Boğuntu susuzluğu/derinlik sarhoşluğu… yalan | Mustafa Burak Yoldaş
inleyen azabı, ölümün hakikatsizlikle kavradığı gözlerinde gördüm… bekleyen yaşayış
doğmuş, doğuyor olan ve doğacak tüm yıldızların pırıl pırıl sarhoşluğu, kendimden geçirdi beni… aitliğe dair
susuzlukla saldım bütün ağırlığımın serbestliğini dipsizliğe, ulaşımsızlığa içindeki… kavuşuma çöküş
derin karanlık, değil sonsuz, kendine yalan kendisi… genelleyiş kendini
.
.
.
konusu olmamalı felsefenin insan… en alt ağırlık
kendini çözecektir, bırakmalı… bulanık boğuntu
ağır çözümsüz karanlık… bilinmeyen görüntü
zemine bırakmalı kimseyi… önem-değer/özne-kütle kendiliği
.
.
.
bilmemeli kimse “ben”‘i… öz’le çık dışarı
özünü değil, hareketi dene… uzağa sıçra
bulmada değil mut, mekanizmayı solumalı
bana beni salmamalı
seni de aramamalı
af değil, varsa hata, “öz”‘e ilişik
ve seçilmiş olmamalı, ben, rastlantı
en çok kendi bacağına işesin, olan özne
sen, ben değil, hareketin devri, temizlik