Edebiyat Dünyasından Kısa Duyurular | Kerim Özbekler
KERİM ÖZBEKLER { GAZETECİ-YAZAR-ŞAİR
NİLÜFER BELEDİYESİ FAKİR BAYKURT ÖYKÜ ÖDÜLÜ YARIŞMASINI KAZANAN YAZARA 3.000, 5 ÖYKÜ YAZARINA İSE 1.000’ER LİRALIK MANSİYON ÖDÜLÜ TAKDİM EDİLECEK.(SON KATILIM TARİHİ.04 EYLÜL 2020 CUMA)…
01- AMAÇ;
Ödül, Fakir Baykurt’ un edebiyatımıza getirdiği birikimin etkilerinde, insana dair yeni bir bakış ve yorumla yazmaya yönelen, yazmayı kendine uğraş
edinenlerin çalışmalarının değerlendirilmesini amaç edinir.
02- KAPSAM;
Ödülün düzenlenmesinden, organizasyonundan ve başvuru sürecinden Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü sorumludur.
03- TÜRÜ;
Öykü
04- KONU;
Serbest
05- KATILIM KOŞULLARI;
• Ödüle rumuz ile katılınır.
• Ödül herkese açıktır ancak Seçici Kurul üyelerinin birinci dereceden yakınları katılamaz.
• Ödül yönetmeliğine uygun olmayan ve belirtilen tarihten sonra teslim edilen başvurular değerlendirmeye alınmaz.
• Ödüle, dosya hâlinde iki öykü ile başvurulur (iki öykü dışındaki başvurular kabul edilmez); bu öyküler daha önce herhangi bir yarışmaya katılmamış,
basılmamış ve ödül almamış olmalıdır.
• Başvuru sahipleri, dereceye giren öyküler üzerindeki basılı ve dijital tüm kullanım haklarını bedelsiz olarak Nilüfer Belediyesi’ne devrettiğini kabul eder.
Yapıtlar hiçbir şekilde iade edilmez.
• Ödüle gönderilen öykülerin hukuki ve bilimsel sorumluluğu yazarına aittir. Üçüncü kişilerin öykünün telif hakkı konusunda iddia ve talepleri olması
durumunda öykü sahibi, uğrayacağı zarara karşı sorumlu olduğunu kabul eder.
• Başvuru sahipleri yukarıdaki koşulları kabul etmiş sayılır.
• Seçici Kurul’un yayımlamaya değer bulduğu öyküler kitap hâline getirilir.
• Ödüle katılım sayısına bağlı olarak ön seçici kurul oluşturma yetkisi Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü’ne aittir.
06- ÖDÜLE GÖNDERİLECEK ESERLERDE ARANACAK KOŞULLAR;
• Ödüle katılacak öyküler, normal sayfa (A4) boyutunda, 12 punto, 1,5 aralık bilgisayar oylumunda hazırlanarak 5 kopyayla, ayrıca CD’ye kaydedilip bir zarfa
konularak teslim edilmelidir.
• Ayrıca özyaşam bilgisi de (bir sayfayı geçmemelidir) aynı CD’ye kaydedilmelidir.
• Katılımcılar, ödül ile ilgili Başvuru Formu’nu doldurup imzalayacaktır. Başvuru Formu, Nilüfer Belediyesi’nin tüm kütüphanelerinden, nilufer.bel.tr veya
Nilüfer Kütüphane sosyal medya adreslerinden bilgisayar çıktısı olarak temin edilebilir.
• Dosyanın sol üst köşesinde katılımcının sadece rumuzu yer almalıdır.
• Öykü konusu serbesttir, Türkçe yazılmalıdır, çeviri öyküler ödül dışında tutulacaktır. Türk dilinin özgünlüğü korunarak, 5.000 ile 15.000 karakter
(600-2.000 sözcük) arasında yazılmış öyküler değerlendirmeye alınır.
• Öykü Türkçe olmak koşulu ile yurt dışından katılım sağlanabilir.
• Başvurular kargoyla ya da elden teslim edilebilir.
