ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

Ben bir artikülasyonluydum / Cemil Biçer

02.04.2019
1.240
A+
A-
Ben bir artikülasyonluydum / Cemil Biçer

“Öğretmenlik böyle bir şey işte dostlarım. Emekli de olsanız, kurtulmanız mümkün değil.”

 

Sarışın, boncuk mavisi gözleri olan, her tarafı toz toprak içinde diz kapakları düşüp yuvarlanmadan yara bere içinde, koynunda uyurken bile çıkartmadığı kuş lastiği (sapan) olan bir çocuk getirin gözünüzün önüne; üstüne üstlük bu çocuk iflah olmaz bir artikülasyonlu olsun.

Çocukluğumda köyde, kasabada tüm çevremizdeki insanlar beni sever ve aşırı ilgi gösterirlerdi. Diğer arkadaşlarıma göstermedikleri bir ilgi ile karşı karşıyaydım. Bu ilgi içten içe hoşuma gitse bile bir müddet sonra daral gelmeye başladı.

Bugünden geriye baktığımda, bu ilginin asıl nedeninin sevimli bir çocuk olmanın yanı sıra insanların çok hoşlandığı artüküle rahatsızlığımdan kaynaklı olduğunu anlıyorum.

Evde, sokakta beni her gören cevabı içerisinde “r,l,s,z” olan manalı manasız sorular sorar ve verdiğim cevaplara kahkahalarla gülmeleri bir müddet sonra işkenceye dönmeye başlardı.

Artık zıvanadan çıkmaya başlıyordum:

“Münevverleri gördün mü Cemil?” diyene, “A… müvevvelin töymedim” diye cevap vermeye başlamıştım ki, bu insanların daha fazla ilgisini çekiyordu. Bir defa sorup yakamı bırakacak olanlar art arda “r” içeren sorular soruyordu.

Artikülasyon bozukluğu, kişinin konuşma seslerini yanlış veya eksik üretmesi anlamına gelmektedir.

Hayat içerisinde, çok sıkça karşılaştığımız bir olaydır bu durum. Pek çok ebeveyn bu durumu önemsemez hatta hoşlanır bile, çocuklarının bu artükileli konuşmasından.

Artikülasyon bozukluğu, yanlış öğrenmelerden kaynaklandığı gibi dudak damak yarığı, down sendromu, işitme engeli, nörolojik bozukluklar gibi bazı anatomik veya fizyolojik problemlerden de kaynaklanabilir. Bununla birlikte birçok sesletim sorunu herhangi bir belirgin fiziksel özür olmadan da ortaya çıkabilmektedir.

Artikülasyon bozukluğu, herkeste aynı boyutta görülmeyebilir. Ancak bu durum çocuk ya da yetişkinin sosyal, duygusal ya da iş hayatını etkileyecek boyutlara gelmişse çözümü konusunda acil müdahale gerekir. Bu tür sorunlar yaşayan bir çocuğa ailesi tarafında müdahale edilmemesi, düzeltmeler yapılmaması ve sosyal çevresi tarafından kesinlikle alaya alınmaması gerekir çünkü bu durum çocuğun kendi isteğiyle yaptığı bir durum değildir. Müdahaleler çocuğun psikolojisini olumsuz etkileyebilir. Bunun yerine acilen bir uzman desteği alınması gerekir.

Çocuğunuzun 4-5 yaşına gelmesine rağmen hala bebeksi telaffuzu varsa, dil ve konuşma bozuklukları uzmanından yardım almanız gerekir. Artikülasyon bozukluğu, tedavisine kadar erken dönemde başlanabilirse çocuğun düzelme hızı o kadar kısa olur. Ayrıca çocuğun gelişimi de bu olumsuz durumdan daha az etkilenmiş olur.

En yaygın olarak, /s/, /z/, /l/ ve /r/ seslerinde problem yaşanmaktadır. Olayın durumuna göre ortalama harf başına 3-4 seans Dil Konuşma Terapisi desteği ile bu bozukluktan tamamen kurtulmak mümkündür.

Bugün aslında HIZIR PAŞA ve PİR SULTAN üzerine bir yazı yazmak için oturdum daktilomun başına, ama ayaklarımın altında dolaşan sarışın mavi gözlü bir CEMİL BİÇER kopyası veledin “dede, dıtayıya didelim… ayaba süyelim” diyerek, paçama yapışması ve hane halkının torunumun bu sestelim bozukluğu ile alay etmeleri, “anılar bir bir akılma geldiler,” Biçare yavrucuğa işkence yapmalarını engellemek ve siz dostlarıma da naçizane bir uyarı yapmak istedim.

Öğretmenlik böyle bir şey işte dostlarım. Emekli de olsanız, kurtulmanız mümkün değil.

“Hepinite HAYIL”lı günley dileyim.”

 

Cemil Biçer

 

 

 

Administrator
Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.