Günün Kitabı | Yaza Yolculuk | Tomris Uyar
Tomris Uyar, 1986 yılında yayımlanan Yaza Yolculuk öykü kitabı ile 1987 yılında ikinci kez Sait Faik Öykü Ödülü’nü almaya hak kazanır. Kitapta yer alan dokuz adet öyküde bambaşka karakterler aracılığıyla yazın farklı yüzlerini mükemmel bir biçimde yansıtır. Yazar, bu kitabındaki öykülerde, bireylerin toplumsal çatışmalar çerçevesinde düştüğü ayrımları, yalnızlıkları, mutsuzlukları ve acıları oldukça sade ve abartısız bir dille bize sunmaktadır. Aynı zamanda eski öykülerinde yer alan karakterle yarattığı yeni öyküler, esere postmodernist bir hava katmış, öykücülük içinse deneysel ancak oldukça güzel bir etki oluşturur.
“Kadife bir gece bu: başka türlü anlatamam sana.”
Tomris Uyar, Türk Edebiyatı’nda Sait Faik geleneğini sürdüren, Batı Edebiyatı’nda ise Çehov tarzına denk düşen oldukça başarılı bir durum öykücüsüdür. Yani Uyar’ın öykülerinde kurgu ön plandadır. Yaza Yolculuk’ta ise bunu üst kurmacalar ve çoklu katmanlarla bu durumu destekler. Bütün bunların yanı sıra Uyar’ın öykülerinden, bir tanesi uzun öykü olmak üzere geri kalanların hepsi kısa öykülerdir. Az ama öz yazanlardan diyebiliriz kendisi için.
Bunların yanı sıra Tomris Uyar, Türk Şiirinin en büyük üç üstatlarından olan Cemal Süreya, Turgut Uyar ve Edip Cansever’e belki de en güzel aşk şiirlerini yazdıran kadındır.
————
Kitaptan Alıntılar:
“Bir ömre bir tek yaşamın az geldiğini bilirsiniz, bir yazarsanız.”
“Kıyıcı bir erkeğe tutulup onun ardı sıra nerelere, nerelere sürüklenmiş bir kadının ikiye bölünmüş gülümsemesi: Hüzünlü, esrik, al, solgun, hasta, dirençli, incinik, atak ama hep yarım.”
“Yaşamak, gitmek demek onun için. Yeryüzü, iki deniz arasında bir nokta demek, iki kent arasında bir istasyon.”
“Yalnız denize gerçekten aşık olabileceğini ve bu sevginin süreceğini düşündün, mutlu oldun. Bir özveri değildi sandığın gibi, incinmekten korkuyordun aslında, tutkuların gem tanımazlığından.”
“Belki de ben, sizler gibi ince-kötülükler yapmadığım, geçmişimden ve hiçbirinizden bir şeyler yağmalamadığım, gerçek duygularımı açığa vurmadığım, var olmayan bir siyah hırkaya gizlendiğim için duyuyordum o kokuyu.”
“Bugünü bir başkası yaşasa ne olurdu sanki.”
“Şimdilerde resmi bir kusursuzluk adına gençliğinizi nasıl tükettiğinizi, insan cinselliğini nasıl yok saydığınızı, onun yerine dostluğu nasıl abarttığınızı düşünüyorum da şu topluma bakıp. Gülünç!”
Yaza Yolculuk : Tomris Uyar, Can Yayınları, 1986