• Başvurular aşağıda belirtilen kurum adreslerine yapılmalıdır.
07- YARIŞMA TAKVİMİ;
Başvuru kabul tarihleri: 22.06.2020–04.09.2020
Sonuçların ilân tarihi: 30.10.2020
Ödüle değer bulunan öyküler http://kutuphane.nilufer.bel.tr adresinden duyurulur.
04 Eylül 2020 tarihinden sonra yapılan başvurular değerlendirilmeye alınmaz.
08- ÖDÜLLER;
Yukarıda belirtilen koşullarda “Fakir Baykurt Öykü Ödülü” verilir. Ödülü kazanan yapıtlar ve yayımlanmaya değer görülenler (yazarın olurunu almak
koşuluyla) basılacak Öykü Seçkisi’nde yer alır.
Yarışmada dereceye girenlere verilecek ödüller aşağıdaki gibidir.
Büyük Ödül:3000 TL.
Mansiyon :1000 TL.
Mansiyon :1000 TL.
Mansiyon :1000 TL.
Mansiyon :1000 TL.
Mansiyon :1000 TL.
09- SEÇİCİ KURUL;
Ayşe Sarısayın
Feyza Hepçilingirler
Kemal Varol
Nahit Kayabaşı
Şafak Baba Pala
10- BAŞVURU NOKTALARI;
Demirci Kütüphanesi:Demirci Mahallesi, Dere Sokak, No.2, Nilüfer-Bursa,
Tel.0-224-4941954.
Şiir Kütüphanesi:Nâzım Hikmet Kültürevi, Yüzüncü Yıl Mahallesi, Uğur Mumcu Bulvarı, No.7, Nilüfer-Bursa,
Tel.0-224-4132737.
Akkılıç Kütüphanesi:Ataevler Mahallesi, Yılmaz Akkılıç Caddesi, Basın Kültür Sarayı, Kat.2, Nilüfer-Bursa,
Tel.0-224-4410142.
Üçevler Kütüphanesi:Üçevler Mahallesi, Ülman Sokak, No.6, Nilüfer-Bursa,
Tel.0-224-4418189.
Çocuk Kütüphanesi:Gümüştepe Mahallesi, Pınar Caddesi, No.1, Nilüfer-Bursa,
Tel.0-224-4866246.
BAŞVURU FORMU;
Rumuz
Adı Soyadı
Doğum Yeri ve Yılı
Ev Adresi
İş Adresi
İş Telefonu
Cep Telefonu
E-Posta
Yönetmelik koşullarını kabul ediyorum.
İmza
: ……………………………………………………… ……………………..
: ……………………………………………………… ……………………..
: ……………………………………………………… ……………………..
: ……………………………………………………… ……………………..
……………………………………………………… ……………………..
: ……………………………………………………… ……………………..
……………………………………………………… ……………………..
: ……………………………………………………… ……………………..
: ……………………………………………………… ……………………..
: ………………….
*******
R.Mithat Yılmaz
Gün Işığı Gazetesi
Nailbey Mahallesi, Yeşildere Sokak, Hakim Şevket Bey Apartmanı, No.21, K.1 Elazığ Tel.0-424-2381505
E Posta.info@gunisigigazetesi.net
Web Sitesi.https://www.gunisigigazetesi.net/seckin-gunduzden-kadin-maganda-makale,11791.html?fbclid=IwAR3S9mfkiwc3ECUxJbSjC85NMnHKhrTsInRE2WAAovXMaKUB3l5p_6MqUAM
NOT.Kitaplarının tanıtılmasını isteyen yazar ve şairler kitaplarından bir adetini yukarıda ki adrese iletebilirler, R.Mithat Yılmaz yıllardır Gün Işığı Gazetesi’nde çeşitli makaleler yazmakta ve bu arada kendisine gönderilen kitapları da okuyucularına tanıtmaktadır.
