İlk Terzi Hermes – İdris Peygamber / Nuri Terzi Kaymaz
“Biz seni bütün isimlerinle; Arapça ey Utarid, Farsça ey Tir, Latince ey Harus, Yunanca ey Hermes, Hinduca ey Budd diye çağırırız.”
İlk terzi, mısır Papirüslerinde Hermes Tut adını taşıyor. Araplarda Hermes-ül-Heramise adıyla anılmakta.
Kur’an’a göre o, adem ve oğlu Şit’ten sonra gelen, üçüncü peygamber Hz. İdris’tir.
Peki insanları ilk giydiren, insan çıplaklığından utanmayı öğrendikten sonraki ilk mantıklı davranışı sergileyen Hermes-Ül-Heramise sadece kumaşları,
derileri mi birbirine eklemiştir. Hayır, Hermes Tut eşyanın içini dışına, küçüğü büyüğe, sınırı sınırsızlığa bağlayan peygamber, soyu ari ırktan bir peygamberdir.
Der ki; “eşyanın dışı, içi gibidir; içle dış arasında hiçbir ayrılık yoktur. Küçük büyük gibidir. Küçükle büyük, arasında hiçbir ayrılık yoktur. Evrende hiçbir şey ne iç, ne dış, ne küçük, ne büyüktür. Bir tek yasa ve o yasanın gördüğü bir tek iş vardır. Bu sözlerin anlamını anlayan, gerçeği görür. Kimi insanlar, bu anlayışları, olağanüstü çabaları ve yetkinlikleriyle öteki insanların görmediklerini görebilirler. Oysa nedenler nedeni daima gizlidir. Çünkü sonsuzluk, pek kısa bir son olan zaman ve gene pek kısa bir son olan mekan içinde anlaşılamaz ve anlatılamaz. Bizler, ancak, öldükten sonra onu anlayabilir ve anlatabiliriz. Çünkü yaşarken, zaman ve mekanla sınırlıyız. Sınırsızlık, sınırlılık içinde kavranamaz.” Der.
Ve der ki; “insanlar ölümlü tanrılar, tanrılar ölümsüz insanlardır.”
Elindeki iğneyle birleştirdiğin şey, makasla bölüp bütünleştirdiğin şey nasıl anlamsız kalıyorsa, aynen öyle çıplaklığın giyinmek kadar, içinin dışın gibi, ölümün yaşam gibi olmadığını her düşündüğünde sınırlarını zorlamaktan çekinmeyeceğinden değil. Adı üstünde, bir sınır olduğundan, geçemeyeceğin bir yasa olduğunu düşünüp, mekanın bir yerine, zamanın bir kısmına birleştirirken bulacaklar seni. Bulduklarını muhtemelen fark edeceksin.
Dikiş Makinası Ne Zaman Kullanıldı?
Bilinen ilkel düzeydeki ilk dikiş makinesi 1830 yılında, Fransız Barthelemy Thimonnier tarafından icat edilmiştir. Kumaş ürünlerin dikimine yarayan bu makinenin 18. yüzyılın ortalarına doğru gelişimi hız kazanmıştır. Fakat 1846 yılında ABD’li Elias Howe’un iki iplik kullanmaya ve kumaşın altında bir ilmik meydana getirmeye elverişli olan masuralı makineyi bulmasıyla esas gelişimini sağlamış.
John Baohelder, Ailen Winslow ve İsa Singer’in dikiş makinesinde yaptıkları çeşitli buluşlarla dünyada en hızla gelişen ve pratikleşen makinelerden biri olmuştur.
Nuri Terzi Kaymaz