Sevgi öylesine çoktu | Muzaffer İzgü
Babam okulda hademeydi
Annem çamaşıra giderdi, onun bunun çamaşırına
Önüne dağ gibi çamaşır yığarlardı, karşılığı bir lira.
Deterjan yok o zamanlar, küllü su vardı, küllü su elini parçalardı, akşam bir lirayla mutlu mutlu gelirdi. O yoksulluk içinde annemin üç çeşit yemeği vardı, etli bulgur, otlu bulgur, sütlü bulgur.
Etli bulgur dediğim, et yok, annem ekmeğin kabuğunu kuyruk yağında kızartırdı, bulgur içine dizerdi.
Alllahhh, oldu sana etli bulgur, çatır çutur yerdik.
Seyhan‘ın kıyısından ebegümeci toplardım, otlu bulgur olurdu.
Sütlü bulgur ise, aslında ayranlı bulgur, paramız bir
kase yoğurda yeterdi,
bir kase yoğurda bolca suyu karıştır, o ayranı yedi insanın yiyeceği bulgura
karıştır, güya sütlü bulgur.
Ama dedim ya
Sevgi öylesine çoktu ki evde
sevgi karnımızı doyuruyordu..