Dolar 34,2220
Euro 37,2979
Altın 2.927,86
BİST 8.860,30
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 30 °C
Parçalı Bulutlu

Düşünce özgürlüğünün havarisi Giordano Bruno’nun yaşamı ve öğretileri

10.02.2019
1.751
A+
A-
Düşünce özgürlüğünün havarisi Giordano Bruno’nun yaşamı ve öğretileri

“Kilise tarafından yakılarak öldürülen, Giordano Bruno (1548- 1600)”

 

Ölüm kararını Bruno’ya bildiren yargıç, ondan şu cevabı almıştır:

“Ölümümü bildirirken, siz benden daha çok korkuyorsunuz”

Roma’da Campo dei Fiori (Çiçek Alanı)’dir; tam ortasında dimdik duran bronz heykeli, 1600 yılının soğuk bir şubat günü aynı yerde diri diri tahta ateşinde yakılan Giordano Bruno’ya aittir.

 


 

İki Şey Öğretisi 

Rönesans felsefesini biçimlendiren filozofların en önemlilerinden biri olup evrensel ve zaman mefhumundan uzak ..

*iki şey* ” öğretisi
*kulağa küpe olacak* cinsten.

*İki şey* çözümsüz görünen problemleri bile çözer:
1- Bakış açısını değiştirmek
2- Karşındakinin yerine kendini koyabilmek

*İki şey* yanlış yapmanı engeller:
1- Şahıs ve olayları akıl ve kalp süzgeçinden geçirmek
2- Hak yememek

*İki şey* kişiyi gözden düşürür :
1- Demagoji (Laf kalabalığı)
2- Kendini ağıra satmak (övmek, vazgeçilmez göstermek)

*İki şey* insanı ‘Nitelikli İnsan’ yapar:
1- İradeye hakim Olmak
2- Uyumlu Olmak

*İki şey* ‘Ekstra Değer’ katar:
1- Hitabet ve diksiyon eğitimi almak
2- Anlayarak hızlı okumayı öğrenmek

*İki şey* geri bırakır:
1- Kararsızlık
2- Cesaretsizlik

*İki şey* kaşif yapar:
1- Nitelikli çevre
2- Biraz delilik

*İki şey* ömür boyu boşa kürek çekmemeni sağlar:
1- Baskın yeteneği bulmak
2- Sevdiğin işi yapmak

*İki şey* başarının sırrıdır:
1- Ustalardan ustalığı öğrenmek
2- Kendini güncellemek

*İki şey* başarıyı mutlulukla beraber yakalamanın sırrıdır:
1- Niyetin saf olması
2- Ruhsal farkındalık

*İki şey* milyonlarca insandan ayırır:
1- Sorunun değil, çözümün parçası olmak
2- Hayata ve her şeye yeni (özgün, orijinal, farklı) bakış açısıyla yaklaşabilmek

*İki şey* gelişmeyi engeller:
1- Aşırılık (mübalağa, abartı, ifrat)
2- Felakete odaklanmış olmak

*İki şey* çözüm getirir:
1- Tebessüm (gülümseme)
2- Sükut (susmak)

*İki şey* in değeri kaybedilince anlaşılır:
1- Anne
2- Baba

*İki şey* geri alınmaz:
1- Geçen zaman
2- Söylenen söz

*İki şey* ulaşmaya değerdir:
1- Sevgi
2- Bilgi

*İki şey* “hayatta önemli olan her şey” içindir:
1- Nefes alabilmek
2- Nefes verebilmek

“Allah, iradesini hakim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır”

“Yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hakim kılmak için Allah’ı kullanırlar. “

*Giordano Bruno*
(1548- 1600)


 

Yaşamı

Giordano Bruno, İtalyan filozof, rahip, gökbilimci ve Rönesans felsefesini biçimlendiren filozofların en önemlilerinden biridir ve şair yönüyle de edebiyata en yakın duranıdır.

Soylu bir ailenin çocuğu olarak 1548 yılında İtalya’nın Nola kasabasında dünyaya geldi. Onaltı yaşındayken Dominiken adını taşıyan bir tarikatta yer aldı. Burada Tomasso tanrıbilimini inceledi. Yeni ve eski filozofları okuyarak kendini geliştirdi.

Kopernik sistemi ile tanışınca, Bruno tarikat mensubu bir kişi olmaktan sıyrıldı ve buna bağlı olarak Hıristiyan inancıyla arasındaki bütün bağları koparttı. Kiliseye karşı bir sistem içinde yer aldığından din sapkınlığı ile suçlandı. 1576 yılında Roma’da daha 28 yaşında iken sapkınlık, dinsizlik şuçlarından dolayı hakkında dava açıldı. Düşüncelerinde ısrar etti ancak Engizisyon baskısından kurtulmak için Roma’ya ardından Kuzey İtalya’ya kaçtı.

