Kendine Konuşmak | Şükrü Erbaş
İnsan zamanın mı
içinden geçer
Kendi suretinin mi?
Salkımsöğütler, söyleyiniz…
Ey uzaklığı bulanık
kadınların
Olsa olsa sizden yapılmıştır ayrılık…
Sebil kalp… Sessizlik bir daha arkada
Dönüp dönüp ardına
bakanlar
Yol mu, ev mi?
İkisi de değil cahil bilgi, ikisi de değil…
Ben çekildikçe
Haklılığın ordusuyla geldin
İki ceset üzerinden konuşuyor şimdi aşk.
Törenden dönüyor
çatısız evler.
Bütün bayrakları gömün toprağa…
Yedi gün
yalnızlığını anlattı..
Sekizinci gün ben de gittim.
Herkese yetecek
cümleleri vardı.
Sonra hayat–
Kendine konuşmayı deniyor şimdi.
Yıllar gözlerinden
hiçbir şeyi eksiltmedi
Ben biraz daha yenildim.
Uykular da iyilik
vermiyorsa
Vah o gündüzlerin haline
Vah sizi kabul edecek mezara…
Can tüter bacasından
soğuk evlerin
Sesiniz ardınıza düşerse bir gün
Dönüp bir bakın.
Kalbin tahammülü yok
şirke
Sitem sahipleri
Yalnız aşkı vardır aşkı olanın…
Sizden uzak,
yenilmenin duygusu,
Her şeyi bilenler
Gövde çeker susmanın yükünü en çok…
Bir mağarayı beyaza
boyayın durun
Önüme baktıkça söylemek istediğim.
Sizden hiç
eksilmedim oteller
Bende konaklar bütün konuklarınız…
O siyah şarkılar
külün dermanı.
Aşk artırmaz ölüm eksiltmez sizi
Işıkta yaşayanlar.
Benim sözlerim
Dünyadan eksiklerim…
Sarkacın Kalbi, Şükrü ERBAŞ