Ben=Sen ve “O’ | Seyital Baykal
Yoksun, güne yine sensiz uyanıyorum. Yorganı kafama kadar çekip kendimi yatağa hapsetmek, yataktan hiç kalkmak istemiyorum. Niye mi? Yorganın altında ben senli hayaller kurarım. İçinde diğer zamirlere yer olamayan hayaller. Benim en güzel dünyamdır orası gerçek dünyadan uzak ama sana o kadar yakın ki…
Bir zalim el zile basıyor. Bu da yetmezmiş gibi küt küt kapıya vuruyor. Kalkmayacağım yerimden ama kapıya daha şiddetli vuruyor. Hay Allah tam da gelecek zamanı buldun. Seni, sana bırakıyorum, olduğun yerde kal! Sakın ha bir yere gitme! Hemen geleceğim şu “O” zamirini bir def edeyim. Yorgandan kafamı çıkarıyorum, sensiz dünya ne kadar da soğuk ne kadar da ıssız.
Kapıyı açıyorum “O ” zamiri yüzüme donuk donuk bakıyor.
– Hayırdır, diyorum.
-Bir isteğiniz var mı? Ha bir de çöpleri alayım, diyor.
– “Senin” olmadığın bir dünyada her şey çöp diyorum. “O” zamiri yüzüme anlamsız anlamsız bakıyor.
Hiçbir şeye ihtiyacım yok sadece “Sana” ihtiyacım var diyorum. Gözlerindeki anlamsızlık daha da büyüyor “O ” zamirinin. Tamam, o zaman deyip uzaklaşıyor. Kapıyı çapar gibi kapatıyorum “O” zamirinin yüzüne. Sana koşar adım uçar gibi geliyorum. Yorganı kaldırıyorum aaa neredesin! Ben sana tembih etmemiş miydim beni bırakıp da gitme diye?
Sensiz bir güne daha başlıyorum. Gözlerim uykuya dalana kadar sensiz, sessiz, hissiz, renksiz geçecek bir gün. Akşamı dört gözle bekliyorum belki bir sürpriz yapıp da gelirsin. Kapı zili senli çalar bu sefer, kapıyı açarım karşımda sen daha ne isterim ki ben.
Seyital BAYKAL