ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

Bu çağ, bu insan benim değil | Sultan Karataş

01.09.2021
925
A+
A-
Bu çağ, bu insan benim değil | Sultan Karataş

Bu çağ, bu insan benim değil

Sevgi;

‘…korkunun kıskacında,

Salt sevginin huzurunu ve hazzını ararsanız,

O zaman örtün çıplaklığınızı,

Ve sevginin harman yerine adım atın…’

Halil Cibran

***

Bir yerden yakalanır sevgi, bir yerinden. Bir hecesinden yakalansa da yeter.

Sevginin tükenmeye yüz tuttuğu bir dünyadayız artık. Acı da duyamıyor insan, ne tuhaf! Yoksa acının en şiddetli anında ‘insan hissedemez hiçbir şey’ dedikleri bu mu?

Gün ışığı saklayamıyor; hiçbir şeyi, ölümü, yok olanı. Apaçık eyliyor ne varsa… Yok olmuyor insanın özündeki o karmaşık duygular; birilerinin şiddete, haysiyetsizliğe duyduğu karşı konamaz duygu hali… Birilerinin de hâlâ sevgiye inanış ve direnç halleri…

‘Sevgi neydi? Sevgi, iyilikti dostluktu, sevgi emekti.” hafızalarda kalan belki de en ünlü repliği biliriz…

Kanımca, dilimize pelesenk ettiğimiz bu sözcük, soysuzlaştırıldı.

Sevgi dediğimiz, yalnızca iki ayaklı canlıya mahsus değil; doğaya, bilcümle canlıya duyulan sevgi, gösterilen özen değil midir? Ya da daha direkt söyleyelim b/öyle olması gerekmez mi?!

Ve her gün biraz daha fire veriyoruz, sevginin her halinden.

Kapanan, kararan bi dünya ne çok değerden, güzellikten uzaklaştırdı bizi. İtirazsız razı olduk bu kötü gidişe.

Ölü sever oldu bu dünya. Tükettiğimiz doğaya, methiyeler dizer olduk.

Bir sonsuzluk meramı vardı(r) insanın; yine de ölümlü olduğunu bile bile her şeyi tüketmeyi görev edindi.

Kentler, kasabalar, köyler mutluluğumuza ana kucağı kadar candı. Ormanı, denizi, bağı bahçesi sevgiyle sarmaladı bizi. Biz ise her gün biraz daha yok etmeye, yıkmaya çalıştık bu güzelim evreni.

İnsanın tatminsizliği, her gün biraz daha varlığını tüketme yolunda…

Sevmenin yerine şehveti, doyumsuzluğu koydu.

Romantik olmaktan korktu. Akılcı olalım dedi, insan olmayı ıskaladı. İnandığı değerleri bir bir iğdiş etmekle kalmadı,

bir hevesler çağına dönüştürdü zamanı.

Deli olmak bile her şeye yeğdi. Kafa tutmak tüm sistemlere, ülkelere daha yeğdi ama boyun eğdik…

Bu zaman, bu çağ bu insan benim değil. Sevgisizlik de…

Şimdi anlıyorum, çocukluğumun yokluk günlerine neden hasret kaldığımı. Neden siyah beyaz fotoğraflarla avunduğumu…

Neden yaşlı kadınlarımızın kırış kırış yüzlerinden, ellerinden medet umduğumu…

Sevginin sağanağından vazgeçip zerresine muhtaç olduğumuzu, çocukluğuma yolculuklarımdan çıkarsadım.

Nasıl bir dünya, nasıl bir çağ… Boşluk her yer, koca boşluk her şey. Bundan mıdır dünya bomboş gözümde. İçi boşalan insan, tükenen insan…

Geriye kalan, bomboşlukla dolu bir dünya…

Kolay gelsin insan!

Administrator
Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.