Edebiyat ve Sanat Dünyasından Kısa Duyurular

KERİM ÖZBEKLER/GAZETECİ-YAZAR-ŞAİR
Kerim Hocam, bana senin yaşam öykün lazım. Nedeni, “AYDIN’A İZ BIRAKANLAR” adlı kitabım yakında çıkacak. orada, yer vermek için. Saygılarımla, 09 Ekim 2020 Cuma-13.27.
A.kadir turhan
ak_turhan@hotmail.com
******
SAMSUNLU SANATÇILAR DERNEĞİ TARAFINDAN “SAMSUNLU ŞAİRLER ŞİİR SEÇKİSİ” KİTABI HAZIRLANACAKTIR. TÜM SAMSUNLU ŞAİRLERE, DUYURULUR. (SON KATILIM TARİHİ.31 EKİM 2020 CUMARTESİ)…
ŞİİR SEÇKİLERİ KİTABINA KATILIM ŞARTLARI;
-Bu şiir seçkileri kitabına Samsun’da yaşayan şairler ile Samsun doğumlu, başka şehirlerde ikamet eden şairlerin eserleri alınacaktır.
-Seçkiye alınacak şiirlerde konu mecburiyeti yoktur. Ancak;
a) Her şair, Samsun için yazılmış en az bir şiirle katılmak zorundadır.
b) Şiirler, şahıslara ve makamlara küfür ve hakaret içermeyecektir.
c) Şekil yönünden de uzun şiirler tercih edilmeyecektir.
3. Eser katılımında bulunacak şairler, yukarıda açıklanan konularda en az ikişer şiir olmak üzere toplam 8 ya da 10 şiir, Biyografi yazısı ve bir adet fotoğrafını ve telif hakkından feragat belgesi, aşağıda yazılı e posta adreslerine 31 Ekim 2020 tarihine kadar göndereceklerdir.
-Şiir seçkisinde her şair için 5 sayfa ayrılacağından ( 1 sayfası biyografi ve fotoğraf için, 4 sayfa şiirler için) uzun şiirlerin tercih edilmemesi önemlidir. Zira şiirler kısa olduğunda, seçkiye daha fazla şiir konulabilecektir.
-Gönderilecek eserler seçici kurul tarafından incelenecek, basıma uygun görülenler bu seçkide yayınlanacaktır.
-Bu hizmet kamu adına bir kültür hizmeti amacı güttüğünden, katılımda bulunan ve şiirleri seçkide yayımlanan şairler, bu eserlerinden telif hakkı istemediklerine dair imzalı belgeyi yine aşağıdaki e posta adreslerinden birisine göndereceklerdir. Bu izin belgesini göndermeyen şairlerin şiirleri seçici kurul tarafından seçilse bile kitapta yer alamayacaktır.
-Katılımcılar kitap basımı için herhangi bir ücret ödemeyeceklerdir.
-“Samsunlu Şairler Şiir Seçkisi” kitabına SASAD üyeleri dışındaki Samsunlu Şairler de katılabileceklerdir.
-Seçkide şiirleri yayımlanan şairlere bu kitaplardan en az 5 adet (Katılım sayısına göre bu miktar artabilir.) kendilerine verilecektir.
ŞİİRLERİ, BİYOGRAFİ VE FOTOĞRAFLAR İLE TELİF HAKKI İZİN BELGESİNİN GÖNDERİLECEĞİ E POSTA ADRESLERİ;
Samsunlusanatcilardernegi@gmail.com
İcosar1953@hotmail.com
BİLGİ ALMAK İÇİN TELEFON NUMARASI;
İbrahim Coşar-Tel.0-507-4023235
*****
MEHMET SELİM KİRAZ ÖYKÜ VE DENEME YARIŞMASI BİRİNCİSİNE 30.000, İKİNCİSİNE 20.000. ÜÇÜNCÜSÜNE 15.000 LİRA ÖDENECEK.(SON KATILIM TARİHİ.01 ŞUBAT 2021)
Şehit Savcımız unutulmasın, yeni kuşaklar kendisini tanısın, genç meslektaşları onun aydınlık yolundan yürüsün isteyen Bakanlığımız, Mehmet Selim Kiraz adıyla bir öykü ve deneme yarışması düzenliyor.
ÖYKÜ VE DENEME YARIŞMASI KURALLARI;
-Yarışmaya herkes başvurabilir.
-Yarışmanın konusu ”Adalet”tir.
-Eserlerin daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış olması gerekmektedir.
