ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

Anneler evlerin kurutulmuş çiçeği / Mehmet Hameş

27.02.2019
1.373
A+
A-
Anneler evlerin kurutulmuş çiçeği / Mehmet Hameş


                             — kırk iki yaşına kadar beni rahminde saklayana

acıyla götürdü elini

sildi şayak şalvarına

yanağına iki çeşme

aktı yine ince ince

güz güneşi fersizken güle-

ağlaya ağlaya ardındaki

anne niye anne niye

-umut acının panzehiri-

ölüm ne ki sevene çocuğum

yolculuğa çıkmaya görsün

ok sadağında oksitlenmese

ete acı verir çünkü yavrum

aşkla ölüm ikiz kardeştir

yaşarken ölünür birinde

ötekinde yaşamadan

yüreğim bundan eprimekte

anneler evlerin kurutulmuş çiçeği, insanın var oluş nedeni, hayata inen can silsilesi;  çocukların gülümseyişi kundaklarda.  gördüğünü yüreğine gömen, görmediğini gördüm diyen korku hali. dağ başında, köy odalarında, kasabada,  şehir varoşlarında bitmeyen ezgi. savaşlarda uzayan ağıt; sevincin hüzne sevki, ölü evlerinin suskunluğudur anne.

anahtarımı kaybettim anne

kendime ulaşamıyorum

kapını tıklıyorum

ses gelmiyor arkasından

gün mezarı gül kıyımı

sensizlik kanımı donduruyor

kederler bulaşıyor üstüme

yanardağ sıcaklığı yokluğun

sana ulaşamıyorum anne

bu gece dolunay küsmüş. karanlığın korku salan sesinde komşu kadın sesini arıyor: sanki anasını yitiren oğlak, depremi hisseden kedi, genç bir ölü çıkarmış ev hali gibi bağırıyor: annen… sen sağ ol, annen… başın sağ olsun…

başkası olamayan kişi kendini sevemez / gül diyarına giremez ilkyazda.

çuvalda kurtlanan un

duyduğun kesin hüküm

iki büklüm bekliyor seni

kefeni kucaklayan kapıda

yüreğini dağlayan

ah, yabanıl komşu sesi

gelinliğini giyiyor gök. kıraç toprağı öpmeye başlıyor yağmur. çocukların mahmur yüzünde çakıyor şimşek. saçakları izleyerek yürüyorum, yağmurun toprağa bahşettiği kokuyu içime çekerek… avın avcıdan saklanışı, fırtınaya tutulmuş turacın inişi, pamuk işçisinin çapasını sallayışı gibi yürüyorum cadde boyu. suyu bulandıran, canı cendereye sıkıştıran sel korkusu: dar kaldırımların yorgun yolcusuyum, anne yoksulu.

suküresi’nin yedeksiz anahtarı kayboldu

tozlu bir hasırım

nerede o tozumu alacak su

havlama, miyavlama, ağlama ittifak oluşturuyor: güruhun uğultusuna karışan, dalga dalga mahalleye yayılan, başıboş aralıklarla kulağıma dolan sancılı ses. zamanı dayanılmaz kılan, tutkalla belleğe yapıştırılan, koro halindeki bir ağıta eşlik eden uğursuz ses… gözlerimden akanda boğuluyorum: düşlerimi dişleyen, belleğimi jiletleyen, boğazıma düğümlenen, göğsüme çöreklenen o dayanılmaz acı.

ne zaman ışığı karanlığa tutan anne görsem, hayat hüzünlü örtüsüne bürünür. evlerde çoğalır çocuk çığlığı, anne yokluğunu sarınır gece. bütün gün ayaklarıma dolanır günce. geç saatlerde bedenim kefenlenir, umutlarım seyrelir, gözbebeklerimde sallanır anne gülümseyişi.

testi kırılır

şarap toprağa siner

ölümü imler duvardaki fotoğraf

teri çoğaltır, ateşe yatırır bedenimi

ne zaman anne dese biri

ince bir sızı çöker içime

belleğimde senden kalan:

ahşap yayıkta ekşimez yoğurdun hası

vurulmuş kuştur çocuğum bu hayat 

bak, bayat ekmeğe de sinmiş pası

bir daha rastlanmadı sana, bir daha rastlanmadı…

Administrator
Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.