“Ben Ölmedim” Diyor, Selim
|Yelda Karataş|
aşka adını koyunca insan
ya da ölüm soluğunu fısıldayınca dünyaya
ay batmaz Selim
güneş kızıla döner sadece
orada durur tabut
cenazeler bilmediğimiz yolculuk
ekmek gibi taş fırından taze çıkmış bir koku
neden diye sor Selim
sormayı unutma
neden ölüm ve hayat
neden tükeniyor umut yalandan çok gerçekle
neden böldük ömrü hatıralara ve neden unutamaz
insan yaşarken yiten dostlarını
şimdi sen ve ben Selim
kırmızı ve Siyah
iki renkle açıklansaydı dünya ben intihar ederdim
denemedim değil bir sefer mavi öyle güzeldi ki
Selim
gözlerin gibi bakmaya doyamadığım o sevincin siyahı
sormalısın
hangi oyun dürter bir kalbi ve kalır karanlıkta
haziran ki bütün gerçeğiyle anlatırken o kanlı
kristali
kendinden çok bir başkasıdır yüzünü gördüğün avlu
neden Selim insan bir kez olsun düşünmez karşı kaldırımı
balkonlardan sarkan seneler ıhlamurlara doyamadan
hayat neden görmez kayıp dantellerin evlere bıraktığı yetimliği
iki ateş arasında diyorlar insanlık
savaş ve kırılgan kirpi
iç cebimde can çekişen bir barış ben ölmedim diyor Selim
batıracak sözü varmış daha kalbime
ah diyorum, ah…
senin çocukluğuna vurgun duruşunu neresine göndersem dünyanın
yine bakışımda acı kalacak
her renkte bir gölge mutlaka kalacak
hayatı okşamak ölümü denemekten daha zor Selim
Sabır Masalı