-Eserlerin her türlü hukuki sorumluluğu yazarlara aittir. Eserlerde gerçek ve tüzel kişilerin hakları korunmalıdır Diğer yandan eserlerde ele alınan konuların hukuka aykırılık teşkil etmemesi gerekmektedir.
-Eserler Türkçe yazılmalı, eserlerde Türkçe dil bilgisi kurallarına uyulmalıdır.
-Gönderilen eserler hiç bir surette iade edilmeyecektir.
-Yapılan çalışmalarda sayfa sınırlaması bulunmamaktadır. Metinler word belgesi halinde 12 punto, 1.15 aralık, Times New Roman karakterinde olmalıdır.
-İki alanda yarışmaya başvuru yapılabilir, ancak bir alanda iki eser için başvuru yapılamaz. Başvuru yapılması durumunda eserlerden ilk önce gelen eser değerlendirmeye alınacaktır. Gönderilen eserin hangi alan için yarışmaya katıldığı Katılım Formu’nda belirtilmelidir.
Jüri üyeleri kendi eserleriyle yarışmaya katılamazlar. Birinci ve ikinci derece yakınları da yarışmaya katılamazlar. Başvuru halinde eserler değerlendirme dışı bırakılacaktır.
-Eser sahibinin başvuru tarihinin ardından vefatı durumunda, eğer eser dereceye girerse yasal mirasçıları ödülü alırlar. İlanda belirtilen başvuru şartlarından birisinin eksik olması durumunda başvuru kabul edilmeyecektir. Adalet Bakanlığı dereceye giren eserleri uygun göreceği şekilde yayımlayabilir. Diğer eserlerle ilgili olarak Kamu Kurum ve Kuruluşlarınca Ödenecek Telif ve İşlenme Ücretleri Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre telif ücretleri hesaplanıp ödenir ve yine Bakanlığın uygun göreceği şekilde yayımlanabilir.
-Yarışmanın koordinasyon görevini Adalet Bakanlığı Eğitim Dairesi Başkanlığı yürütecektir.
ÖYKÜ VE DENEMELERİN GÖNDERİLECEĞİ E POSTA ADRESİ AŞAĞIDA Kİ ŞEKİLDEDİR.
yarismaodul@adalet.gov.tr
******
“Hayat Kız Kardeşimdir”adlı şiirimi, Farsçaya çevirip.
Honar ve Eghtesad (Sanat ve Ekonomi) (İran,Tebriz) Dergisi’nin “Türk Kadın Şairleri” özel sayısında yayınlayan İranlı Şair sevgili Mojtaba Nahani’ye emeğinden dolayı yürekten teşekkür ederim. Var olsun…
Döndü Açıkgöz (Şair) Samsun
Sayın Mojtaba Nahani, bazı Türk Şairlerinin şiirlerini İran’da yayınlanan dergilerde tercüme yaparak yayınladığınızı görüyorum. Daha fazla kişiye ulaşmak istiyorsanız, ben size yardımcı olabilirim. E postanızı vermeniz yeterlidir, durumu bilgilerinize arz ederim.(15 Ekim 2020 Perşembe-09.11)
Kerim Özbekler (Gazeteci-Yazar-Şair) Nazilli-Aydın
E Posta.kerimozbekler34@gmail.com
Merhaba, çok teşekkür ederim. (15 Ekim 2020 Perşembe-10.40)
Mojtaba Nahani (Şair ve Çevirmen) Tebriz-İran
mimnahani@yahoo.com
NOT.Şair ve çevirmen Mojtaba Nahani’ye facebook’ta ki sayfası üzerinden ulaşabilirsiniz, şiirlerinin farsçaya çevrilerek Honat ve Eghtesad (Sanat ve Ekonomi) Dergisi’nde yayınlanmasını isteyen şairlerimiz beğendiği 1-2 şiirini-açık adresi-telefon numarası ve e posta adresini de belirterek mimnahani@yahoo.com e posta adresine ulaştırabilir.
******
ALPTEKİN MÜDERRİSOĞLU’NUN “SAKARYA” İSİMLİ KİTABINDAN…
Salona eli bağlı üç kişi getirildi, sanık sırasına oturtuldular.
Mahkeme başkanı Saruhan milletvekili Mustafa Necati sanıklardan en yaşlısına, ihtiyar köylüye sordu.
-Baba, Adın ne?
Dinleyicilerde, bir ferahlama görüldü. Demek, bu ihtiyarın suçu ötekilerden daha hafifti. Bu yüzden, ilk yargılanıyordu. İhtiyar, ayağa kalktı.
-Hüsnü
-Baba adı ?