******
İNTERNET YAYINCILARI DERNEĞİ (İYAD) DUYURUSU;
Değerli Yayıncı,
-Yayıncı Kartı Başvurusunda bulunmak,
-Yayıncı Sertifikası almak,
-Basın Akademisi’nin online eğitimine katılarak sertifika almak,
-Aracınız için Araç Tanıtım Kartı başvurusunda bulunmak,
-Sitenize üyelik görsellerimizden birini eklemek,
-Web siteniz için IMQS Uluslararası Medya Kalite Standartlarına uygunluk belgesi almak,
-Üyelik bilgilerinizi güncelleyebilmek için
https://www.iyad.com.tr/ veya http://www.iyad.org.tr/ adreslerinden başvuru yapabilirsiniz.
İNTERNET YAYINCILARI DERNEĞİ (İYAD)
*******
Sergâh Dergi Ekibi ile çok rahat iletişim kurabilir, dileğiniz konuda soru sorabilir ve yardım alabilirsiniz. Yazarlık teklifinde bulunabilir ve ekibe katılabilirsiniz. Sponsorluk için mail atarak destek olabilirsiniz. Harici reklam vermek için teklif sunabilirsiniz. Şikayet ve önerilerinizi kolay ve rahat bir şekilde bize iletebilirsiniz.
Öneri-istek-şikayetleriniz ve editöryal sorunlarınız için;
editor@sergahdergi.com
Yazılarınızı göndermek için;
yaziisleri@sergahdergi.com
******
İHTİYAR OLMAK…
Kolay öğrenilir gelince başa
Zor sanattır dostum ihtiyar olmak
Bazen erken gelir bakmıyor yaşa
Zor sanattır dostum ihtiyar olmak
Önce çıraklık gözlerle başlar
Sonra yavaş yavaş dizler yavaşlar
Düşman olur sana yediğin aşlar
Zor sanattır dostum ihtiyar olmak
Eklemler kireçli artık kaymazlar
Ağrıyıp dururlar rahat koymazlar
Kapanır kulaklar daha duymazlar
Zor sanattır dostum ihtiyar olmak
Zamanla tamamen patlarsa teker
Malın varsa herkes bir yana çeker
Peşini bırakmaz tansiyon şeker
Zor sanattır dostum ihtiyar olmak
Fikrini sorupta olmaz danışan
Artık her işine çoktur karışan
Varsa eşin kalır senle sarışan
Zor sanattır dostum ihtiyar olmak
Mal için başının etini yerler
Sevgide saygıda kusur ederler
Otur bir köşede konuşma derler
Zor sanattır dostum ihtiyar olmak
Dert küpü büyüktür doludur dibi
Zenginsen sendedir herkesin cebi
Torunlar görürler kumbara gibi
Zor sanattır dostum ihtiyar olmak
Malın mülkün varsa hesap yaparlar
Paylaşım olmadan sana taparlar
Payını alanlar senden saparlar
Zor sanattır dostum ihtiyar olmak
Yanlız onlar bakar seni bakarsa
Hiç korkma hayırlı evladın varsa
Vefasızlık yıkar seni yikarsa
Zor sanattır dostum ihtiyar olmak
Muzaffer yaşlandı susmuyor dili
Şarj tutmuyor artık doldursan pili
Bekleyip durursun hep azraili
Zor sanattır dostum ihtiyar olmak
MUZAFFER MEMİŞ (ŞAİR) BERGAMA-İZMİR
*******
GİZLİ MUTABAKAT YAPILDI, AKP DÖNEMİNDE 17 ADA YUNANİSTAN’A GEÇTİ…
Emekli Albay Ümit Yalım: Gizli mutabakat yapıldı AKP döneminde 17 ada, Yunanistan’a geçti’
Emekli Albay Ümit Yalım, “Bu iktidar önce Ege’de, Yunanistan’a geçen 17 adanın hesabını versin” dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “1923’te Lozan’a razı ettiler. Birileri bize Lozan’ı zafer diye yutturmaya çalıştılar” sözlerine ilişkin emekli Albay Ümit Yalım “Lozan’ın en büyük zaferi Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bu iktidar önce Ege’de, Yunanistan’a geçen 17 adanın hesabını versin” dedi.
