Bir Çocuk-Adam | Aziz Kemal Hızıroğlu
-babama-
umarsızlığın yalnızlıkla yoğurduğu
cılız ve şaşkın dal kırılganlığından
Çayeli yağmuruyla çıktı sevgili babam
iç yolculuğunda kimsenin uğurlamadığı
gri bulutlarda bir çocuk-adam
dereleri yalınayak geçti, okula yalınayak
babam göl tuttu bulut ahbaplığından
önce komşular unutmadı onu sonra sis
mavi çocuk gözlerinde Derbent’li bir kız taşıdı
annesinden başka kimseye anlatamadı
çabuk büyüdü okul terklerinde erken işçi
annemle delifişek sevda, yorgun sevgili
çok kovuldu fabrikalardan, sarı sendikalardan
iki işsizlik arası, bir yokluk günü
sattı babam paltosunu kendi babasına
akşamları önce kar dinledi öksürüklerini
sonra biz dinledik, için için yoksul komşular
ve kentin erken uyanan bütün mahalleleri
o yenik düşmedi göğsüne güldü geçti
her Çarşamba koynunda bir Tom Miks
Konyakçı’nın içkisini Doktor’la birlikte içti
babam onurlu insanları sever
sevdi mi birini dağ gibi sever
ailede en küçük çocuk olduğunu bilir
süsler de süsler uçurtma yüreğini
hele bir de topaç aradı mı nasırlı elleri
kaytan gülüşüyle ıpıssız ve yepyeni
bakış sürüleri
aziz kemal hızıroğlu…
(11 Haziran 2000 / Kartal-İstanbul)
*Şebnem, Tümzamanlar Yayıncılık, Eylül 2000