yazmakta ne var diyenler olacaktır. Öyle değil işte. Kötünün analizi zordur. Motivasyonunu anlamak, nerelerden beslendiğini bulmak, dürtülerini keşfetmek, doğru kodlarını okuyucuya vermek zordur.

Suna Güler’in bu tanıdık ama hep hasır altı ettiğimiz ana karakterdeki ince iş takdir edilecek kadar iyi. Okuyanlar anlamıştır, okumayanlara öneriyorum. Karşı cinsin toplumda bolca bulunan bir çeşidini tanımak istiyorsanız (tanımalısınız da bence) kadınlara özellikle öneriyorum.

Romanın benim için ayrıca bir önemi daha var o da fondaki çocuk gelin olayı.

Romandaki tecavüz, çarpık ilişkiler, yasak aşklar fazla kaçmış. Okuyup bitirdikten sonra biraz ööö oluyorsunuz ama düşününce bunlar hayatın içindeki gerçekler diyorsunuz. Ki o gerçekler de artık fazla kaçmadı mı?

Biliyorsunuz son yıllarda okuyucu avlamak için neredeyse pornografik yazma modası iyice abartıldı. Ama o tür romanlar ya da öyküler diyelim daha ilk paragraftan başlıyor. Şimdi örnek vermek istemiyorum sizler zaten biliyorsunuz.

Suna Güler’in romanı böyle değil. Hatta kolay okumayı sevenler giriş biraz sıkıcı olabilir. Ama ilk on sayfadan sonra kitabı elinizden bırakamıyorsunuz. 378 sayfayı ortalama bir okuyucu rahatlıkla iki günde bitirir. Yalın bir dille yazılmış, akıcı bir kurgusu var. Gayet güzel.

Ama gönül isterdi ki; okuduktan sonra rahat bir nefes alalım.

Keşke o Rıza’yı zaferini kutlarken göreceğimize mağlubiyetini görüp biraz umut duysaydık. Bu da benim fikrim tabii. (Ne zaman bir roman okusam ben olsaydım şöyle yapardım saplantısından kurtulamıyorum.)

Her okuduğum romanda sevdiğim bir cümlenin altını çizmek ve hatta o cümleleri biriktirmek de ayrı bir alışkanlık.

Günah Kadına Yaraşır romanından. 238.sayfada; “Havada, şeytan geçtiğini anımsatan bir buz gibilik.”

Her romanın mesajını da düşünürüz ya. Mesaj illa olmak zorunda değil aslında. Sonuçta bir olayı olduğu gibi anlatırsınız, mesaj herkese göre değişir.

‘Günah Kadına Yaraşır’ı bitirdiğimde; aklıma Dan Brown’ın bir sözü geldi.

İnsanlar korktukları başlarına gelmesin diye, daha büyük tehlikeleri göze alırlar.

Bu ne kadar sık ve alışılmış bir tekrar.

Sağlıcakla kalınız.

dursaliye-hikaye_ yazı atolyesi640 (2)

 

Suna Güler kimdir?

Karabük’te doğan, iki çocuk annesi yazar Suna Güler; ilk öykü kitabını 2007 yılında yayımladı. Ödünç Zamanlar / Kanguru Yayınları. İlya Yayınlarından 2009 yılında çıkan ikinci öykü kitabı Özgürlük Çıkmazı’nı Datça Serüveni isimli doğa yürüyüşleri kitabı izledi.

Günah Kadına Yaraşır sanatçının ilk romanı.

 

https://www.avrupagazete.com/dursaliye-sahan/index.1.html

Administrator
Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.