“İşgal 2004’te başladı. 2004’ten itibaren Erdoğan ve AKP hükümetleri, vatan topraklarını Yunan askerine teslim ettiler” diyen Yalım “Bunun o dönemde AB’den müzakere tarihi alabilmek için verilen bir taviz olduğu söyleniyor” ifadelerini kullandı.
Sözcü’den Özlem Gürses’in haberine göre, Osmanlı hayranları ile Cumhuriyetçilerin bitmeyen tartışması “Lozan Antlaşması” bir kez daha gündemde.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın muhtarlarla yaptığı toplantıda söylediği “Lozan Antlaşması bir zafer değildir” cümlesi günlerdir konuşuluyor.
“Lozan Antlaşması zafer midir, hezimet mi?” Sorusuna Yalım şu yanıtları verdi:
Lozan’ın en büyük zaferi Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bu iktidar önce Cumhuriyet tarihinin en büyük toprak kaybına nasıl izin verdiğinin hesabını versin! AKP döneminde Ege’de 17 ada, Yunanistan’a geçti. Bu adalarda Yunan belediyeleri var. İzmir, Aydın ve Muğla sınırlarındaki 17 ada ve bir kayalığımızda artık sadece Yunan varlığı var.
2004’ten itibaren Erdoğan ve AKP hükümetleri, vatan topraklarını Yunan askerine teslim ettiler. İşgal 2004’te başladı. Bunun o dönemde AB’den müzakere tarihi alabilmek için verilen bir taviz olduğu söyleniyor. Diğer bir iddia da 6-7 Eylül olaylarından sonra Türkiye’den göç eden Rumların mallarına karşılık olarak bu adaların verildiği…
Ümit Yalım, Kuleli Askeri Lisesi mezunu. Bosna’da NATO subaylığı, Irak Savaşı sırasında Ürdün’de Askeri Ataşelik, Genelkurmay Karargahı’nda Harbe Hazırlık Şubesi ve Harekat Komuta Merkezi Amirlikleri, son olarak da Milli Savunma Bakanlığı Genel Sekreterliği görevlerinde bulundu.
Gizli mutabakat yapıldı
Bu gizli bir mutabakat. Kayıtları var mı bilmem. 2006’dan itibaren Türkiye ile Yunanistan arasında istikşafi görüşmeler başladı. Bu görüşmeler maalesef gizli olarak, Türkiye’den üç diplomat, Yunanistan’dan da iki diplomat ve bir amiral tarafından yürütüldü. Kamuoyuna bilgi verilmedi.
Sadece Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı’nın bilgisi vardı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bir personeli olarak benim de haberim yoktu, ta ki 2008’deki bir hava sahası ihlaline kadar.
Genelkurmay Başkanlığı’nda Komuta ve Harekât Merkezi’nin amiriydim. Bir gün, bir hava sahası ihlali oldu. Yunan Genelkurmay Başkanı ve Kara Kuvvetleri Komutanı hava ihlali yaparak Bulamaç Adası’na indiler. Bulamaç Adası, Didim açıklarında, Türkiye toprağı. Tabii şaşırdım, elimde harita var, dedim ki “Bu adamların bizim adada ne işi var?” Bir araştırdık ki ada işgal edilmiş!
Yunan Belediyesi, Yunan askerleri var o adada. Sadece onda değil, başka adalarımızda da. Zaten Yunan Genelkurmay Başkanı ve Kara Kuvvetleri Komutanı da askerlerinin Noel’ini kutlamak için gitmişler adaya.
Bunun üzerine olay büyüdü. 4-5 gün sonra, Ocak 2009’da, bu kez Yunan Cumhurbaşkanı yine bizim olan Eşek Adası’na indi ve oradaki Yunan sancağını selamladı! Bir de baktık ki, dehşet bir durum var, Yunan Cumhurbaşkanı, adadaki belediyeyi ziyaret ediyor.
