Ünlü Alman yazar Patrick Süskind’in romanından uyarlanan “Parfüm “filmi gerçek oldu
Filmi daha da ilginç kılan asıl gerçek, insanları öldürüp parfüm yaptılar.
Peru’da insanları öldüren ve cesetlerden elde ettikleri yağları kozmetik sektöründe kullanılması için karaborsada satan bir çete ortaya çıkarılırken, uzmanlar, insan yağı konusunda büyük bir piyasa olduğu varsayımına şüpheyle yaklaşıyor.
“Parfüm “filmi gerçek oldu. Ünlü Alman yazar Patrick Süskind’in romanından uyarlanan filmde baş karekter, genç kızları öldürdükten sonra yağlarından parfüm yapıyordu. Filmi adeta Peru’da gerçek oldu. İnsanları öldürüp yağlarını kozmetik şirketlerine satan bir çete ortaya çıktı.
Film Özeti
Filmde olaylar 18. Yüzyıl da Fransa’da geçmektedir. Jean-Baptiste Greenouille bir balık satıcısı kadının oğlu olarak tezgah arkasında çöplerin arasında doğar. Annesi onun da diğer çocukları gibi öleceğini sanarak çöplerin arasına atar. Lakin Jean yaşar ve bir yetimhanede büyür. Güçlü bir koku alma yeteneği olduğunu çok geçmeden farkeder.
Gençlik döneminde tabakhanede çalışmaya başlayan Jean, şehire indiği günlerden birinde güzel bir genç kızın kokusunun büyüsüne kapılır ve onu takip eder. Bir süre sonra kıza ulaştığında kız korkar ve çığlık atar. Çevrenin onu duymasından endişelenen Jean da panik içinde onun ağzını elleriye kapar. Ne var ki bu durum kızın boğularak ölmesine yol açar. Jean burada kızın her yerini koklayarak güzelliğin ve ölümün kokusunu içine sindirir.
Paris’in o dönemki parfüm endüstrisi liderlerinden Giuseppe Baldini diğer üreticilerle rekabet içindedir. Jean onun dükkânını görmüş ve bu koku imparatorluğuna hayran kalmıştır. Bir gün tabaklanmış derileri Baldini’ye getiren Jean ona Paris’in en iyi burnunun kendisi olduğunu söyler. Baldini önce inanmaz ancak Jean rakip üreticinin mamulünü kısa bir sürede üretince şaşırır. Bir süre sonra da Jean ona mükemmel kokular üreterek yanında çalışmaya başlar.
Ancak Jean’ın artık bir hedefi vardır. Herşeyin kokusunu esir edebilmek… Jean artık en müthiş eserini ortaya koyabilmek için çalışmaya başlayacaktır.
Editör Yorumu
Patrick Süskind’in romanından uyarlanmış bir şaheser niteliğini taşıyor ayrıca.. Film, özgün sahnelerden oluşturulmuş. Filmde Greenouille bebeklikten, yetişkin bir insan olana kadar yaşadığı ilginç koku alma özelliği ile beraber onu nasıl geliştirdiği anlatıyor.. Bu ilginç yolda ne gibi zorluklarla karşılaştığı ve onların üstesinden bir nebze de olsa ana temayı koku yani burun oluştursada, aklı ile nasıl başa geldiği de önem kazanıyor. İzlerken adamın kadınlara aşık mı, kadın delisi mi, kadın hastası mı kestirmek mümkün deil. Bir sahnede kadını hayal ederken, izleyiciyi de o rüyanın içine çekiyor; diğer bir sahnede ise onun için önemli olan parfüm için yada koku için kadınlara değişik yöntemler uyguluyor. Kim bilebilir, belki de sevginize hükmeden birileri çıkabilir?
Evet, Filmi daha da ilginç kılan asıl gerçek, Peru’da adam kaçırmalarla ilgili emniyet birimi müdürü Albay Jorge Mejia, yakalanan 3 zanlının 5 kişiyi öldürdüklerini itiraf ettiklerini, ancak çetenin daha fazla cinayete karışmış olmasından şüphelendiklerini söyledi.
Mejia, zanlılardan ikisinin sıvı insan yağı dolu şişeler taşırken yakalandığını ve polise bunların piyasa değerinin galon başına 60 bin dolar (litresi 15 bin dolar) olduğunu söylediklerini aktardı.
YAĞ KOZMETİK ŞİRKETLERİNE SATILDI
İnsan yağının Peru’nun başkenti Lima’da aracılara satıldığını belirten Mejia, polisin bunların daha sonra da Avrupa’daki kozmetik şirketlerine satıldığından şüphelendiğini, ancak bu yönde herhangi bir satış işlemi olduğunu teyit edemeyeceklerini kaydetti.
Mejia, polisin 4 ay kadar önce insan yağı satıldığına dair bir ipucunu değerlendirerek harekete geçtiğini ve çeteye sızdığını, daha sonra ede edilen örnekten bunun insan yağı olduğunun doğrulandığını söyledi.
BİR LİTRE İNSAN YAĞI BULUNDU
3 Kasım’da çete üyeleri Serapio Marcos Veramendi ve Enedina Estela’nın Lima’da bir otobüs durağında şişe içinde 1 litre insan yağıyla yakalandıklarını anlatan Meija, bu zanlıların verdikleri ifadelerin ardından 3 gün sonra diğer zanlı Segundo Castillejos’a ulaşıldığını anlattı.
Çetenin altı üyesinin aranmakta olduğunu kaydeden Mejia, bunlar arasında çetenin lideri Hilario Cudena’nın da bulunduğunu belirtti.
Polis, basın toplantısında gazetecilere zanlılardan ele geçirdiği iki şişe yağ ile 27 yaşındaki bir kurbanın resmini gösterdi. Polisin insan yağını alan satıcının peşinde olduğu belirtildi.
ÇETENİN FAALİYET GÖSTERDİĞİ YERDE 60 KİŞİ KAYIP
Resmi polis kayıtlarına göre, çetenin faaliyet gösterdiği Huanuco eyaletinde yaklaşık 60 kişinin kayıp olduğu biliniyor. Tıbbi uzmanlar ise insan yağı konusunda uluslararası alanda bir karaborsa piyasa olduğu konusunda şüphelerini ifade ediyor.
Yale Üniversitesi’nden dermatoloji profesörü Lisa Donofrio, cildin esnekliğini muhafaza etmeye yönelik “insan yağı ekstresi” için belki küçük bir pazar olabileceğini, ancak bu tip yaklaşımların bilimsel olarak tümüyle saçmalık olduğunu söyledi.
Uzmanlar, ayrıca insan yağının kırışıklık karşıtı tedavilerde kullanıldığını, ancak bunun da her zaman tedavi olan kişinin kendisinden elde edildiğini hatırlatıyorlar.
New York’taki Cornell Weill Medical College’da görevli doktor Neil Sadick, tedavide başka birinin yağının kullanılmasının insan yaşamını tehdit eden sonuçlara yol açabileceğini vurgularken, Virginia Üniversitesi’nden plastik cerrahı Adam Katz da birçok insanın yağ bağışlamaya istekli olduğunu, bu konuda karaborsa oluşması için bir neden bulunmadığını belirtti.
Haber Kaynağı: Hürriyet Gazetesi / 20 Kasım 2009 – 13:22:02