Kültürün İki Yüzü | Yelda Karataş
..Kültür kelimesi, ortalama algıya korunması gereken değerlerimiz içeriğini yansıtır.
Oysa, kültür tıpkı eleştiri kavramı gibi olumlu ve olumsuz yönleriyle yaşar ve bu nedenle hem geçmişin ışığı hem yarının karanlığıdır. Gelişmezse karanlığa yol açar çünkü…
Kültür geçmişin zengin deneyimini bir ışık olarak aktarır ve yolumuzu aydınlatır. Bu onun olumlu yönüdür.
Aynı zamanda kültür, gelişmenin önünde engelleyici bir ısrarla durur. Geniş kitlelerin gelenek diye sıkı sıkı tutunduğu dogmalarıyla toplumsal gelişimin önünde aşılması en zor engellerden biridir.
Geçmiş kültür değerlerine sahip çıkmak, TUTUCULUK DEĞİL, VEFAKARLIK, DEĞERBİLİRLİK YAPTIĞI YANILSAMASI YARATIR ORTALAMA İNSAN ZİHNİNDE.
Kıymetli bir el oyası gibidir. El emeği göz nuru hani…. Bütün insani değerlerin
insani değerler http://insani değerlernın değişim değeriyle ölçüldüğü bu post modern toplumda gerçek insani değerlerin taşıyıcısı olarak görünür.
Ne büyük yanılgı: Biz gençken, bizim zamanımızda diye başlar sözcükler ve gelecek zamanlara ışık tutacak bir kültürel değer üretemeden değirmende taş döğer…
Geçmişin yarına ulaşması gereken evrensel değerleri vardır hiç kuşkusuz. ‘ Ben dünyaya kin değil sevgi paylaşmaya geldim’ der yüzyıllar ötesinden Antigone. Bu gelecek yüzyıllara da taşınması gerek kültürel değer üzerine düşünmemizi engellemez. Hangi sevgi? Hiç düşünmeden mi severiz? Sevilmeye değer kimdir? Antigone’nin sözünü ettiği insanlık
sevgisini çağımızda nasıl yorumlamalıyız.
Sevmek kültürel bir eylemdir. Harekete geçiren kromozomlarımız olsa da sevme eylemini.
Her kavramlaştırılmış eylem gibi çağıyla sıkı sıkıya bağlıdır duygusal tepkilerimiz.
Geleceğin önüne hesaplaşılmamış feodal sevgi anlayışını bir kültürel değer olarak koyamazsınız. Bu kültürün olumsuz yönüdür. O değerlere bilinçle, duyarlılıkla yaklaşmaz, duygusal koruyuculuk yaparsanız, bir türlü aşılamaz o Don Kişot otağı, özellikle bizim gibi bir ayağı feodal , diğer ayağı burjuva ahlakı pisliğine batmış ülkelerde….
Kültür
kadın düşmanlığının labirentidir. Erkil sistemin koruyuculuğunu yapar eğer
farkına varılmazsa. Bir elinde de kutsal kitap vardır.
Din de bir kültürdür çünkü.
Onun için Cemal ‘folklor şiire düşmandır’ der.
Kültürel değerlere gözü kör, bağnaz bir şekilde sarılmak bizi kültür putperestliğine kadar götürür.
Bunu çekinmeksizin ifade eden benim gibilere de ‘ kahpe’ gözüyle bakılır…. O çok iyi tanınan aşağılık kompleksiyle kişiselleştirilmiş öfkenin girdabından cevaplar aranır….
Yazık devrimciliğe diye bakar kültürün gelişen yüzü, geçmişin gelişmeyi hak eden gerçeğini de alarak belleğine… Yazık , yarın bütün yozlukları didik didik edilecek burjuva kültürünün alternatifi olarak feodal kültürü parlatıp insanlığa sunanlara….
İyi düşünmek lazım. Düşünmek de unuttuğumuz en değerli kültürel alışkanlık… Yeldeğirmenleri, buhar devrimi gördü…
2017, 2018, 2019