Belediyenin levhasının önünde poz veriyorlar, ve o levhada şöyle yazıyor: Yunanistan Belediyesi, 12 Ada Bölgesi, Eşek Adası nahiyesi ! Bakın, artık fiilen işgal olduğu gibi Yunanistan bu adaları hukuken de kendi ülke sınırları içine almış.
Ben 18 Mayıs 2011’de muhabirlerle adaya gitmek istedim. Kendi vatan toprağıma pasaportla girdim! O belgeler ve resimler de Türk medyasında yayınlandı. O adalar boştu. Ama bu toprakları bizim hükümetin alenen vermesi üzerine, Yunanistan’dan önce askerler, sonra da Yunan vatandaşları getirilip buraya yerleştirildi.
En büyük toprak kaybımız
Bu Cumhuriyet tarihimizin en büyük toprak kaybıdır! Ayrıca, bu adaların karasuları var, bitişik bölgesi, kıta sahanlığı var. AKP hükümeti Ege Denizi’nin kontrolünü Yunanistan’a vermiş oldu böylece.
Bulamaç ve Eşek adaları, ismen belirtilerek herhangi bir anlaşma ile hiçbir ülkeye devredilmemiş, Osmanlı Adası kimliğini korumaktaydı. İddia edildiği gibi Yunan adaları değiller. Her iki adanın da Lozan Barış Antlaşması Madde 12 gereği silahsızlandırılmış olmaları gerekmektedir. Ama bu adalarda artık Yunan askerleri var.
Bu hükümet Ege’de veriyor, Kıbrıs’ta vermeye çalışıyor, Doğu’da PKK’ya teslim ediyor, Suriye’de Süleyman Şah Türbesi’nin yerini değiştiriyor. Şu anda AKP hükümetinin dış politikası da bu yönde… Anayasaya aykırı hareket ediyorlar. Meclis’te CHP ve MHP’den namuslu ve şerefli milletvekilleri, bu adalar konusunda 100’e yakın soru önergeleri verdiler. Hiçbir sonuç yok.
Hükümet kabul etti
Sözcü manşet yaptı, AKİT gazetesi bile bu haberi manşetten verdi, Yeni Şafak ve TRT haberi aktardı, hükümet işgali kabul etti, ama 5 yıldır CHP ve MHP genel başkanları bu konuda tek kelime söylemediler. CHP ve MHP bunun üzerine gitseydi, AKP baraja bile takılırdı. Çünkü milletimiz vatan topraklarını Yunanistan’a teslim edenlere oy vermez! Bu kadar açık ve net.
O işgal edilen adalara Fener Rum Patrikhanesi tarafından papaz gönderilmiş. Patrikhanenin kendi internet sitesinde bu bilgi var. Patrik, Türk vatandaşı. Bu görevlendirme yasaya aykırı. Ama İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı buna da sesini çıkarmadı.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından Erdoğan’ın kaldığı otele saldıran askerlerden ikisinin Keçi Adası’nda saklandığı ortaya çıktı. Keçi Adası bize ait. Burada aramayı bizim yapmamız lazım. Ama ne yazık ki biz Keçi Adası’na asker gönderemedik! Neden? Çünkü pasaportla girmemiz gerek. Orada Yunan askeri var artık. Dolayısı ile aramayı Yunan komandoları yaptı!
Sorumluların yargılanmaları gerekir. Binali Yıldırım, Başbakan olunca gördük ki, kendi seçim bölgesi olan Koyun Adası’na pasaportla girmiş! Koyun Adası, İzmir’e bağlı. Türkiye Başbakanı vatan toprağına pasaportla giriyor, hem de Yunan gümrüğünden geçerek! Daha da vahim bir şey var.
Yıldırım, teknedeki Türk Bayrağı’nı rulo yaparak saklıyor ve tekneye Yunan Bayrağı çekiyor! Bu şekilde 3 kere gitti Koyun Adası’na. Milletin gözüne bakarak “Tek bayrak” diyen Başbakan, Yunan Bayrağı ile vatan toprağına gidiyor. Demokrasi ile yönetilen ülkelerde savcıların bu işin peşine düşmesi lazım.
******