Dinsizlik ile suçlandığı için hiçbir yerde kalıcı olarak yaşayamadı, sürekli gezdi. Cenevre’ye geçti, ardından Güney Fransa, Paris ve Londra’da devam etti yaşamına. 1582 yılında Sorbonne Üniversitesi’nde bir kürsü elde etti. Londra’da yapıtlarının birkaç bölümünü kitaplar halinde bastırdı. Londra’dan kısa bir süreliğine yine Paris’e geçen Bruno daha sonra bir İtalyan aristokrat olan öğrencisi Macenigo tarafından Venedik’e davet edilince bu daveti kabul etti. Burada Galileo Galilei ile tanıştı.

Ülkesini özlemiş, güneşine ve sıcak renklerine kavuşmuştu. Sık sık sunumlar ve konferanslar vererek Galileo ile bilgi ve fikir alışverini ilerletti. Ancak Macenigo adlı bu aristokratla çatışınca, onun tarafından Engizisyon’a teslim edildi. Ona, düşüncelerinden vazgeçmesi ve sonsuz evren görüşünün din sapkınlığı olduğunu kabul etmesi durumunda kilise tarafından affedileceği söylendi. Ama o, gördüğü bütün işkencelere karşın, görüşlerinden taviz vermedi ve bilim adamı olmanın onurunu daima korudu.


 

Ölümü

Sekiz yıl hapiste kalarak tanrıya saygısızlık, ahlaksız davranış ve dinden çıkmak suçlarından soruşturuldu ve yargılandı. Uzun bir yargılamanın sonunda Hristiyanlık’ın ünlü ilkesine göre, “kanı akıtılmadan eziyet edilerek öldürülmesine” karar verildi.

Ölüm kararını Bruno’ya bildiren yargıç, ondan şu cevabı almıştır:

“Ölümümü bildirirken siz benden daha çok korkuyorsunuz”

Kilisenin bu kararı, Roma’da Campo dei Fiori meydanında, 17 Şubat 1600 de Bruno’nun diri diri yakılması ile yerine getirildi.

 


 

Düşünceleri ve Eserleri

“Sonsuz sayıda güneş bulunmaktadır; yedi gezegenin bizim güneşimiz etrafında döndüğü gibi bunlar etrafında dönen gezegenleri vardır. Bu dünyalarda yaşayan varlıklar bulunmaktadır.”

“Ne gördüğüm hakikati gizlemekten hoşlanırım, ne de bunu açıkça ifade etmekten korkarım. Aydınlık ve karanlık arasındaki, bilim ve cehalet arasındaki savaşa her yerde katıldım. Bundan dolayı her yerde zorlukla karşılaştım ve cehaletin babaları olan resmi akademisyenlerin yanı sıra kalın kafalı çoğunluğun öfkesinde hedef olarak yaşadım.”

Düşüncelerinin açıklanmasının kendisi için çok tehlikeli olduğunu bildiği halde, yukarıdaki cümlesinden de anlaşılacağı gibi, yazı ve konuşmalarında düşüncelerini hep böyle açıkça ifade etmiştir.

“Küllü Çarsamba Yemegi” (Ash Wednesday Supper) (1584) ve “Sonsuz Evren ve Dünyalar Üzerine” (On the Infinite Universe and Worlds) (1584), Bunların yaninda “Neden, Ilke ve Birlik Üzerine” (On the Cause, Principle, and Unity) (1584) adlı diyalogu ve şiirsel diğer diyalogu “Yiğitçe öfkeler üzerine” (Gle heroici furori) (1585). Kopernik kuramına dayanan güneş merkezli sistem Kilisenin ögretilerine ters düşüyor ve bunları coşku ile savunmasi Kilisenin öfkesini çekiyordu.

Bruno evrenin sonsuzluğu yanında evrenin birliği ilkesini de benimser. Buna göre Ortaçağ felsefesinde temel alınan gök ile yer ayrılığını red eder. Bruno; Tanrı’nın ve evrenin birbirinden farklı iki felsefe olmadığı, ama aynı gerçekliğin iki sonsuz görünümü olduğunu kabul eder.

Bruno, insanlığın yaratılış yazgısının yeniden gözden geçirilmesi gerektiği sonucuna varmıştı. Kilise için bu olacak iş değildi. Çünkü Kilise ye göre yaratılış Ademle başlamış, kıyametle sona erecekti.

İnsanlığın aydınlanmasını için savaşan Bruno, tarihin her dönemimde halkların karanlıkta kalmalarını isteyen resmi görüşün savunucusu otorite tarafından yakılmıştır. Her resmi görüş, belli bir süreçte eskir ve karanlığın temsilcisi durumuna düşer. Ancak, gerçeği yakalayan bilimin savunucuları, ürettikleri bilgiler eskise de, yolları ve yordamları ile aydınlığı temsil ederler. Bilim tarihinin, yolu-yordamı en aydınlık kişiliklerinden birisi de Bruno’dur. İnandığı doğruyu, kendine hiçbir çıkar sağlamadığı halde, salt insanlığa sağlayacağı çıkar açısından dirençle savunan insanların en güzel örneğidir Bruno.

Kilise ona yaptığı haksızlık için kendini hiç bir zaman affettiremeyecektir.

 

 

Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.   http://yaziatolyesi.com/   Editör: Hatice Elveren Peköz   Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com   GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.