-Ramazan
-Nerelisin ?
-İnebolu’nun Çatal Bucağı’ndan.
-Baba, sen askerden kaçan oğlunu evinde saklamış. Bir asker kaçağına, yataklık etmişsin !
-Tövbe de, Reis bey !
-Ben tövbe dedim, sen ne dersin ?
İhtiyar köylü, başkanın üstelemesinden sıkılmıştı. Elini koynuna sokup yıpranmış, buruşuk iki tomar kağıt çıkardı kürsüye doğru salladı:
-Reis Bey, Reis Bey!.. Şu kafa kağıtlarının içini okusan, bana dediğinden utanırsın!..
-Neden ?
-Bu kağıtlar, Balkan Harbin’de ve Çanakkalede şehit düşen oğullarımın nüfus kağıtlarıdır. İki arslanını millet için şehit veren baba, üçüncü oğlunu bu ölüm dirim savaşında bir kahbe gibi gizlemez Reis Bey !
Salonda, çıt yoktu. Mahkeme üyeleri, birbirlerinin yüzüne baktılar. Şaşkındılar, ihtiyar birden yamalı mintanını yırttı. Çıplak, ak kıllı göğsü dışarı fırladı.
-Hele gel Reis Bey, yakın gel de şu kalbura dönmüş göğsüme bak! Bu gördüğün yaraları, Makedonya’da Bulgar çeteleri ile döğüşürken aldım. Sekiz yıl askerliğim var benim, kurşun yarasına yara demem. Şehit arslanlarımın yarasıdır, bağrımı delen. Benim oğlum, askerden kaçsa bile ben saklamam. Bunu, böyle bil !
Mustafa Necati Bey, sıkıntısını gizleyemeyerek sordu:
-Peki baba, oğlunu en son. Ne zaman, nerede gördün ?
-En son, ilk kar düştüğünde gördüm. Aha şurada, Kastamonu askerlik şubesinin önünde. Ankara’ya, selametlerken.
-Sonra hiç haber almadın mı ?
İhtiyar, duraladı. Bu soruyu, beklemediği belliydi. Kuşkulu gözlerle, dinleyicilerden yana baktı. Orada birilerinden, birilerinin bir şeyler söylemesinden korkuyordu sanki. Kararsızdı, bir süre sağına soluna baktı. Sonra, tükenmiş bir sesle başkana döndü:
-Diyecem diyecem, emme o itin ipini de ben çekecem!
Başkan, gün görmüş geçirmiş bir tavırla sordu:
-Anlat bakalım, baba !
-Askerin bazısı halifecilere kanmış, başıbozuk olmuş dediler. Askerden kaçanları ortalıkta görmüyorduk, emme kulağımıza geliyordu. Kaçaklar yakalanırım korkusuna, evine ocağına gelmezmiş. Kimi, dağa çıkıp eşkiyalık edermiş. Kimi de, bir kıyıya siner mektup yazıp evden para istermiş. Bir ay önce, bana da bir mektup geldi. Muhtar getirdi, hah dedim. Oğlan askerden kaçtı, para ister. Benim, okumam yazmam yok. Utancımdan, kimseye okutamadım. Muhtar her önüne gelene demiş, bana mektup geldiğini. Ele güne, bakamaz oldum. Dünyaya kahrettim, eve kapandım.
İhtiyar eğildi, bağlı elleriyle yün çorabının arasından katlanmış bir kağıt çıkardı.
-Aha, mektup bu!.. Alın, okuyun. Nerdeyim diyorsa, gidin yakalayın. Asarken de, ipini bana çektirin!
Mahkeme başkanı Mustafa Necati kağıdı açtı, okudu. Birden yerinden fırladı, ağlayarak kürsüden indi. İhtiyarın önüne geldi, boğuk sesiyle hıçkırdı:
-Baba, bizi bağışla. Küçük oğlun da, İnönü’de şehit düşmüş. Sana gelen mektup, askerlik şubesinin şehitlik ilmuhaberiymiş.
İhtiyar, elini öpmek isteyen Mustafa Necati Beyi durdurdu:
-VATAN SAĞ OLSUN!.. SİZ ASLANLARIM SAĞ OLUN!…
İhtiyar, sessizce ağlamaya başladı. Çıplak ak kıllı göğsü körük gibi inip kalkıyor, kırışık yanaklarından süzülen gözyaşları sakallarının içinde kayboluyordu. Vatan hainliği suçlamasından kurtulduğuna mı ağlıyordu, son oğlunu da yitirdiğine mi ? Kimse, anlayamadı…
******