ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

Knut Hamsun’a Norveçlilerin sessiz tepkisi

25.06.2019
1.189
A+
A-
Knut Hamsun’a Norveçlilerin sessiz tepkisi

Bir sabah, genç bir Norveçli, elindeki Hamsun kitabını yazarın evinin önüne bırakıp sessizce uzaklaşır. Bir süre sonra biri daha kitap bırakır aynı yere. Sonra biri daha, biri daha, biri daha… Oslolular ellerindeki Hamsun kitaplarını yığarlar yazarın kapısının önüne. Ne bir arbede yaşanır, ne de kötü bir laf edilir. Kırgın Norveçliler kitapları sessizce bırakıp dağılırlar. Adeta kendi kitaplarından bir dağ oluşur Hamsun’un bahçesinde.

Norveç edebiyatının ve belki de dünya edebiyatının en gizemli en önemli yazarlarından biridir Hamsun. Gizemi yazdıklarından ziyade siyasi görüşünden kaynaklanır. Kendisi hakkında bence en anlamlı başlık bundan yıllar önce “K” edebiyat dergisinde atılmıştır: En Karanlık Işık…

Hamsun 100 seneye yaklaşan ömrüne pek çok eseri, ödülü, sevinci ve azabı sığdırmıştır. Soy ismini doğduğu köyden alan Hamsun gençliğinde başladığı yazın hayatında pek çok güçlükle karşılaşmıştır. Örneğin henüz 24 yaşındayken edebiyatla ilgili paneline 6 dinleyici gelmiştir. Beckettvari bir denemeyle ikinci panelinin katılımcı sayısını 7’ye çıkarmıştır. Ölümcül bir hastalıktan kurtulmuş, Amerika’da ırgatlık, tren bileti satıcılığı gibi işlerde çalışmış ve sonra soluğu yine ülkesinde almıştır. Kendi tabiriyle yumruğunu yemeden kimsenin bırakıp gidemeyeceği Kristiana’ya -bugünkü Oslo’ya- dönmüştür. En ünlü eseri Açlık da bu kentin sokaklarında geçer. Okurken dizlerimizin dermanı kesilir, adı verilmeyen karakterin yerine karnını doyurmak için hırsızlık yapmak ya da parmağını yerken onu durdurmak isteriz. Çünkü metnin her sayfası bize gururlu bir adamın hikâyesini anlatır. Kitabı okurken eski İtalyan sinemasından Bisiklet Hırsızları filmi de zihnimizin bir köşesinde oynar durur -ya da belki sadece bana mahsustur bu sergüzeşt.

Hamsun 1920 yılında Nobel edebiyat ödülünü kazanmıştır. Bu dönemden sonra hızlı bir yükseliş görülür edebi kariyerinde ve beraberinde değişen ve gelişen maddi imkânlar. Öyle ki bir dünya turuna çıkmış ve bu sırada İstanbul’a da uğramış, bu gezisini de kaleme almıştır. İstanbul’da İki İskandinav Seyyah adıyla basılan kitapta Hamsun’un ve Andersen’in ayrı zamanlardaki İstanbul izlenimleri okunabilir.

Hamsun için bir anlamda sonun başlangıcını siyasi görüşü hazırlamıştır. İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazileri desteklemesi, ülkesinin Almanya’ya karşı koymaması gerektiğini söylemesi ve rivayet olarak kalsa bile kazandığı Nobel madalyasını Hitler’e armağan etmek istemesi gibi etmenler nedeniyle savaş sonrası Norveç toplumunda Hamsun büyük bir prestij kaybına uğrar ve vatana ihanet suçlamasından ötürü rekor bir para cezasına çarptırılır. Tıpkı Göçebe romanında olduğu gibi bir yaşlılar evine yerleştirilir ve 1952 yılında odasının banyosunda ölü bulunur…

Hamsun bir doğa yazarıdır demek yanlış olmaz. Belki bir inziva yazarı bile denebilir. Açlık’ta Göçebe’de, Pan’da ve Toprağın Bereketi’nde bir münzeviyi okuruz. Hani faşist görüşleri bilinmese aklın ve ilerlemenin çağında doğanın tarafını tutan bir romantik bile denebilir onun için.

Elbette bir yazarın siyasi duruş ve görüşlerini eserlerinden ayrı olarak ele almak gerekir. Hamsun belki de bu şekilde ele alınması gereken yazarların en önde gelenidir. Her ne olursa olsun Norveçliler onu hiçbir zaman tam olarak affetmemişler ve belki de tarihin en zarif protestosu ile bu büyük yazarı büyük bir utançla baş başa bırakmışlardır.

Hamsun’un Utancı:

Medeniyetin önemli göstergelerinden biri de herhangi bir şeyi protesto etme şeklidir. Bireysel olarak ya da topluca!

Norveç ve dünya edebiyatının en büyük yazarlarından, 1920 Nobel ödülü sahibi Knut Hamsun, ikinci dünya savaşı yıllarında, henüz ülkesi işgal edilmeden evvel Nazi taraftarlığı ve propagandası yapıp ülkesinin işgaline zemin hazırlamaya çalışır. Ve sonunda Norveç işgal edilir. Acı dolu günler yaşanır. Savaş bitip işgal sona erdiğinde son derece kırgındır Norveçliler en büyük yazarlarına. Devlet tarafından yargılanır ve cezalandırılır. Fakat Norveçliler ne hakaret ederler, ne bağırıp çağırırlar ne de intikam hissiyle saldırıya geçerler.

Knut Hamsun

Peki, ne mi yaparlar?

Bir sabah, genç bir Norveçli, elindeki Hamsun kitabını yazarın evinin önüne bırakıp sessizce uzaklaşır. Bir süre sonra biri daha kitap bırakır aynı yere. Sonra biri daha, biri daha, biri daha… Oslolular ellerindeki Hamsun kitaplarını yığarlar yazarın kapısının önüne. Ne bir arbede yaşanır, ne de kötü bir laf edilir. Kırgın Norveçliler kitapları sessizce bırakıp dağılırlar. Adeta kendi kitaplarından bir dağ oluşur Hamsun’un bahçesinde. Bu zarif tepki, doksan küsur yaşındaki yazara ömrünün en acı dersini verir. Pişman, mutsuz ve utanç içinde yumar hayata gözlerini…

Demem o ki, biraz zeka, biraz da zarafet ve medeniyet, taşla sopayla yaratılan tahribattan çok daha asil ve etkili sonuçlara yol açabilir.

Administrator
Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.