Dolar 34,2645
Euro 37,3646
Altın 2.913,06
BİST 8.699,19
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 30 °C
Az Bulutlu

Çöplükteki Kalemler  / Yazı Atölyesi

19.03.2016
1.397
A+
A-
Çöplükteki Kalemler  / Yazı Atölyesi

Yaşar Kemal her ne kadar çocuklara seslense de metinde, bir yandan da sınıflar arasındaki eşitsizliğe vurgu yapıyor bu öyküyle.

 Gökhan Karaosmanoğlu yazdı.

28 Şubat 2015 tarihinde yitirdiğimiz dev bir çınara gidiyoruz bugün; adı gibi yüzyıllarca yaşayacak, şaşırtıcı imgelemiyle, insan ruhunu derinden kavrayışı ve ilmek ilmek işleyişiyle, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde pek çok okuyucuya ulaşmış bir yazar: Yaşar Kemal.

Bugünkü kitabımız bu usta kalemin ellerinden çıkmış bir öykü: Kalemler. İnsanın türlü türlü hallerini bizlere aktaran Yaşar Kemal, bu kez günlerini çöplükte geçirmesine rağmen kirlenmeden kalan, gönlü okyanuslardan daha geniş olan, insan ve doğa sevgisiyle dolu birine götürüyor bizleri.

Kitabın kapağını görünce -kitap kapağı pek çok şey anlatır bizlere- beyaz yakalı, mavi önlüklü, elinde sarı, yeşil, kırmızı, turuncu kalemler tutan bir kız görüyoruz. Okuyor besbelli. Arka tarafta, bir tepenin üzerinde, dört bir yanı çitlerle çevrili, bahçesinde üç kavak dikili, baharda hanımeli kokan, açık yeşile boyanmış, üç pencereli bir göz ev gösteriyor kendini bizlere. Mahallenin diğer evlerinden ayrı, aralarında olmasa da gayrı, mutlu mesut yaşayıp giden bir aileye ait olan bir ev.

Ev belediyede çöpçü olan Rüstem Çavuş’a ait. Güzel kalpli, sanatçı ruhlu, kâh bağlama çalan, kâh gözleri batmakta olan güneşe dalan bir adam kendisi. Yazar aşağıdaki gibi betimliyor Rüstem Çavuş’u:

“Dört yıllık komşuluğumuzda ne zaman sıkılsam, ne zaman karanlığa düşüp dünyayı lanetlesem, çıkardım dışarı, küçük eve bakar üstümdeki kötülükleri atıverirdim. Pos bıyıklı, yakışıklı adam çöpçü üniforması içinde her akşam eve gelir, bazan coştuğunda bağlamasını eline alır çok inceden, duyulur duyulmaz, hiçbir yerde duyamadığım, bundan sonra da ölünceye kadar duymayacağım türküler söylerdi.”

Rüstem Çavuş ile birlikte bizleri çöplüklere götürüyor Yaşar Kemal. “Bir çöplük, bence bir şehir demektir,”sözleriyle çöplüklerin şehirlere olan benzerliğini vurguluyor.

“Çöplükler bir şehirdir ve çöplerin içinden bir şehrin tüm eşyası çıkabilir. Kol saatları, masa saatları, cep saatları, hem de yepyeni. Yüzükler, bilezikler, kolyeler, hem de altın, hem de elmas… Kalemler, dolmakalemler, tükenmez kalemler… Bir şehirde ne varsa bir şehrin çöplüğünde de o vardır. Çöplükten çıkanları, değerli olsun değersiz olsun, çöpçüler aralarında kardeşçe pay ederler.”

Sonra Rüstem Çavuş’un arkadaşlarıyla tanışıyoruz çöplüğün tam orta yerinde. Seçtikleri kalemleri büyük bir sevinçle -bir elmas yüzük bulmuşçasına- Rüstem Çavuş’a veriyorlar. Arkadaşları almak istemiyor kalemleri; çocukları okuyan, ileride bey, hanım olacak Rüstem Çavuş’a veriyorlar; o da özene bezene temizlediği kalemleri akşama çocuklarına vermek üzere saklıyor.

Öykü bu ya, bir süre sonra kalemler sorun oluyor. Rengârenk kalemleri okula götürüyor Rüstem Çavuş’un kızı Neriman. Bir de hayalî bir dayıoğlu uyduruyor kendine. Utanıyor babasının çöpçü olmasından, Beyazıt’ta kocaman bir mağazası olan dayıoğlunun daha az utandıracağını düşünüyor çöpçü olan babasından.

Yaşar Kemal her ne kadar çocuklara seslense de metinde, bir yandan da sınıflar arasındaki eşitsizliğe vurgu yapıyor bu öyküyle. Neriman’ın arkadaşlarının, öğretmeninin ve başöğretmeninin tutumlarını çöplük metaforuyla gözlerimizin önüne seriyor.

“Çöplükler, şehirlerin tıpı tıpına aynasıdır… Bir şehir pisse, aşağılıksa, kalleşse, acımasızsa o şehrin çöplükleri bin misli daha pis kokar. Leş gibi…”

Sahi, şu anda ne var acaba İstanbul’un çöplüklerinde? Yazarın öyküsündeki martılar bugün de konuyorlar mıdır çöplüklere? Renk renk kalemler çıkar mı İstanbul çöplüklerinden…

Dürüst, emektar, Rüstem Çavuşlar var mıdır hâlâ çöplüklerde; arkadaşlarıyla bulduğu kalemleri okusun, bey olsun, hanım olsun diye evine, çocuklarına götüren?

Künye:

*Yaşar Kemal, Kalemler, Resimleyen: Sedat Girgin, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2016, 40 sayfa.

 

Gökhan Karaosmanoğlu

Liseyi İstanbul’da, üniversiteyi Çanakkale’de okudu. Yaratıcı drama üzerine yüksek lisans yaptı. Hali hazırda güzel sanatlar eğitimi üzerine doktora eğitimi alıyor. Sanat eğitimi, yaratıcı drama ve çocuk edebiyatı alanlarında araştırmalar yapıyor.

GÖKHAN KARAOSMANOĞLU YAZDIÇöplükteki Kalemler

Yaşar Kemal her ne kadar çocuklara seslense de metinde, bir yandan da sınıflar arasındaki eşitsizliğe vurgu yapıyor bu öyküyle.

Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.   http://yaziatolyesi.com/   Editör: Hatice Elveren Peköz   Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com   GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.