Utanç | Aziz Kemal Hızıroğlu
Hey ülkem! Ben senin kurşun askerin Bob
Oregon’lu vatansever(!) Doktorun oğlu
Ölümün kıyısına sıkıştırdığım
Şu çocuğun bakışından az önce
Kuşkuluydum haydutluğumdan: şimdi biliyorum
Ah ülkem bekleme artık
Utanç aynalarına yerleşiyorum
Üşüyorum ağlıyorum yanıyorum
Saymak yok mu ölüleri – en zoru o işte
İnsan hakları kürsüleriyle süslü okullarda
Halkların özgürlüğü düşüyle büyümüştüm
Şimdi çocuklar düşürüyorum yabancı bir ülkede
Kan gölleri büyüyor içimde
Alınlar hâlâ alınsa çocuklar hâlâ çocuk
Kim yıkayacak içimdeki kirli şeyleri?
Devrilen şaşkın gözler serçe gibi pır pır
Son bakışlarını sundukça umarsızlığın
Üşüyorum tek kişilik
Ağlıyorum yanıyorum yetmiyor
Vicdanım otopside, kuyuda kan kaybediyorum
İçimdeki nar, tanelerini boğuyor
Dostluğu unuttum omuzlara dokunuşu
Robotlaşan usumla raks ediyorum
Bağdat’ta gece yarılarına kapanıp kalmıyor yas
Yeraltında yerüstünde kimsesiz hayat
İncittikçe beyazı al kana döndürüyorum
Korkular hücresinde volta üstüne volta
Üşümeyi ağlamayı yanmayı
Durduramıyorum
‘kuşla uçamayan yılanla yaşlanır’ derdi dedem
Çok oldu saymayı bıraktım düşürdüğüm kuşları
Artık vurmak susmak ve utanmak tek işim
Hadi Robert zamanıdır boşalt düş evini
Hadi silahım arsenik kusan tek arkadaşım
Oturup ölülerle yalnızlığı arttıralım -nasılsa
Kalabalığı sevmeyi yakıştıramadık kendimize
Her gece duvarda bir deliğimiz olsun
Cinayet çıksın içinden leş çıksın ve akbabalar
Sarı yaprak yanık çiçek ölü çocuk
Sonra dönüp yerleşelim geceleri uyku niyetine
Yattığımız günlük ölümlere
Soluk soluğa aktıkça kan
Yandım anam’lar kurşun külçeleri
Gelecek arasın dursun onuru- ben zulada
Nicedir düşlerime sokulmuyor sevgili
Yine geç kaldım terk etmek için
Kul kalmayı seven gururu baltalara
Mevsimlerine çağıran papatyalardan utanıyorum
Kollarımdan ellerimden alnımdan
Ve anılarımdan utanıyorum
Hele sen yok musun mavi gök en çok senden
Külleri sıcak ormanlar yeniden yakıldıkça
Utanıyorum tarihini unutmuş mimiksiz yüzlerden
Utanıyorum Arapça sancıların evrensel hüznünden
Ve damarlarını ses geçirmez kıldığım
Sağır yüreğimden
Paramparça bir öyküyüm şimdi biliyorum
Biliyorum inilmez çıkılmaz bir uçurum
Bekleme ülkem bekleme
Süresiz ikamete hüküm giydim utanç aynalarında
Eski yüzümle gelemiyorum…
Aziz Kemal Hızıroğlu
(*) Akköy Dergisi, sayı 20)
(*) Toplumsal Şiirler 2004 yıllığı, Damar)
(*) Göndere Çekilen Karanfil, Tümzamanlar Yay. 2005)